Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FETÖ/PDY soruşturması kapsamında açığa alınan Şanlıurfa Müze Müdürü Müslüm Ercan ile ilgili başlattığım “liyakat” tartışması pek isabetli oldu. 19 Ağustos’ta yayımlanan “Göbeklitepe için yeni bir şans!” başlıklı yazım üzerine, gazetemizin birinci sayfasına taşınan ve diğer medya organlarına yansıyan tartışmaya son noktayı koymak üzere Ercan’ın yaptığı basın açıklaması, (Yanda yer verdim) gerçekleri değiştirmiyor. 2011’de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren Şanlıurfa’daki 12 bin yıllık Göbeklitepe’de kazı başkanı olabilecek konunun uzmanı bir akademisyen bulamadılar… Tarihin bilinen insan eliyle yapılmış en eski tapınağı Göbeklitepe’ye “halkla ilişkiler”i uzmanlık alanı seçen bir kazı başkanı atadılar…

        Ercan beni aradığında teftiş sürecini “Beni çekemeyenlerin ihbarları neden oldu” diye açıkladı. Ercan, 1994 yılında Göbeklitepe’deki tarihi ortaya çıkaran, 2014 yılında geçirdiği kalp kriziyle aramızdan ayrılan Kazı Başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt’in yerine atanmıştı. Yaptığı ilk işlerden birisi, Schmidt’in eşi ve çalışma arkadaşı arkeolog Doç. Dr. Çiğdem Köksal Schmidt’e yol vermek oldu… Mayıs ayında kazı ekibinden çıkarılan Köksal, hem Göbeklitepe sayfasını kapamak zorunda kaldı, hem de bağlı olduğu Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden istifa etti. Ercan’a yöneltilen “Göbeklitepe’nin son 20 yılını siliyorsun” suçlamaları bu evrede ortaya çıktı. Göbeklitepe ören yeri, 31 Aralık 2016’ya kadar sürecek üst örtü çatı kapama çalışmalarından dolayı ziyaretçilere kapalı.

        Ercan’ın ifadesine göre son 2 yıldır da kazı yapılmıyor. 2009 yılından beri Şanlıurfa’da Müze Müdürü olan Ercan’a göre açığa alınmasına şu gelişmeler yol açmış: “Bilimsel çalışmalarından dolayı Klaus’u koruduğum için Urfa’da bana cephe alan bir kesim oluştu. İçlerinden biri (adı bende saklı) benimle ilgili Cumhurbaşkanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ihbarlarda bulundu. Çiğdem ile kazı alanındaki çalışmalarda anlaşamadık.”

        Bu ortamda, bir ihbarın başına “Paralel” ya da “FETÖ” ifadelerinin konulmasının, müfettişlerin harekete geçmesi için yeterli olduğunu söyleyen Ercan “Dindar bildiklerim asılsız iddialar ortaya attı. Artık kimseye dindar olduğu için güvenmeyeceğim” diye de ekliyor. Ercan hakkındaki “yönetim zafiyeti”, “usulsüzlük”, “yolsuzluk” iddiaları, 17-25 Aralık 2014 FETÖ/PDY soruşturması kapsamında müfettişleri harekete geçirmişti. 15 Temmuz sürecinde açığa alındı.

        HALKLA İLİŞKİLER UZMANI!

        Ercan yazımdaki halkla ilişkiler mezunu ifadesini yetersiz buluyor, lisans eğitimini klasik arkeoloji dalında yaptığını söylüyor. Facebook sayfasındaki profilde ise şöyle yazıyor: Selçuk Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler okudu. Geçmiş: Selçuk Üniversitesi ve Atatürk Sağlık Meslek Lisesi. Uzmanlık alanı olarak “halkla ilişkiler” bölümünü seçen biri nasıl Göbeklitepe Kazı Başkanı, Alan Yönetimi Başkanı ve Şanlıurfa Müze Müdürü yapılır?

        MÖ 9600 olarak tarihlenen Göbeklitepe, arkeolojinin alt dallarından insanlık tarihinden önceki dönemi konu alan “prehistorya” bölümlerinin uzmanlık alanına girer. Ercan’ın okuduğu bölüm ise Antik Yunan’dan başlayarak MS 6. yüzyılı konu alır. Bu yanıyla da “liyakat” sorunu karşımızda kapı gibi duruyor. Şanlıurfa Müzesi, 24 Mayıs 2015’te açılan Haleplibahçe Müze Kompleksi’nde yer alan “Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesi”nden oluşuyor. Ne yazık ki Türkiye’nin en büyük müzesinin web sayfası yok! Olsaydı, Ercan’ın özgeçmişini “basın açıklaması” üzerinden değil, oradan okuma şansımız olurdu.

        Ercan’ın kariyeri, insanlık tarihine ışık tutan 12 bin yıllık kazı alanını teslim edecek yeteneği tanımlar mı? Ercan bu soruma şöyle karşılık veriyor: “Şu anda kazı sürmüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi için hazırlık yapıyoruz. AB’den alınan 8-9 milyon Euro fonla çatı-üst örtü projesi yürütülüyor. Kazı sahasında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Lee Clare var. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Prof. Dr. Gülriz Kozbe ve Doç. Dr. Necmi Karul’dan oluşan ‘Göbeklitepe Bilim Heyeti’ kuruldu. Kararları tek başıma almıyorum.”

        Ercan’a verilen Alan Yönetimi görevini önceki yazımda sehven “Koruma Kurulu” yazmışım. Bu yanlış ifade zihnimdeki çağrışımlardan doğdu. Çünkü Alan Yönetimi, Koruma Bölge Kurulu Müdürü Mimar Ferhat Alagöz’den alınıp kendisine verilmişti. Bu arada Göbeklitepe’nin koruma çatısının müteahhidi Abdülkadir Göncü de FETÖ/ PDY operasyonunda tutuklanan 7 işadamı arasında.

        Göbeklitepe’nin çatısını kapatarak pislikleri örtemezler...

        ASIL SORUN SENSİN ERCAN!

        Ercan’ın basın açıklamasından bir bölüm: “1995’te Sağlık Memuru olarak memuriyet hayatına başladım. 1997’de Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünü kazandım ve 112 Acil serviste nöbet tutarak Arkeoloji eğitimimi tamamladım. 2012’de Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. 2010’da Şanlıurfa Müze Müdürlüğü’ne atanmadan önce başka illerde daha sorunsuz müzelerde çalışma imkânım vardı. Biz Şanlıurfa Müze Müdürlüğü’nü tercih ettik.”

        Bu açıklama ile Urfa’dan önce müzecilik ve kazı kariyeri bulunmadığını onaylıyor. Çünkü o sırada sağlıkçı! Sorunlu diye söz ettiği Şanlıurfa Müzesi’ne devlet 80 milyon lira yatırım yaptı. Asıl sorun 12 bin yıllık insanlık tarihi buluntularını Urfalı Müslüm Ercan’a teslim etmekte yatıyor.

        Diğer Yazılar