Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YENİ yıla sayılı günler kaldı.

        Her aralık ayında olduğu gibi, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar davetten davete koşuyor yine...

        Meydanlar, bulvarlar, binalar, vitrinler ve evler her zamankinden daha bir ışıltılı bu günlerde.

        Elbette sofralar da…

        Bu sofraların alışılmışın biraz dışında hazırlananlarından birinde, sanat ve kültür danışmanı Yonca Ebuzziya’nın ev sahipliği yaptığındaydım geçen akşam.

        ‘Alışılmışın dışında’ dememin sebebi bu yemeğin evde ya da bir restoranda düzenlenmemiş olmasıydı. Ebuzziya sırtlanmış kendi tabağını, çanağını ve kurmuş sofrasını Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi USLA’nın mutfağının ortasına.

        AMAÇ DESTEK OLMAK

        USLA, tıpkı IWSA, MSA ve EKS gibi ülkemizde yükselen trend yeme-içme odaklı bir akademi.

        25 yılı aşkın bir süredir otelcilik ve yiyecek içecek sektöründe sertifikalı ve diplomalı eğitimler veren “American Hospitality Academy International Hotel Management Schools”un İstanbul kampusu. Bir diğer özelliği de Türkiye’nin uluslararası nitelikteki ilk otelcilik ve aşçılık akademisi olması.

        Başında ülkemizin en önemli şeflerinden biri olan Murat Bozok’un bulunduğu bu akademide yemek vermek ise tamamen Ebuzziya ve Bozok’un fikri.

        “Nasılsa yemek için bir masraf yapılacaktı hiç değilse bu çatı altında yaparak hem akademiye destek olalım, hem de öğrencileri motive edelim” diye düşünmüşler.

        Ortaya da şahane bir iş çıkmış.

        Düşünsenize kocaman bir mutfağa şık mı şık bir masa kuruluyor ve siz bu masada öğrencilerin elinden çıkan nefis lezzetleri tadıyorsunuz.

        Çok iyi fikir değil mi?

        Kiva’da 30-60-90 buluşması

        ANADOLU lezzetlerinin İstanbul’daki en iyi adreslerinden biri olan Kiva Bomonti, bu aralar birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

        Mesela bu seneki Dünya Komşular Günü’nde 5 farklı kökenden gelen komşusunu mutfağa sokarak Ermeni mutfağının topiğini, Bulgar mutfağının bomba fasulyesini, Süryani mutfağının haşlama içli köftesini, Rum mutfağının zeytinyağlı dolmasını ve Musevi mutfağının pırasa köftesini mönüsüne ilave etmişti restoran.

        Geçen hafta günlük yaşamlarında da yakın dost olan Aydın Boysan, Mustafa Alabora ve Mehmet Turgut’u müşterileri ile aynı masada buluşturdu mekân.

        Üç kuşağın meyhane muhabbetiyle harmanlanan ‘30-60-90’ adlı akşam yemeğinin yöresel lezzetleri ise her zamanki gibi restoranın deneyimli şefi Deniz Şahin’e aitti.

        Kars’ın Kaz’ı The Galliard’da

        UZUN yıllar ABD’de finans sektöründe çalıştıktan sonra yeme-içme sektörüne girmeye karar veren Ahmet Uras’ın restoranı The Galliard.

        Etiler Nispetiye Caddesi’nde yer alıyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik şartlar sebebiyle aynı caddede bulunan pek çok mekân kapısına kilit vursa da The Galliard mıh gibi ayakta hâlâ…

        Mekânın oldukça üst çıta denebilecek lezzetleri arasında müdavimlerinin favorisi olan Kars kazının vakti yine geldi bu aralar.

        Pişirilmesi oldukça zahmetli olan Kars kazını tam 17 saat akçaağaç şurubu ile pişirip ve siyah risotto ile sunuyorlar.

        Meraklısına duyurulur.

        Emek Sineması yeniden!

        ONCA badireden sonra kapılarını tekrar açmıştı Grand Pera’daki Emek Sineması. Restorasyonun ardından ses/görüntü, havalandırma ve konfor gibi özellikleriyle seyirci ve sanatçılardan tam not alan salonda geçen hafta sonu ilk biletli film gösterimi de gerçekleşti. Perdesini ‘Sen Benim Her Şeyimsin’ filmiyle açan Emek’in yeniden sinemaseverlerin baş tacı olacağı kesin.

        Diğer Yazılar