İki saatte Erciyes pistlerinde
DAĞ sezonunu Palandöken’de açmıştım. Geçen hafta sonu da tesisleri, pistleri ve etkinlikleriyle Türkiye’nin en gözde kayak merkezleri Kartalkaya, Uludağ ve Palandöken’e kafa tutan Erciyes’teydim.
Erciyes de Palandöken gibi ulaşımın uçakla yapılabildiği kayak merkezlerinden biri, İstanbul ve Ankara’dan direkt uçuşlarla bir ila bir buçuk saat gibi bir sürede varıyorsunuz Kayseri Erkilet Havalimanı’na.
Havalimanından kayak merkezine çıkmaksa karayoluyla yarım saat kadar sürüyor.
Geçen kış gittiğimde öğrenmiştim Erciyes’in 11 oteline ilaveten, devletin buraya 22 otel inşaatı için arsa tahsis etmiş olduğunu.
Açıkçası pek bir gelişme görmedim ama eğer bu projeler hayata geçirilirse Erciyes ülkenin en yeni ve en iyi tesislerine sahip dağı olur çıkar.
Kayseri halkı için dağ olmazsa olmaz. Özellikle hafta sonları 7’den 70’e herkes bir şekilde burada. Mangal yakan da var kayak yapan da.
Bu sene gördüm ki sadece İstanbul, Ankara ve Kayserililer için değil Adana, Gaziantep, Hatay ve Mersinliler için de bir çekim merkezi haline gelmiş Erciyes.
Bu şehirlerden lüks ciplerle dağa akın edenlerin ne kadar da haklı sebepleri olduğunu Magna Pivot Hotel’in yatırımcısı Mehmet Yayla’dan öğrendim.
Kayseri ülkenin ortasında yer alan coğrafi konumu sayesinde pek çok ilimizden buraya karayoluyla ulaşmak iki ya da üç saat sürüyormuş. Dolayısıyla bu illerde yaşayan kayak tutkunları için vazgeçilmez bir adres haline gelmiş Erciyes.
HAFTA SONU PARTİLERİ
Dediğim gibi etkinlikleri ve pistleriyle artık çok ön planda Erciyes.
Benim gittiğim hafta sonu Kerem Mutlu’nun ‘Angry Boards Turkey’ adlı etkinliği vardı. Magna Apex ve Arctic Club’da iki gün iki gece boyunca hiç durmadan süren etkinliğe gösterilen ilgiye ve katılımcıların coşkusuna şaşırmadım desem yalan söylemiş olurum.
Erciyes’in 150 milyon Euro yatırım yapılmış pistleri, telesiyejleri, teleskileri ve teleferikleriyle kayak merkezi tek elden yönetilen Türkiye’deki tek dağ olduğunu da belirteyim.
Birbirine bağlantılı ve aynı pass’ın kullanıldığı Erciyes pistlerinin sayısı 33! Toplam uzunluğu ise 110 km! Bunların 50 km’lik bölümünün yapay karla kaplı olduğunu ve kar yağmasa bile kayak yapmaya elverişli hale getirilebildiğini söylemeliyim.
Öğrencilerden müziğe destek
SAINTE Pulcherie Fransız Lisesi öğrencileri geçen yıl kolye tasarlamışlardı. Urart Kuyumculuk da bu tasarımları mücevhere çevirmişti. Öğrenciler bu mücevherlerin satışından sağlanan geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ‘Anadolu’da Bir Kızım Var’ kampanyasına bağışlamıştı.
Şimdi de kumaş tasarlıyormuş gençler. Cacharel bu kumaşlardan kravat ve fular üretecekmiş. Kravat ve fularların satışından elde edilen gelir ise ‘Barış İçin Müzik Vakfı’na bağışlanacakmış bu sene.
Ne güzel işler bunlar!
Jamiroquai’den 7 yıl sonra yeni albüm
KENDİNE has müziği ve danslarıyla dünyanın en sıra dışı müzik adamlarından biridir Jamiroquai. Allah’tan yıllar önce ünlü İngiliz şarkıcıyı sahnede izleme fırsatı bulmuştum. Hem de İstanbul’da! Onun müziğiyle aramdaki güçlü bağ, sahne performansını gördükten sonra daha da güçlenmişti.
Öyle sıkça bir albüme imza atmayan sanatçı 2010 yılından beri ilk kez bir albüm çıkarıyor. Jamiroquai gelecek mart ayında çıkacak albümünün kısacık bir videosunu ünlü müzik sitesi ‘Live for Live Music’ üzerinden birkaç gün evvel paylaştı ve daha şimdiden 1 milyonun üzerinde tık aldı.
“Videoyu izleyin ve mart ayını bekleyin” derim hayranlarına.
