Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TÜRKİYE’NİN adına iyi bir şey daha oldu geçtiğimiz günlerde.

        Ancak içinde bulunduğumuz dünya ve Türkiye gündemi o denli çalkantılı ki bu yüzden bu iyi haber de kaynadı gitti arada.

        Belki ben bile bu kadar sıcağı sıcağına duymamış olacaktım ünlü şefimiz Mehmet Gürs bana aşağıdaki e-postayı yollamamış olsaydı.

        Aynen aktarıyorum yazdıklarını.

        “...Sevgili Sermet,

        Sana Avustralya’dan yazıyorum.

        Bu sene de Mikla Restaurant, dünyanın en iyi 100 restoranı arasına girmeyi başardı!

        2015’te 96’ncı, 2016’da 56’ncı olmuştuk. Bu sene de 51’inci olduk.

        Bütün bu tatsız gündemin içinde bu bize ilaç gibi geldi doğrusu.

        Hele ki geçtiğimiz senenin hepimiz, özellikle de yiyecek- içecek ve turizm sektörü için ne denli zor bir sene olduğunu düşünürsek bırak ilk 100’de kalmak, üstüne bir de 51’e çıkmak müthiş mutlu etti bizi.

        3 sene üst üste bu listede kalabilmek kolay bir iş değil biliyorsun. İyi gün ve kötü gün fark etmez. Hep iyi olmak zorundasınız.

        Biz de bütün Mikla ekibi olarak bunun için çalıştık. Bazen onca ciddi olay varken odaklanmakta zorlandık. Ancak biliyoruz ki hepimizi hayata bağlayan ufak şeyler...

        Güzel bir müzik, düşündüren bir kitap, tatlı bir sohbet, eğlenceli bir film ya da lezzetli bir yemek...

        Hayatı hayat yapanlar da bunlar değil mi?

        Hep birlikte daha iyi günlerin umudu ile...”

        Tebrikler Mikla ekibi. Bunu hak ediyorsunuz.

        Ancak şunu da söylemeden edemeyeceğim.

        Bu listenin 1’inci sırasında yer alan şef Massimo Bottura bunumuzun dibine kadar gelmiş ve İstanbul’da Ristorante Italia’yı açmıştı. Ancak biz onu burada yaşatmayı beceremedik. Bu yüzden kendimizi hiç affetmiyorum.

        Hazır ürün kullanılmıyor

        ŞU sıralar Cihangir deyince akla gelen ilk mekân hiç şüphesiz Hazine. Haftalar sonrasına rezervasyon alan mekân, Cihangir’i tekrar çekim noktası haline getirdi resmen.

        Bunu ben değil geçen akşam yemeğe gittiğim Hazine’nin çaprazındaki Rose Marine’in yaratıcıları Suzan ve Murat Akvardar çifti de söylüyor.

        Mahallede mekân açmak için mülk bakan çok işletmeci dolaşıyormuş bu aralar.

        Gelelim Rose Marine’e. Yıllar olmuş açılalı. Ben pek Cihangirci olmadığımdan ancak keşfettim bu kafe& bistroyu. Öyle iç mimar elinden çıkmış jilet gibi mekânlardan değil. Avrupa’nın köklü mekânları gibi yaşanmışlık var her köşesinde.

        Mutfağı şef Mikail Akpınar’a emanet. Akpınar tıpkı iddialı restoranlar gibi tedarike çok önem veriyor ve asla hazır ürün kullanmıyor mutfağında.

        Her ne kadar mönüsünde ‘cafe de Paris soslu” ya da ‘tandırlı’ pizza gibi bence birbiriyle karışmaması gereken kalemlere rastlamış olsam da layığıyla tatlarına baktığımda hepsini gayet başarılı buldum.

        Makul fiyata iyi ve bol bol yemek isterseniz buraya gidin. Hafta sonları DJ performansları da oluyormuş.

        Geçen haftadan

        - Rafları, reyonları hatta buralardaki ürünleri bile beyaz alçıyla kaplı bir market düşünün. Sebzeler, meyveler, şişeler ne varsa her şey bembeyaz. Bu uçsuz bucaksız beyazlığın içinde bir tek Godiva çikolatalar renkli ve gerçek. Sanatçı Ilgın Seymen, Autoban Mimarlık ve İstanbul’74 tarafından gerçekleştirilen sanatsal bir enstalasyonla tanıştırdı Godiva yeni lezzetlerini İstanbullularla.

        - 1950 yılında Paris’te kurulan dünyanın en eski gastronomi kulübü Chaîne des Rôtisseurs. 1994’te İstanbul’da ardından Ankara, Antalya, Adana ve İzmir’de kuruldu kulübün Türkiye temsilcilikleri. Chaine des Rôtisseurs Ankara üyeleri bir ilke imza atarak başkentin ilk modern ve çağdaş sanat koleksiyonu müzesi Müze Evliyagil’de toplandılar ve bu sıra dışı yemekte buluşturdular sanatla lezzeti.

        - Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi, kreatif sanatlarla ilgili bu denli kapsamlı bir koleksiyona sahip Türkiye’nin ilk özel kütüphanesi. Kütüphanede moda, mimari, resim, sinema, müzik, fotoğraf, heykel gibi sanatlarla ilgili birçok kaynak ve dünyanın en prestijli yayınevlerine ait kitap, basılı-dijital-görsel bir arşiv bulunuyor. Bu hafta 5’inci yaşını Nakkaştepe’deki Vakko Moda Merkezi’nde bulunan binasında kutladı kütüphane.

        Diğer Yazılar