Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        VIP deyince “Very Important Person” yani “çok önemli kişiler” in kastedildiğini bilenler var ama CIP’nin ne olduğunu bilen yok denecek kadar az.

        Kısaca bahsedeyim. Havalimanlarında Başbakanlıkça belirlenen isimler ile devlet sanatçıları, bürokratlar ve siyasetçilerini uçuş öncesi ve sonrası kullandıkları salonlara VIP deniyor.

        CIP ise “Commercial Important Person” yani “önemli iş insanları” anlamına geliyor. Her ne kadar adı iş dünyası ile anılır olsa da, artık tüm dünyada Business ya da First sınıfta uçanlar ile havayollarının sadakat programlarına üye olanlar tarafından da kullanılıyor bu salonlar.

        Geçen hafta sonu Ankara’ya gittim.

        Türk Hava Yolları’nın sadakat programı olan Miles and Smiles üyesi olduğum için CIP salonlarından ben de yararlanabiliyorum.

        Bu salonları kullananlar bilirler.

        Özellikle yaz aylarında, Bodrum ve Dalaman’a seyahat eden geliri ve uçuş sınıfı yüksek yolcular, yoğun biçimde CIP salonlarını kullanırlar. Bu salonlarda başlayan sosyalleşmeleri, uçakta da aynen devam eder.

        CIP yolcusu aynen böyle yoğun hatta VIP’si de bolca olan bir hat daha var. O da Ankara!

        Ancak bir farkla… Dalaman ve Bodrum’un aksine herkesin suratından düşen bin parça.

        Nedense ne bir sohbet, ne de muhabbet! Varsa yoksa bu, o çok tanıdık resmiyet ve ciddiyet!

        ***********

        SEVGİYİ VE İYİLİĞİ DÜŞÜNDÜREN SERGİ

        BUNCA krizi yaşarken bir de epistemolojik bir kriz içinde olduğumuzu öğrendim Ankara’da. İyilik ve güzellik benzeri değerlerle yeterince ilgilenmiyor olmaktan doğan bir krizmiş bu.

        Bu krizle başa çıkmanın yolunun sanat ve düşünmekten geçtiğini savunan Ankara’daki Müze Evliyagil, konuya dikkat çekmek adına “Düşünme İkonları: İmgeler ve Metinler” adında bir sergi açtı geçen cumartesi akşamı.

        Amaç düşündürmek. Serginin küratörü Beral Madra, Rudolph Arnheim’ ın “Düşünme imgeleri gerektirir, imgeler de düşünce içerir” sözünden ilham alarak yola çıkmış. Her eserin yanına okunup düşünülsün diye de bir metin yerleştirmiş.

        Cidden de eserlere bakıp metni okuyunca iyilik ve sevgi dolu bir içsel yolculuğa çıktığını fark ediyor insan.

        Aralarında Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ferruh Başağa, Burhan Doğançay, Mithat Şen, Haluk Akakçe, Mübin Orhon ve Seçkin Pirim gibi 23 sanatçının eserlerinin bulunduğu sergiyi gezmelerini Ankaralılara ve Ankara’ya gideceklere mutlaka tavsiye ederim.

        Sergi, 2018’in son gününe kadar açık.

        ***********

        ANKARA DİVAN PUB

        DİVAN Pub deyince mönüye bile bakmadan sipariş ettiğim klasiklerim döner, şinitzel ya da profiterol gelirdi aklıma. Ankara Divan Pub’a gittiğimde de aynen böyle yapacaktım.

        Allah’tan şef Haşim Ayrancı buna müsaade etmedi. Böylece Divan Pub mutfaklarından ne müthiş lezzetlerin çıktığını görmüş oldum.

        Usta şefin kendi seçimlerinden oluşan bir tadım mönüsünü denedim o akşam. Her biri emek verilmiş ve son derece gustosu yüksek lezzetlerdi bunlar.

        Ortamı ve servisi bir pub’dan ziyade “fine-dining” bir restoran kadar başarılı; fiyatları ise bir pub kadar makul Ankara Divan Pub’ın.

        Bundan böyle Ankara’ya her gittiğimde Haşim şefin ağır ateşte pişirip, risotto yatağında sunduğu dana kaburgayı yiyeceğimden emin olabilirsiniz.

        Siz de deneyin derim.

        Diğer Yazılar