Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÜLKEMİZİN en başarılı şeflerinden Murat Bozok’un bir sohbetimizde sarf ettiği “7 notayla senfoniler yazılıyorsa, bunca nimetle neler pişirilir?” sözü sık sık gelir aklıma. Özellikle de iyi bir yemek yerken ya da iyi bir şefle sohbet ederken. Massimo Bottura, Jamie Oliver ve Lisa Faulkner gibi dünyanın en iyi şeflerinin şovlarıyla renklenen Milano’daki Euro Cucina fuarını gezerken de aynen böyle oldu.

        En çok da bir stantta yemek pişiren şef Jamie Oliver’ı izlerken. Dünyadan çok az sayıda basın mensubunun davet edildiği “cookshow”un sonrasında sohbet ettim Oliver ile. Hafiften teknoloji özürlü olduğumdan bırakın kullanmayı, teknik özelliklerini bile anlamakta zorlandığım onca marifetli alet edevatı kullanarak yaptığı şovunda da sık sık vurguladığı teknoloji ve gıda israfına geldi konu dönüp dolaşıp.

        TÜRK KADINI MİSALİ

        İLK önce nasıl da ağzımın payını güzelce aldığımdan bahsedeyim size… “Geleneksel saklama ve pişirme yöntemleri dururken teknolojiyi kullanmak kolaya kaçmak değil mi?”diye sordum şefe. “Sen ses kaydını cep telefonu varken teyple mi yapıyorsun? Ya da yazını daktiloyla yazıp e-posta yerine faksla mı yolluyorsun?” cevabını yapıştırıverdi ağzıma.

        Çok haklıydı.

        Gelelim gıda israfı meselesine…

        İnsan tüketimi için üretilen yemeklerin üçte biri ya kayboluyor ya da israf oluyormuş dünyada.

        2020’de bu oran yüzde 40’lara çıkacakmış. Sadece Avrupa’da her yıl 88 milyon ton gıda çöpe gidiyormuş.

        “Gıda israfı sorununun çözümü için önce doğru alışveriş yapmak, iyi saklamak ve bozulmalarını engellemek için iyi soğutmak gerekiyor” diyor ünlü şef.Kendisiyle birlikte bazı mutfak teknolojileri markalarının başlattığı, Türk kadınlarının da en iyi bildiği şeylerden biri olan “artanları lezzetli yemeklere çevirme” vizyonunun tüm dünyaya yayılması gerektiğini de vurguluyor Oliver.

        BODRUM'DA ÇOCUKLAR İÇİN KOŞULACAK

        GLOBAL Run Bodrum bu yıl 5. kez koşulacak Bodrum’da. Bu pazar günü gerçekleşecek yarış, bir Bodrum geleneği olma yolunda ilerliyor. Hatta tarihiyle “sezon açılışı” etkinliği gibi algılanır bile oldu. Koşunun kayıt ücretleri her yıl olduğu gibi bu sene de sivil toplum kuruluşuna bağışlanı- yor. Bu yılın geliri “Parıltı Görmeyen Çocuklar Derneği”ne…

        27 Nisan’a yani bu perşembe gününe kadar www.globalrunbodrum. com internet sitesinden kayıt yaptırılabilecek. Hadi! Ne kadar kayıt, o kadar bağış!

        KARAKÖY'E GİTMEK İÇİN BİR BAHANE DAHA

        YENİ nesliydi, eski usulüydü, Yunan’ıydı derken bir meyhane modasıdır gidiyor.

        Bir yenisi daha eklendi şimdi bunlara... Adı BAHANE ON10!

        Çatısı altında New York’taki SLS, Miami’deki Delano ve Londra’daki St Martins Lane gibi otel ve restoranları bulunduran SBE’nin ülkemizdeki tek oteli 10 Karaköy’ün terasında açıldı mekân.

        Mutfağı şef Kaan Arığ’a emanet. Meze ağırlıklı mönüsü kadar, tarihi yarımada manzarası ve nostaljik Türkçe arşiviyle de iddialı bir mekân.

        Diğer Yazılar