Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu yıl Davos’ta açıkladığı rapor, üniversitelerin “dijital ekonomi” gündemini ateşlemeye yeter!

        WEF bu yıl “4. Sanayi Devrimi”ne odaklanmıştı.

        WEF’in, dünya ekonomisinde ağırlığı olan ve küresel istihdamın yüzde 65’ini sağlayan 15 ülkede, 9 endüstri dalında istihdam edilen13 milyon çalışanın verilerini kullanarak hazırladığı, “İstihdamın Geleceği” (Future of Jobs) raporu, bu değişimin son 5 yılda istihdam piyasasına etkisini ortaya koydu.

        Bu rapora göre, 2020 yılına kadar 4. Sanayi Devrimi’nin gündeme getireceği dönüşüm nedeniyle, araştırmaya konu olan 15 ülkede 7.1 milyon çalışan işini kaybedecek.

        Buna karşılık yeni açılacak iş alanlarında 2.1 milyon kişiye de iş sağlanacak.

        Böylece söz konusu ülkelerdeki net istihdam kaybı 5 milyon kişiyi bulacak.

        Önümüzdeki 5 yılda işini kaybedecek olan her 5 kadından yalnızca 1’i iş bulabilecekken, işini kaybeden her 3 erkekten 1’inin iş bulması bekleniyor.

        Ülkelere göre yapılan değerlendirmede ise Türkiye, işini kaybedecek olanlardan daha fazla çalışana iş sağlayacak 5 ülke arasında yer alıyor.

        İHRACATTA YERLİ PAYI ARTIYOR

        Üniversiteler bu verileri dikkate alıyorlar mı?

        Bilgi Üniversitesi’nin Yüksek Lisans Programları Koordinatörü Ekonomist Prof. Dr. Ege Yazgan ile Santral İstanbul kampusunda buluştuğumuzda, bunları konuşuyoruz.

        Prof. Dr. Yazgan, bardağın dolu tarafını gösteren araştırmalardan örnekler veriyor.

        İlki gayri safi ihracatta yerli katma değerin payı açısından Türkiye’nin OECD sıralamasındaki yerini gösteren araştırma.

        2011 verisine göre (Bu hesaplamayı yapmak kolay olmadığı için OECD, verileri gecikmeyle açıklıyor), Türkiye’de söz konusu oran yüzde 74.3. Almanya’nın oranı ise 74.5. Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi ortalamalarının (71.8) üzerindeyiz. Lüksemburg ise yüzde 41 ile birinci.

        İkinci araştırma ise, dünyanın önde gelen üniversitelerinden Harvard’da yapılmış.

        Harvard’dan bir grubun araştırma projesine göre, ihracatta ürün çeşitliliğinde Türkiye’nin 2014 yılında dünyadaki sıralaması 42’ye yükselmiş. 1995 yılında 60. sıradaydı. Ürün çeşitliliği bir ülkenin, çok küçük bir ülke değilse, aynı maldan daha fazla üreterek zenginleşemeyeceği, ancak farklı mallardan üretim çeşitlenmesine giderek ekonomik refahını artırabileceği fikrine dayanıyor.

        Türkiye’nin ilerlediği, ancak gidecek daha çok yolu olduğu ortada.

        Aynı grup önümüzdeki 8 yıl Türkiye’nin ortalama yüzde 4.66 oranında büyüyeceğini ve 2024’te dünyanın 20’nci ekonomisi olacağını varsayıyor.

        121 ülkenin yer aldığı listede büyüme oranları itibarıyla listenin başında yüzde 6.9 ile ilk sırada yer alan Hindistan’ı, Uganda yüzde 6.4, Kenya yüzde 6, Tanzanya yüzde 5.96, Mısır ise yüzde 5.83 oranlarıyla izliyor.

        Küresel ekonominin baş aktörü kabul edilen Çin ise aynı dönemde yüzde 4.28 büyüme ile 27’nci sırada gösteriliyor.

        BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DEVREDİLİYOR MU?

        Yazgan, “Gençler, yüksek lisansı iş dünyasında ilerlemek istedikleri alanlarda yapıyor. Yüzde 80’i bir işe girdikten sonra yüksek lisans yapıyor. Teknolojideki değişim, üretkenlikte artış sağlarsa iş örgütlenmesi yeniden kurgulanacak. Yüksek lisansta en çok sosyal bilimler, dijital pazarlama ve girişimcilik bölümleri tercih ediliyor. Yüksek lisans programı sürerken, iş bulma şansları da artıyor” diyor.

        25 bin öğrenci kapasiteli İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında bir vakıf üniversitesi olarak açılmıştı. 2006 yılında dünyanın 28 ülkesinde 1 milyon öğrenciye ulaşan Laureate International Universities, Bilgi’ye ortak olmuştu.

        Son duyumlarıma göre Laureate, Bilgi’deki hisselerini devretmek istiyormuş. Görüşmeler başlamış.

        Önceki gün Peru’da San Ignacio de Loyola Üniversitesi’nde fahri doktora unvanı verilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, 2010 yılında da Laureate International Universities ağı üyesi Universidad Europea de Madrid (UEM) fahri doktora takdim etmişti.

        Bu öğretim yılında Bilgi Üniversitesi rektörlüğünden ayrılan Prof. Dr. Remzi Sanver, akademik kariyerini Fransa’da sürdürmeye başladı. Yerine eski (2002-2010) Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman atandı.

        Son duyumlarıma göre Laureate, Bilgi’deki hisselerini devretmek istiyormuş. Görüşmeler başlamış.

        Eğitimde kârlılık yatırımcısını, kalite ise ülkenin geleceğini yüceltir. Umarım küresel akademik hayattan kopmadan, yoluna devam eder...

        Diğer Yazılar