'Gıdaya Saygı' hareketine Türkiye'den destek
HEP bahsederim dünyanın en iyi 50 restoranında ilk sırada yer alan Osteria Francescana’nın ünlü şefi Massimo Bottura ayağımıza kadar gelmişken ona bir türlü sahip çıkamadığımızdan.
Ne yazık ki Eataly’nin çatısı altında hizmet vermeye başlayan Ristorante Italia restoranı, kısa bir süre açık kaldıktan sonra müşterisizlikten kapısına kilit vurmak zorunda kalmıştı. Dünyada her yaptığı olay olan ünlü şef de Türkiye defterini kapatıp gidivermişti.
Geçtiğimiz günlerde Bottura yine dünya çapında bir işe imza atarak gıda israfına karşı çözümler üreten “Respect Food” adlı bir hareket başlattı.
“Food for Soul” mottosuyla yola çıkan girişim kapsamında bugüne kadar Milano, Londra, Ljubljana ve Rio de Janeiro’da 4 aşevi projesinin temeli atıldı.
25 ton gıda israftan kurtarıldı ve dünya çapında tanınan 210 şefin desteğiyle 48 bin 300 kap yemek dağıtıldı.
Türkiye’dense bu girişime destek Arçelik A.Ş.’nin üst segment markası Grundig’den geldi. “Respect Food-Gıdaya Saygı” felsefesiyle gıda israfına karşı sürdürülen hareketi “Ruhun Doysun” adlı projeyle ülkemizde de başlattı firma.
Amaç sürdürülebilir bir yaşam hedefiyle, kaynakların korunması ve tüketim bilincinin artırılması.
************
Ruhun Doysun!
GEÇEN hafta “Ruhun Doysun” projesini anlatan sıra dışı bir yemek daveti vardı Beykoz Ayakkabı Fabrikası’nda.
Teknolojisinden tasarımına, sürdürülebilir bir dünyaya hizmet eden ürünler geliştiren Grundig’in ülkemizin en iyi şeflerinden Mehmet Gürs’le birlikte hazırlandığı davet yalnızca bir yemek daveti değildi; kısa filmler, söyleşiler ve illüstrasyonlarla çevre bilincine dikkat çeken mini bir workshop niteliğindeydi adeta.
Grundig, Türkiye’nin de aralarında olduğu 6 Avrupa ülkesinde tam 3000 kişiyle sürdürülebilirlik ve gıda israfı üzerine bir araştırma yapmış.
Bakın neler öğrenip çıktım tam 4 saat kadar süren bu davetten.
Araştırmaya katılanların yüzde 94’ü sürdürülebilir bir hayat istiyormuş ama bunu nasıl yaratabileceklerini bilmiyormuş.
Yüzde 52’si bunun için kaynağının olmadığını, yüzde 31’i bunu nasıl yapacağını bilmediğini, yüzde 25’i ise gıda israfını önleme konusunda kendini yeterli görmediğini söylemiş.
EN FAZLA GENÇLER İSRAF EDİYOR
Katılımcıların yüzde 82’si geri dönüşüm sağlamaya, yüzde 75’i enerji tasarrufu yapmaya, yüzde 74’ü ise gıda israfını azaltmaya çalışıyormuş.
Tüketiciler 50 yıl içinde küresel bir gıda krizi yaşanabileceğini de düşünüyormuş.
3000 kişinin üçte biri ayda 4 kg gıdayı israf ettiğini, yüzde 90’ı ise israf ettiği gıda miktarından endişe duyduğunu söylemiş.
Araştırma gıda israfı konusunda en çok da gençleri ve çocukları bilinçlendirmenin önemini ortaya koymuş. Çünkü israf oranı yüzde 42’yle, 35 yaş altı katılımcılarda en yüksek seviyeye çıkıyormuş.
************
Restoranı gizlemişler desem yalan olmaz
LYON kökenli yeme-içme hareketi Sirha’nın Türkiye Koordinatörü Abel Villemin ile Fransa Ticaret Müşaviri Pascal Lecamp’ın ev sahipliğiyle düzenlenen yemeğin neden bir pastanede gerçekleştiği sorusunun cevabını bulamadan, tuttuk bir grup gazeteci Bebek’teki Baylan Pastanesi’nin yolunu.
1923 yılından beri hizmet veren tarihi Baylan Pastanesi bundan 5 yıl kadar önce Bebek’teki eski Vakko Eşarp’ın bulunduğu küçük mağazanın yerinde bir dükkân açmıştı. Gelip geçerken görüyordum ama hiç girmemiştim kapısından. Meğerse eski Gloria Jeans Coffee’nin olduğu bölüme bağlanan bir yan girişi de varmış. Orası da barı, terası ve rıhtımı olan kafe/restoranıymış.
Bununla da bitmedi. Karşımıza bir de Alain Ducasse’la bile çalışmış deneyimli Fransız şef Tim Brings çıkıverdi. Eşi Emily de restoranın tatlı ve pastalarını yapıyormuş.
Bırakın sektöre yakın bizlerin, işi ile evi Bebek’te olan arkadaşlarımın bile haberi yoktu bu restoranın varlığından. Keşke tanıtım faaliyetlerine ağırlık verselerdi de daha önce tanışaydık Baylan’ın lezzetleriyle.
