Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) en zor genel kuruluydu...

        Dedesi Vehbi Koç’un kurucuları arasında yer aldığı, 45 yaşındaki TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanlarından Mustafa Koç’un ani kaybı herkesi sarsmıştı...

        Koç’un TÜSİAD’da yaptığı 6 konuşmasını ekrana getirerek özel bir anma düzenleyen TÜSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes’e soruyorum: “Koç’un TÜSİAD yönetimine gelen başkanlar arasında ayırt edici özelliği neydi?”

        “Az konuşan ancak düşüncelerini açıklıkla ifade eden bir başkan oldu.”

        Koç’u kendisini en iyi anlatan cümlesinin de “Biz konumların değil, konuların savunucusuyuz” olduğunu söylüyor.

        TÜSİAD Başkanlar Konseyi adına “Ölümle Bitmeyen Bir Yaşam” başlıklı bir konuşma yapan Bülent Eczacıbaşı, Koç’un yaşam felsefesinin altını çiziyor:

        “Dostluk, kardeşlik, barışseverlik, hoşgörü, insan sevgisi ve güleryüz... Bunlar şairlerin, filozofların, hayal dünyasında yaşayanların, bulutlarda dolaşanların ve ayağı yere basmayanların değerleri midir? Bu değerler, siyasette, ekonomide, iş dünyasında ve rekabette gereksiz midir?”

        “BASKILANAN TOPLUM SAĞLIKSIZDIR”

        TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomik ve jeopolitik ortamı, tektonik tabakaların yer değiştirmesine benzetiyor...

        “Her şeyden önce istişare mekanizmasını daha fazla işletmek gerekecek” diyor. Konuşmasının büyük bölümünü, “Tartışmanın, eleştirinin baskılandığı toplumlar sağlıksızdır” tezi üzerine kuruyor:

        “İfade özgürlüğü ve farklı görüşlere saygı çerçevesinde eleştirilerin dile getiriliyor ve sorunların tartışılıyor olması, ‘her kafadan bir ses çıkıyor’, ‘istikrar yok’ ve ‘ülke kötü yönetiliyor’ anlamına gelmez. Mevcut sorunların hiç tartışılmadığı, hiçbir eleştirinin duyulmadığı bir toplum, temel meseleler konusunda büyük bir ‘toplumsal uzlaşmanın olduğu’, ‘istikrarın hüküm sürdüğü’ ve ‘iyi yönetilen’ bir toplum gibi görünebilir. Oysa böyle değildir. Sorunların açıkça ve geniş bir katılımla tartışıldığı toplumlar sağlıklıdır.”

        “PYD, MOSKOVA’DA APO’NUN RESMİNİ ASTI!”

        TÜSİAD’ın 46’ncı Olağan Genel Kurulu’nun konuk konuşmacısı Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, iş dünyasının “reform taleplerini” dikkate alarak yaptığı sunum, üyeleri “Türkiye’de yatırım yapmaya davet” niteliği taşıyor.

        Basına kapalı bölümde işadamlarının Şimşek’e yönelttiği sorular; “Sektörel Dönüşüm”, “Yapısal Refomlar” ve “AB’ye Uyum” başlıklarında ele alınan hükümetin “Reform Programı”nı uygulama kapasitesinden geliyor.

        Şimşek’in Suriyeli mülteci akını ile ilgili endişelere verdiği yanıt, Türkiye ile ABD arasında son günlerde yaşanan PYD gerginliğinin tırmanacağı izlenimini yaratıyor.

        Şimşek, PYD’nin “Batı Kürdistan Temsilciliği” adıyla Rusya’nın başkenti Moskova’da açtığı binada, Abdullah Öcalan’ın resminin bulunduğunun altını çiziyor; PKK ile işbirliğine gönderme yapıyor.

        Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere kimlik kazandıran siyasal sürece verdiği desteğe karşılık, Halep ve civarındaki Sünni yerleşimlere PYD güçlerinin saldırdığına işaret ediyor.

        “Suriye’nin Sünni şehirlerini ithal ediyoruz” diyor.

        “Reform mu, savaş mı?” diye soran oldu mu bilmiyorum, ama şurası kesin: İş dünyası, Güneydoğu’dan kalkan cenazeler, Suriye sorunu ve ekonominin yavaşlamasından duyduğu endişeyi açıklıkla hükümetle paylaşıyor. Diller çözülüyor...

        Diğer Yazılar