Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        The Lands of Legends Theme Park, Rixos Premium, Expo 2016 ve Elton John konseri derken bir de Kaya Palazzo Golf Resort Belek’in kapısını çaldım bayram tatilinde.

        Kayak otellerinden golf otellerine termal otellerden şehir otellerine kadar turizmin hemen her dalında faal olan bir zincir Kaya. Adını İtalyancadaki “palazzo” yani “saray” kelimesinden alan otelleri ise zincirin en lüks segmenti.

        Her ne kadar zincirin Halkla İlişkiler Direktörü Nurcan Ateş tarafından akşam yemeğine ve ardından da otelde sahne alacak olan Ziynet Sali’yi seyretmeye davet edilsem de ben saatler öncesinden gittim otele.

        Hani bazı yerler vardır oranın ne lüksüne ne de yemeğine gidersiniz; oranın önce insanını seversiniz... İşte burası da benim için aynen böyledir. Önce otelin Genel Müdürü Alper Turlu ile bir kahve içtim. Sonra SPA’ya Bülent ve Çetin’e uğradım. Sonra da berbere Yeşil ve Saniye ile muhabbet etmeye gittim.

        Berber Yeşil’in ‘canlı yayın’ fikri

        Bu sene özellikle güneyde her konunun dönüp dolaşıp geldiği yer hep ülkenin ve turizmin durumu...

        Haliyle bizim de öyle oldu!

        Yıllardır Belek’te esnaflık yapan berber Yeşil Sargın’ın ise resmen konuya dair ilginç fikirleri var. Turizmcilerin ciddiye alması gerekir bence.

        Ona “Çok tereddütlü geldik ama gördük ki hayat gayet huzurlu otellerde” diyen çok müşterisi varmış.

        Yeşil de işte tam bu noktaya değinerek diyor ki; “Abi, yurtdışındaki art niyetli medyanın Türkiye üzerine yaptığı haberleri görünce insanların tatil için bu topraklara gelmemeleri çok normal...”

        “Bizim Allah’tan yıllardır gelen kemikleşmiş bir müşteri portföyümüz var. Bizleri telefonla arayıp ‘Nasıl oralar?’ diye soracak kadar da yakınız her biriyle. Ancak müşterisiyle ilişkisi bu kadar yakın olmayan pek çok tesis var.”

        İşte tam da burada patlatıyor Yeşil o beni çok etkileyen fikrini.

        “Bütün oteller ve hatta belediyeler ortak bir platform oluştursa, otellere, plajlara, golf sahalarına, çarşıya-pazara ve parklara kameralar yerleştirilse... Belek’e gelmek isteyen turist web’den buradaki yaşamı canlı canlı izlese ve kendi gözüyle görse hayatın ne denli normal olduğunu” diyor.

        Harika bir fikir değil mi sizce de?

        Bu yörenin devasa otellerinin her birinde en az 1000 kişi konaklıyor. Adam 10 otele baksa, nerdeyse 10-15 bin kişinin nasıl da huzurla tatil yaptığını görecek ve negatif algısını bir kenara bırakmış olacak.

        THY’nin piyazı

        Yalnızca benim değil herkesin ortak fikridir Türk Hava Yolları’nın (THY) kabin içi ikramının dünyanın en iyilerinden biri olduğu.

        Havayolları şirketleri arasında dış hat uçuşlarındaki ikramlarına çok önem verenler bile çoğu kez iç hat uçuşlarında aynı başarıyı yakalayamazlar.

        Dediğim gibi THY ise bunu hem iç hem de dış hatlarda çok ustaca yapanlardandır.

        Birkaç yıl önce Business ve ekonomi sınıfın sunumunu baştan sona yenilemişti şirket. Sık sık da yemek çeşitliliğini artırıyor.

        Geçen hafta Antalya’dan İstanbul’a dönerken mönüde bugüne kadar hiç denk gelmediğim “Antalya Piyazı” ile karşılaştım. Antalya yöresine ait bu piyazı, usulüne uygun bir şekilde tahinli yapıp üzerine yumurtasını, maydanozunu ve domatesini koymayı bile ihmal etmemişlerdi.

        Tebrikler! 2 tabak yediğimi itiraf etmeliyim. Bir tebrik de THY uçaklarının ikram hizmetlerini üstlenen Turkish Do&Co’ya.

        Hem ikram kaliteleri hem de sosyal medya yönetiminin bu denli önem kazandığı günümüzde müşterilerini sıkıca takip ettikleri için.

        İnstagram hesabımdan “Antalya Piyazı”nı paylaştıktan dakikalar sonra Do&Co Halkla İlişkiler Koordinatörü Şeyma Güven’den bir cevap geldi.

        Şeyma Hanım mesajında “Sizlerden gelen her yorum işimizi daha iyi yapmamız için çok önemli” diyerek teşekkür ediyordu.

        Do&Co gibi sosyal medyayı iyi kullanan ve bunun önemine inanmış firmalara hayranım. Darısı günler sonra ya da hiç irtibata geçmeyenlerin başına...

        Taksiciden hediye koku

        Geçen akşam Atatürk Havalimanı’dan taksiye bindim. Biliyorsunuz terminale yapılan terör saldırısının gerçekleştiği gece insanları 100 dolara hastaneye götürdükleri iddiasıyla haklarında denmeyen kalmamıştı havalimanı taksicileri için.

        Neyse, işte o taksicilerden biri Mustafa Geniş... Arabasına biner binmez “Bu ne güzel bir koku. Camlar açık olmasına rağmen buram buram kokuyor” dedim.

        Küçücük bir şişede, aynaya asılı kokuyu hemen çıkardı ve “Al abi senin olsun!” diyerek iliştirdi avucuma.

        Gördüğünüz gibi istisnalar kaideyi bozmuyor! Hiç tanımadığı bir adama araba kokusunu hediye edecek kadar iyi insanlar da var hâlâ etrafımızda.

        Diğer Yazılar