İki sıra dışı sabah
AYNI şeyi hep söylerim. Dünyanın büyük bir kısmında insanların sosyal hayatında otel barlarının, restoranlarının hatta spor salonlarının ciddi bir yeri vardır.
Ne hikmetse bizde durum tamamen tersidir. Oteller müşteri çekmek için 40 takla atsa da bir şeyler içmek ve yemek için bir otel barına ya da restoranına gitme huyumuz pek yoktur.
Az da olsa Bebek Otel’in barına, Hilton’un ‘5 Çayı’na ya da Divan’ın pub’ına gitmek gibi istisnaların kaideyi bozmadığı alışkanlıklarımız var elbette.
Ne hikmetse ‘brunch’ta; bu kahvaltıyla öğle yemeği karışımı uzun öğünde otellere akın etmeye bayılıyoruz.
Hal böyle olunca pazar günleri brunch düzenlemeyen otel kalmadı ülkede.
Özellikle de İstanbul’da.
Cazlı brunch
AÇILALI iki yıl olmasına rağmen başta Michelin yıldızlı şef Sergi Arola’nın restoranı Arola’yla ve efsanevi barı Long Bar’la şehrin sosyal hayatında önemli bir yer edinen Raffles Hotel klasik pazar brunch’larına yepyeni bir soluk getirmiş.
Brunch’ta ağırlığı deniz ürünlerine vermişler. Envai çeşit ürünü misafirlerin isteğine göre pişirme istasyonlarında ve temalı yiyecek-içecek istasyonlarında hazırlıyorlar. Havyardan suşiye… Yok yok!
“Brunch’a ekseri çoluk çocuk gidilir ve çocuklar balık sevmez” diyebilirsiniz. Raffles’çılar bunu da düşünmüşler ve çocuklar için apayrı ve sağlıklı bir büfe hazırlamışlar.
Brunch boyunca Flappers Swing’in caz performansı da cabası!
Temalı brunch
BRUNCH deyince akla gelen en klasik mekânlardan biri de Çırağan Palace Kempinski’dir. Yıllarca anne babalarıyla brunch’a gelen çocukların birer yetişkin olduktan sonra da kendi aile ve arkadaşlarıyla yine buraya geldiklerinin şahidiyimdir. O yüzden bu çatının altında Executive Chef Sezai Erdoğan’ın lezzetleri kadar yıllar içinde güçlenerek artmış bir ahbaplık da var. Burada her misafir birbirini iyi kötü bir şekilde tanır, ekip de her misafiri…
Yeni yıla haftalar kala, brunch’larına yeni bir soluk katmak adına ‘christmas brunch’ı adı altında yılbaşı temalı brunch’lar düzenlemeye başlamış otel. Noel ve yeni yıl dekorlarıyla bezeli bu brunch’ların özelliği ise farklı coğrafyaların yılbaşı tatlarına yer vermesi. Bizden Kandıra hindisi, Fransa’dan tavuk pate, Almanya’dan stollen tatlısı, İtalya’dan panettone keki ve de Nordik ülkelerinden yule-log pastası gibi farklı lezzetleri bir çırpıda tatmak isterseniz bu sayılı brunch’lara mutlaka gidin derim.
Akılda kalanlar
- ABD’li caz sanatçısı Madeleine Peyroux’nun ülkemizin en önemli sanat etkinliklerinden bir olan Garanti Caz Yeşili kapsamında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde verdiği konser.
- Eataly’nin Türkiye pazarındaki üçüncü yılı vesilesiyle düzenlediği ve Melis Sökmen, Özgün, Zeynep Cassalini, Maya Azucena, Selen Servi ve Sibel Köse gibi sanatçıların sahne aldığı Teras Konserleri.
- Beyaz yakalıların en çok tercih ettiği mekânların başında gelen Kanyon’daki Escale’in her cuma günü iş çıkışlarında düzenlediği canlı müzik günleri.
- Any Arnavutköy’ün pazar brunch’larından hemen sonra düzenlenen ve Müjde Kızılkan’ın sahne aldığı pazar partileri.
- Zanzibar’ın Zorlu Center’daki yeni yerinde her cuma sahne alan Kürşat Başar ve Seran Bilgi’nin rafine sahneleri.
- Bir kebapçı olmasına rağmen Köşebaşı’nın Levent’teki şubesinde düzenlediği oldukça gurme Chaines des Rotisseur yemekleri.
- Bu sezon Blush Atiye’nin işletmesini üstlenerek kaz etli pide ya da domatesli kokoreç gibi lezzetlere imza atan Muhittin Ülkü’nün nam-ı diğer Muti’nin sıra dışı yemek sunumları.
