Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Başbakan Ahmet Davutoğlu, yok olmaya yüz tutmuş mesleklere verilecek destekleri açıkladığında; aklımda kurumsal olarak bu alana yatırım yapan üç isim belirdi...

        Birincisi; Bilkent Holding’in iştiraklerinden Bilintur’un işletmesini üstlendiği ve sayıları 115’e ulaşan DÖSSİM mağazası.

        Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Döner Semaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü’nün (DÖSSİM) 2009 yılında açtığı ihale ile mağazaların işletme hakkını alan Bilintur, ören yerleri ve müzelerde yer edindi.

        Bunun yanı sıra geleneksel sanat üretimini nesilden nesile aktarmak için, Bilkent Kültür Girişimi (BKG) ve Anadolu Sigorta “10 yılda 10 bin usta eğitimi” programı başlattı...

        İkincisi; ABD’de NASA ve Boeing’e patent satan girişimci ve bilim adamı Yalçın Ayaslı’nın 2010 yılında Nuruosmaniye’de açtığı 7 katlı Armaggan mağazasıydı.

        Armaggan’ın ikinci mağazasını Nişantaşı’nda açan Ayaslı, geleneksel Türk kültürüne yüzünü çevirerek Türk Kültür Vakfı’nı kurdu ve zeytinyağından, nar ekşisine kadar yöresel lezzetlere de yatırım yaptı.

        Üçüncü vereceğim örnek; büyük bir sermaye ile yola çıkmadı. Satın alma müdürleri ile kapı çalmadı. Bizzat Türkiye’nin dört bir tarafındaki zanaatkârları dolaşıp onlarla işbirliği kurdu.

        Bu isim Vehbi Koç’un kızlarından Suna Kıraç’ın eşi İnan Kıraç’ın hem iş, hem de okul arkadaşı Tunç Özbay’dan başkası değil...

        TASARIM DESTEKLENMELİ

        Özbay’ı aradığımda Ayvalık’ta balık tutuyordu; Ayvalık, Cunda ve İstinye Park’ta açtığı Anatolian Arts mağazalarının hikâyesini anlatmaya başlıyor:

        “Bundan 10-15 yıl önce sanata ilgi duyduğumu söyleyerek Kıraç’a şirketlerinden emekliye ayrılacağımı söylediğimde, fikir Suna Hanım’dan geldi. Suna ve İnan Kıraç’ın kurduğu Pera Müzesi ve sahibi arkadaşım olan Zafer Kurşun’un desteği ile İstinye Park’ta zanaatkârlardan satın aldığım eserleri satmaya başladım.”

        Özbay, maliyet ve kalite arasına sıkıştığını söylerken “Beykoz camları, İznik çinileri, mine ve seramik işlerini yaptırdım. En büyük zorluk bu eserlerin tanıtımı yok ve alıcıya ulaşamıyor. Kimi ustalar vefat etti. Kimisi artık çalışamayacak durumda. Tasarım geliştiremiyorlar. Taklitler yapılıyor. Tespih, bileklik, gümüş objeler gibi ticari ürünlerle ayakta kalabiliyoruz” diyor.

        İNAN KIRAÇ’IN MÜDÜRÜ EL ATTI

        Yılda 600 bin TL ciro yapan Anatolian Arts’ı büyütmek istediğini söyleyen Özbay, Alaçatı’da bir mağaza açmayı planlıyor.

        1998 yılında Claude Nahum ve İnan Kıraç’ın kurduğu Kıraça Holding şirketlerinden Kırpart’ın icra kurulu başkanı da olan Özbay, Çin’in Şanghay kentinde açtıkları ofislerinin zamanının büyük bölümünü aldığını da ekliyor.

        Davutoğlu yok olmaya yüz tutmuş meslekleri destelemek üzere; faizsiz kredi, her AVM’de esnaf ve sanatkârlara yüzde 5 ile binde 3 oranları arasında yer ayrılması, kira bedellerinin, rayiç bedelin 4’te 1’i oranında belirlenmesi ve alışveriş festivallerinde yer ayrılması yönünde kararlar aldıklarını açıklamıştı.

        Özay, “tanıtım, inovasyon ve malzeme tedariki” güçüklerinin yanı sıra “taklitçilikle mücadele etme” gereğine işaret ediyor.

        TORUN: GELSİNLER, BEKLİYORUZ

        İstanbul’un en büyük AVM’si Mall of İstanbul’da, 700 kişilik gösteri salonu MOİ Sahne’nin Candan Erçetin konseri ile yapılan açılış davetinde, ev sahibi Torunlar GYO’nun Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun ile de aynı konuyu konuşuyorum. “Biz zaten geleneksel sanatlara yer veriyoruz ama dükkân açacak esnaf bulamıyoruz. Keşke açsalar... Önemli olan onların satış yapabilmeleri” diyor.

        AVM’lerde her mağazanın pazarlık gücünün farklı olduğunu da söyleyen Torun, “Mağazalara hitap ettiği müşteri kitlesinin alım gücüne göre metrekare fiyatı veriyoruz. Aynı grubun markaları arasında bile kira bedelleri farklı oluyor. AVM’ler esnek olmak zorunda” diye de ekliyor.

        Diğer Yazılar