Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İLKBAHARIN başlarıydı. Kış boyu özlemini duyduğum güneş yüzünü göstermeye başlamıştı.

        Gün boyu karanlık bir salonda sürecek Deneyim Tasarımı ve Yönetimi Konferansı’na katılmaktansa açık havada olmak istiyordum. O yüzden ayaklarım geri geri giderek tutmuştum Salt Galata’nın yolunu.

        Daha ilk konuşmacı sahne almaya başladığında ise çoktan unutmuştum dışarıdaki havayı. Çünkü hepimizin hayatındaki deneyimlerin nasıl tasarlandığı ve yönetildiğine dair bir aydınlanma ve farkındalık yaşamaya başlamıştım.

        Sıra Cirque du Soleil, Le Reve ve The House of Dancing Water gibi dünyaca ünlü şovların yaratıcısı Dragone Production’ın sözcüsü Robert Juarez’e geldiğinde ise tam anlamıyla kilitlenmiştim anlattıklarına.

        Juarez, sıkça gittiğim bir bölge olan Antalya’nın Belek İlçesi’nde inşaatı devam eden The Land of Legends Theme Park’ın kapılarını açtığında nelerle karşılaşacağımızdan bahsediyordu.

        Geçen hafta anlattıklarını bir masal gibi dinlediğim Juarez’in yarattığı o dünyada yer alma fırsatı buldum.

        TÜRKİYE’DE İLK!

        Rixos Hotels, Emaar Gayrimenkul PJSC ve Dragone Productions ortak girişimi ile hayata geçirilen Türkiye’nin en büyük yaşam ve eğlence parkı The Land of Legends Theme Park. Dünyanın ilk müzikal bot şöleni, Türkiye’nin çocuklara özel tasarlanmış ilk oteli Kingdom çocuk krallığı, su dünyası, efsaneler kulesi, 43 metre yüksekliğe ve saatte 86 km hıza sahip water coaster’ı, mayo ile girilen 5D sineması, sörf ve dalga havuzları var burada.

        Farklı yaş grupları için tasarlanmış kaydıraklar, nehir turları ve özel ısıtmalı havuzların yanında birçok deniz canlısını yakından görme imkânı sunan sualtı safarisi gibi aktiviteler ise cabası. Anlattıklarım size sakın sıradan gelmesin. Hepsinde mutlaka bir farklılık ve müthiş bir teknoloji var. Mesela havuzda yüzerken yanardağ patlayabiliyor ve siz de boyları 2 metreyi bulan dalgalarla boğuşmaya başlayabiliyorsunuz.

        ÇOCUKLARA ÖZEL OTEL

        Bu krallıkta hayat çocuklar için eğlenceli bir peri masalına dönüşüyor. Tüm bu gösteri içindeki deneyimlere ilham kaynağı olan masalları yansıtmak üzere tasarlanan Türkiye’nin çocuklara özel ilk oteli Kingdom da bulunuyor parkın içinde.

        Gün boyu parkta geçirdikleri eğlence ve adrenalin dolu saatlerin ardından, Playstation, barkovizyon ve çift ekranlı TV gibi eğlenceli şeylerle donatılan odalarda konaklıyor çocuklar.

        Otelde çocukların takıldığı bir ‘çocuk barı’ bile var. Barmenlerin onlara hazırladığı taze sebze ve meyve sularıyla çocuklar ailelerinden bağımsız sosyalleşme ve kaynaşma fırsatı buluyor.

        YETİŞKİNLER UNUTULMAMIŞ

        Genelde çocuklar için tasarlanan bu tip parklarda yetişkinlere yönelik pek bir şey bulunmaz. The Land of Legends ise bu işi çok güzel kurgulamış.

        Dekorasyon harikası restoranlarda fine dining bir akşam yemeği ya da kumsala atılmış şık masalarda layığıyla bir suşi ziyafeti çekebiliyor ebeveynler.

        Unutmadan söyleyeyim. Bu gördüğümüz daha parkın yüzde 40’ıymış. Bittiğinde konuşan ağaçlara ve hayvanlara ev sahipliği yapan bir de ormanı olacakmış parkın.

        Bu tartışma hiç bitmez

        THE Lands of Legends Theme Park’ta yunuslarla yüzdüm ve tropikal balıkların bulunduğu havuzlara girip onlara yem verdim.

        Eşsiz bir deneyimdi.

        Yunuslarla yüzdüğüm fotoğrafımı Instagram hesabımda paylaşınca ise olanlar oldu.

        Aralarında Fatih Altaylı’nın da bulunduğu pek çok kişi beni böyle bir aktivitede bulunduğum için yaylım ateşine tuttu.

        Dayanamayıp kaldırdım ben de fotoğrafı.

        Oysa ben aşırı derecede hayvan seven biriyimdir. Çocukken mahallede oynayan ayının burnuna takılı kelepçe için günlerce ağladığımı çok iyi hatırlarım. Bu yaşımda ise hâlâ bırakın gittiğim restorandaki artanları, uçakta yenmeyen yemekleri bile torbaya doldurup sokaktaki kedilere köpeklere taşırım.

        Elbette ben de tüm canlıların kendi doğal ortamında yaşamasından yanayım.

        Ama yapacak bir şey yok. Bu ve benzeri gösteriler ve aktiviteler ne yazık ki dünyada yüz yıllardır var ve olmaya da devam edecek.

        Bana yüklenenleri biraz olsun rahatlatmak için yazıyorum bunu. Konuyu en yetkili kişi olan The Lands of Legends Theme Park’ın Yönetim Kurulu Üyesi Murat Süğlün’le konuştum. Bu tip parklardaki hayvanlar bu parklarda doğup büyüyorlarmış ve doğal hayatı bilmiyorlarmış. Yani kendilerini hapiste hissetmiyorlarmış ve mutsuz bir hayat sürmüyorlarmış.

        Diğer Yazılar