Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU sene her yaz olduğundan daha mı çok bahseder olduk nedir Yunan adalarından..

        Ben de âdeti bozmayayım dedim ve karar verdim komşunun en güzel adalarından biri olan Symi Adası’na dair bir şeyler yazmaya.

        Geçen hafta sonu Datça’daydım malumunuz.

        Datça’ya gidince Symi’ye geçmemek olmaz.

        Datça’nın tam karşısı bu ada. Binaları bile görebiliyorsunuz karşıdan bakınca adaya. Yani o kadar yakın. Süratli bir tekne ya da botla 20 dakika kadar sürüyor Symi’ye gitmek. Yıllara dayanan bir dostluk var Datça halkı ile Symi’liler arasında. Birbirlerinin nişanına düğününe gitmeyi bırakın çarşı pazar ve sosyalleşmek için bile sürekli görüşüyorlar birbirleriyle.

        Öyle ki sebze meyve onlarınkine nazaran bizde daha ucuz diye Datça pazarının kurulduğu günlerde haftalık ihtiyaçlarını temin etmek için bile Datça’ya geliyor Symi’liler. Bizimkiler de şarküteri ve içki gibi ihtiyaçlarını Symi’den temin ediyorlar.

        TÜRKÇE PARÇALAR DA ÇALIYOR

        Symi deyince akla gelen ilk isim hiç şüphesiz kendi adını taşıyan restoranıyla Manos. Hem yemekleri hem kendisi hem de ortamı insanda alışkanlık yapar Manos’un. Tipik Yunan mezeleri ve deniz ürünleriyle başlayan yemek sohbetleri gecenin ilerleyen saatlerinde yerini dansa bırakıyor.

        Manos’ta Yunan müzikleri kadar Türkçe parçalar da çalıyor. Tarkan’dan Ajda’ya, Sezen’den Serdar Ortaç’a kadar gayet geniş bir müzik arşivi var Manos’un.

        Benim favorilerimden biri olan Taverna Metamontis’ten de bahsedeyim size. Symi’nin merkezinden biraz uzakta olan bu mekan bir anne-kız işletmesi. Birkaç masalı gayet mütevazı bir lokanta. Ufak bir plajı da var. Ev yapımı şarabı ile gümüşbalığı tavası epey meşhur.

        ADANIN EN GÖZDE ADRESLERİ

        Gelelim gece hayatına...

        Manos’un oğlu geçen sene LOS adında bir mekân açmıştı ve anında çok popüler olmuştu. Üst katı sanat galerisi aşağı katı restoran ve bar olan LOS, bu sene de adanın en gözde adreslerinden biri. Özellikle gençlere tavsiye ederim zira akşam kulüp havasına bürünüyor mekân.

        Vapori adanın gözde kulüplerinden. DJ Hasan bir Türk. Özelliği ise bildiğimiz DJ’ler gibi plak, CD ya da bilgisayardan müzik çalmak yerine bu işi aranızda dolanarak Youtube üzerinden yapıyor olması. Katoi de geceyi gündüze bağlamak isteyenler için ideal bir mekân. Sabahın 06.30’unda bile bangır bangır çalıyordu müziği..

        Belediye Başkanı’nı gücendirmişiz

        DATÇA’DAN Symi’ye özel tekneyle gitmek elbette ulaşımın en konforlusu. Ancak Datça marinada bu işi organize eden acenteler ve günlük tekneler var. Onlarla da 1.5 saat kadar sürüyor yol.

        Ancak sabah 09.00 sularında kalkan bu teknelerle Symi’ye gelmeyi pek tavsiye etmem zira akşamüstünden itibaren hareketlenmeye başlayan adanın tadına varmak bu şekilde çok zor. Hele bir de bu sıcaklarda.

        Geçenlerde bu şekilde bir Symi seyahati yapan bir gazeteci arkadaşımız adadan hiç haz almadığını yazınca Belediye Başkanı Eleftherios Papakalodoukas çok üzülmüş. Bu arada Papakalodoukas’ın dedesi Trabzonluymuş. Bunu da bu sene kendisi de bir Trabzonlu olan Asuman Şener’den öğrendim.

        YANINIZA MUTLAKA EURO ALIN

        Prosedürlere gelecek olursak.

        Datça gümrüğünden çıkış almak gerekiyor. Symi girişiyse bu sene her zamankinden daha sıkı. Küçük bir gümrükteki polis kontrolünden geçiyorsunuz.

        Ancak son derece basit ve zahmetsiz bir süreç bu bahsettiğim.

        Bir de tavsiye!

        Adaya gidecek olursanız, “Nasılsa kredi kartı kullanırım, gerekirse de ATM’den nakit çekerim” diye düşünmeyin. Yanınıza mutlaka Euro alın zira adadaki tek ATM her daim arızalı oluyor.

        Bu lahmacuna gidilir

        GEÇENLERDE yeme-içme zevkine çok güvendiğim bir grup dostumun teşvikiyle ta Cerrahpaşa’ya öğle yemeğine gittik. Hem de lahmacun yemeye...

        Cerrahpaşa Hastanesi’nin tam karşısındaki mekânın adı Gaziantepli Mehmet Usta. Meğerse bilmeyen yokmuş Mehmet Usta’nın lahmacununun methini. Sosyal medyaya koyduğum bir fotoya gelen yorumlar bile bunu bana gösterdi.

        Başta hastane çalışanları olmak üzere müdavimi dolu mekânın. Öyle ki sırf lahmacun yemek için Avrasya Tüneli’ni kullanarak karşıdan gelenler bile oluyormuş.

        İyi lahmacun ve açık ayran düşkünüyseniz mutlaka gidin derim.

        Diğer Yazılar