Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Duyduğum anda etkilendiğim cümle şuydu:

        “MIT eğer bir ulus olsaydı mezunlarının kurduğu şirketlerin yarattığı toplam 2 trilyon dolarlık gelir, onu dünyanın 11’inci ekonomisi yapardı.”

        Bu bilgi, Edward B. Roberts ve Charles E. Eesley tarafından kaleme alınan “Girişimciliğin Etkisi: MIT’nin Rolü” raporunda yer alıyor.

        Fevziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Tekinay ve İnovasyon ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Direktörü Prof. Dr. Ali Beba da aynı cümlenin altını çiziyordu. Harvard ve Stanford ile birlikte dünyanın en iyi üniversiteleri liginde ilk 3 sırada yer alan Massachusetts Institute of Technology (MIT), günümüz istatistiklerine göre, ürettiği gelirler açısından bir sıra atlamış bile olabilir.

        Zira dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi Rusya’nın gayri safi milli hasılası 2015 yılında 1.9 trilyon dolara düştü. Petrol fiyatı gerilerken, teknoloji şirketlerinin katlanarak büyüdüğü bir çağda olduğumuzu da unutmayalım...

        T-İCAT = TİCARİ YENİLİK

        Tekinay ve Beba ile girişimcilikten konuşulurken şöyle bir soru yönelttim:

        İnovasyon nereden gelecek?

        MIT mezunları, öğrencileri ve akademik kadrosu Vikipedi’ye göre bugüne kadar 72 Nobel Ödülü kazanmış. Üniversitelerin bilgi üretme kapasitelerini sorgulamak niyetinde değilim. Sadece, dayanıklı rekabet için inovasyona eğilen şirketlerin yenilikçi yanlarına da dikkat çekmek istiyorum.

        Beba “Asıl sorulması gereken soru, ihtiyaç nedir” dedikten sonra vurguluyor:

        “İnovasyonun karşılığı, ticarileştirilme potansiyeli yüksek yenilikçiliktir. Ben buna ‘t-icat’ adını taktım: Ticari icat. 3’üncü jenerasyon üniversiteler, yeni bilginin yeni ürüne dönüşmesi için çaba harcıyorlar. Üniversiteler, TÜBİTAK ve AB destekli projelerle yılda 250 milyon dolar gelir elde ediyor.” 2009-2013 yılları arasında Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde (HKUST) “Girişimcilik Merkezi Direktörü” olarak görev yaptığı döneme atıf yapan Beba, “Halen 1HKUST adıyla devam eden, ‘Bir Milyon Dolarlık Girişimci Yarışması’nı düzenledim. Dereceye girenlerden biri, Çin’de marka tescilli ikinci el çanta satışı yapan bir iş modeli geliştirmişti. En ünlü markaları, bu çantalara çip takmaya ikna etti, 20 şube açtı” diyor.

        KULUÇKAYA ALINACAK

        Tekinay ve Rektör Danışmanı da olan Beba’nın yolları, “girişimcilik” alanında üniversitelerde farkındalık yaratan Özyeğin Üniversitesi’de de kesişmişti. İkili, bilgiyi, paraya dönüştürme çalışmalarını Işık Üniversitesi’nde de sürdürüyor.

        Üniversite’nin Şile kampusunda yer alacak bilgisayar donanımlı konteynerlerde 16 Temmuz’da başlayacak 6 haftalık “InnoCampus” programı açılıyor. Programa katılacak öğrencilere yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda yenileşim, tasarım ve girişim fikirlerini uygulamalarına olanak verecekler.

        Tekinay, program boyunca 40 kadar start-up’ın bünyelerinde kuluçkalandırılmasını hedeflediklerini belirtiyor. MIT üniversitesinden çıkan “FabLab” prensiplerine göre işleyen sistemde, öğrenciler 3 boyutlu üretim teknolojileri öğrenecekler. Bu alanda gelişen fikirler, fiziksel ürünlere ve prototiplere dönüşecek.

        Bir sonraki adım tasarladıkları ürünlerin prototiplerini bilgisayar destekli alet ve makinelerle üretmek olacak.

        AYDINLIĞA YÜRÜYECEK MİYİZ?

        Tek kaygım var: Üniversitelerde yaygınlaşan inovasyona dayalı iş fikrini destekleyen programlar, geç bir aşama olabilir.

        Yaratcılıkları ve özgüvenleri çocuk yaşlarda bilgi ile beslenmemiş gençlere, üniversiteye geldiklerinde “hadi yapın” demek zor olsa gerek...

        İlköğretimde eğitim kalitesinin düşmesi dudurulamıyor.

        2016 YGS sınavına kabaca 2 milyon öğrenci girdi, 4 ayrı kategoride 40’ar soru soruldu. Doğru yanıt oranları, Türkçe % 19, Sosyal % 11, Matematik % 8, Fen % 5’te kalıyor.

        Eğitim sistemini sorgulayan Türkiye Liseliler Birliği’nin “Liselerde Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz” bildirisini imzalayan 371 lise arasında, imam hatip liseleri de bulunuyor.

        “Aydınlığa Birlikte Yürüyelim” diye seslenen evlatlarımızın sesine kulak vermek zorundayız.

        Diğer Yazılar