Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YILLARDIR yapılan pek çok anket ve araştırmanın sonucu, Avrupa’nın en mutlu şehri olarak Avusturya’nın başkenti Viyana’yı gösteriyor.

        Viyana sadece en mutlu şehri değil, aynı zamanda da en yeşil şehri Avrupa’nın.

        “Daha yeşil onlarca şehir varken nasıl Viyana en yeşil şehir seçilir?” diyebilirsiniz.

        Çok değerli kültürel, sanatsal ve tarihsel zenginliklerinin yanı sıra dünyaya mal olmuş gastronomisiyle de ünlü şehrin ‘yeşil şehir’ seçilmesinin sebebi enerjisini kentsel atıklardan üretiyor olması.

        Bir şehirde yaşayan insanları mutlu etmek sadece kültür, sanat, yeme-içme ve geri dönüşümle olmuyor elbette.

        Bu mutluluk siyasetten ekonomiye, ulaşımdan barınmaya kadar pek çok halkanın birleşmesiyle sağlanıyor.

        Geçen hafta sonu Avrupa’nın tam ortasındaki coğrafi konumuyla da çekici Viyana’daydım.

        İki gün de olsa onlar gibi mutlu yaşamak çok iyi geldi bana bu şehre her gittiğimde olduğu gibi.

        Buyurun Viyana’ya dair birkaç izlenimime...

        ALIŞVERİŞ ETKİNLİĞİ

        Şehir opera, bale, konser ve tiyatronun üssü adeta. Her köşe başında bu tip etkinliklerin broşürünü dağıtan ya da kara borsa biletini satan kostümlü kişilere rastlamak mümkün.

        Ancak bilet alırken dikkatli olmakta yarar var. Bir arkadaşımın sıkı bir pazarlık sonucu 50 Euro’ya aldığı Mozart’ın ünlü Don Giovanni operasının bileti, sahneyi bile görmeyen 14 Euro’luk bir bilet çıktı.

        Bu arada şehri ziyaret eden turistler daha çok konser, opera, bale ve tiyatro izlesin diye hemen her akşam farklı bir etkinliğe yer veriyorlar. Dolayısıyla her biri 60-70 TIR dolusu dekor her gün yer değiştiriyor.

        Bahsetmek istediğim bir diğer şey Women adlı derginin her ay düzenlediği bir şehir etkinliği.

        Her ayın ilk perşembe günü kentteki tüm mağazaların katıldığı bir alışveriş etkinliği düzenliyor dergi. O gün kadınlar ne alırsa %20 indirim elde ediyor mağazalardan.

        Tam bir karnaval havasında geçiyor bu günler şehirde.

        ************

        1832’den beri aynı tat: Sacher tart

        VİYANA’NIN mekânlarından bahsetmeden olmaz elbette.

        Sacher Hotel’in önünde uzun kuyruklar oluşan kafesi Sacher Cafe mutlaka uğranması gereken yerlerden. Dünyaca ünlü çikolatalı Sacher turtası, 1832 yılından beri bu adreste üretiliyor.

        Viyanalı bir Türk olan Atilla Doğudan’ın sahibi olduğu Demel Cafe, Albertina Müzesi binasında hizmet veren Albertina Restaurant ile Do&Co Hotel’in kulübü şehrin en klasik adresleri arasında.

        Landtmann Wien Restaurant da aynı şekilde...

        Palais Coburg’un terasındaki Michelin yıldızlı Silvio Nickol Gourmet Restaurant, 3 Michelin yıldızlı Juan Amador Restaurant ve İtalyan lokantası Procacci şehrin trend mekânlarından.

        Yeme-içmenin yanı sıra meşhur yaya caddesi Graben’de yürümek, Gerngross Çarşısı ile Naschmarkt Pazarı’nı ziyaret etmek, Hofburg Sarayı’nı gezmek ve J&L Lobmeyr mağazasındaki kristalleri görmek de Viyana’ya gitmişken mutlaka yapılması gereken şeyler arasında.

        Diğer Yazılar