Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAVAYOLU şirketlerinin yolcularının gönlünü kazanmak için yapmadığı şey yok gibi.

        Ayrıcalığı ve avantajı yaşatmak için her gün yeni bir ürün ve uygulamayla karşımıza çıkıyorlar.

        Bunu yaparken de genelde bankaları da yanlarına alarak ya cüzdanımıza, ya konforumuza, ya da sosyal hayatımıza yoğunlaşıyorlar.

        British Airways ve American Airlines gibi havayolları Barclay’s Bank ve Union Bank gibi bankalarla dünyada, Türk Hava Yolları, Atlas Global, Pegasus gibi havayolları da İş Bankası, Akbank ve Garanti Bankası gibi bankalarla Türkiye’de ortak işlere imza atıyorlar.

        Bu tip işbirliklerinin çoğunda kredi kartınızla yaptığınız harcamalar genelde bedava uçak biletine ya da sadakat programları çerçevesinde yolcu için avantajlara dönüşüyor.

        Yani hep aynı kural… Veren havayolu, alan yolcu!

        Emirates Havayolları hariç.

        EL MAKTUM HİMAYESİNDE

        Geçenlerde havayolu ile yaptığım Dubai ve Male uçuşlarında kabin ekibinin yolculardan bağış topladığına şahit olunca şaşırdım.

        Konu hakkında detaylı bilgiyi alacağımdan emin olduğum şirketin Türkiye Genel Müdürü Bahar Birinci’yi aradım dönüşte.

        Buyurun uçakta toplanan o bağışın hikâyesine.

        Birleşik Arap Emirlikleri menşeli Emirates Havayolları Vakfı, Şeyh Muhammed bin Raşid el-Mektum tarafından 2003 yılında kurulmuş. Amacı coğrafi, politik ya da dini sınırlar gözetilmeksizin çocukların yaşam kalitesini iyileştirmek, hastalık ve ölümleri azaltmakmış.

        Afrika kıtası başta olmak üzere Sri Lanka, Bangladeş ve Hindistan’ı kapsayan geniş bir coğrafyada ihtiyaç sahibi çocukların geleceğine yatırım yapıyorlarmış.

        Vakıf ayrıca, havayolunun uçtuğu noktalarda eğitim, gıda, sağlık ve barınma olmak üzere 4 temel ihtiyacı gidermeye çalışıyormuş.

        Uçuş sırasında kredi kartı, nakit ve banka hesapları yoluyla yolculardan toplanan bağışlarla bugüne kadar onlarca okul, hastane, kamp ve merkez kurulmuş çocuklar için.

        Darısı havacılık sektörünün önde gelen üyelerinden oluşan Star Alliance ve Skyteam gibi ittifakların başına…

        Kuruçeşme’nin en yenisi Fahham

        AVRUPA yakası Boğaz hattında adını sıkça duyacağınıza emin olduğum bir mekân daha açıldı.

        Dubai kökenli mekânın adı Fahham.

        Tahmin edeceğiniz gibi oldukça şaşaalı ve alkolsüz.

        Kafe mi? Yoksa restoran mı? Bilemiyorum. Çünkü mönüsünde hem pizza, makarna, burger ve salata, hem de kebap, dürüm ve küşleme gibi lezzetler var.

        Ben kahvaltıya gittim, gayet iyiydi.

        Bu tip alkolsüz mekânlarda her daim olduğu gibi burada da nargile çeşitliliği var. Hepsi Ortadoğu ve Mısır’dan geliyormuş. Nargile içenler için localar bile düşünmüşler.

        Yolunuz düşerse, kıymalı ve peynirli böreğini mutlaka tadın derim.

        Sessiz lütfen

        UÇAĞIN kalkışı ve inişi haricinde tablet ve telefon gibi elektronik cihazları uçak modunda kullanmanın bir mahsuru yok.

        Bu da kimi için çalışmak kimi için de oyalanmak demek oluyor.

        Özellikle dijital oyunların müdavimi çocuklar için.

        Oyuna başladıklarında uçak adeta bir atari salonuna dönüveriyor.

        Adı üstünde çocuk! Tabii ki düşünemez.

        Benim anlamadığım ise çocuğuna “Sesini kapatıp oyna” demeyen ebeveynler!

        Neden?

        BUĞDAY, çavdar ve arpa gibi tahıllarda bulunan bir proteinin adı glüten, Türkçe’deki adı ise çölyak. Bu proteine duyarlı olanların glütensiz ürünlerle beslenmesi gerekiyor. Ancak maalesef bu tip ürünler ülkemizde oldukça zor ve pahalıya temin edilebiliyor.

        Örneğin dünyanın lider gevrek ekmek markalarından birinin 1 paketini 5 küsur TL’ye satın alırken, glütensiz olanını tam 20 TL’ye alabiliyorsunuz.

        O da bulabilirseniz…

        Diğer Yazılar