Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Strateji, iş mükemmelliği ve kurumsallaşma konularında 400’ü aşkın şirketle binden fazla yönetim danışmanlığı projesi gerçekleştiren ARGE Danışmanlık’ın Kurucu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’in, 25’inci yıl kutlama mekânı olarak Boğaziçi Üniversitesi’ni (BÜ) seçmesi, 2002 yılında yaptığı şu saptamayla ilintili olabilir:

        “2020 yılında entelektüel sermaye, finansal sermayeden çok önemli olacak.”

        Dr. Argüden için Harvard Business School Dekanı Nitin Nohria’nın gönderdiği kutlama mesajında kullandığı “Modern çağın Rönesans düşünürü” ifadesi, salondakileri konferans boyunca peşinden sürükledi.

        KÜRESEL LİDERLER KATILDI

        Koç Holding’in emekli CEO’larından Can Kıraç, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ve Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Tırsan ve UND (Uluslararası Nakliyeciler Derneği) Başkanı Çetin Nuhoğlu, Royal Dutch/Shell Group başkanlığı, Yenilenebilir Enerji G8 Zirvesi eşbaşkanlığı ve Global Compact Vakfı başkanlığı gibi küresel deneyimlere sahip İngiliz işadamı Sir Mark Moody- Stuart ve eski Güney Afrika Anayasa Mahkemesi Yargıcı ve Uluslararası Entegre Raporlama Yönetim Kurulu Başkanı Mervyn E. King’in konuşmalarıyla katkı sağladığı buluşmada, “Geleceği tasarlayanlar mı, geleceği öngörüyor” sorusu sorulmadı ama bence tam da yeriydi.

        BÜ’de kurulan “Argüden Yönetişim Akademisi”ne 1.5 milyon dolar bağış da yapan Nuhoğlu kürsüye çıktığında, Argüden’in bugüne kadar kaleme aldığı yazılarından kesitler aktardı.

        Argüden AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden yalnızca 6 gün sonra kaleme aldığı bir yazısında şu soruyu soruyor:

        “AK Parti bunları yapacak mı?”

        Yeni hükümetin başarılı olmasını, şu 3 kritere bağlıyor: “Bir, atamaları yeteneklere göre yapmak; iki, ülkenin uluslararası konumunu güçlendirmek; üç, kaynakları verimli, etkin ve şeffaflık ilkesine göre kullanmak.”

        Hâlâ en büyük sorunlarımızın kaynağı bu 3 noktada düğümleniyor ve biz bu soruları güncel kabul edebiliriz....

        YOLSUZLUKLA MÜCADELE İLKESİ NASIL GİRDİ?

        Kutlamada, Argüden moderatörlüğünde, Sir Moody-Stuart ve King ile düzenlenen mini bir panel de yer aldı.

        1998-2001 yılları arasında Dutch/Shell Grubu’nun başkanlığını yapan, 2005 yılına kadar da yönetimde yer alan Sir Moody- Stuart’ın verdiği örnek, kapitalist düzende hazmı en zor mönünün “yolsuzlukla mücadele” olduğunu ortaya koyuyor.

        Sir Moody-Stuart, 2003 yılında, BM Global Compact Danışma Kurulu’na davet edildiğinde yaşadıklarını anlatıyor:

        “Raporlamalara yolsuzlukla mücadele performansının girmesini şart koştum. Zor ikna oldular. ‘Asla 11’inci ilke olamayacak’ diye taahhüt ettiler. Yolsuzlukla mücadele olmadan başarı mümkün değil.”

        Yönetim kurulunda Argüden’in de yer aldığı ve 2000 yılında imzaya açılan BM Global Compact’a, böylelikle 10’uncu madde olarak giren “Yolsuzlukla Mücadele” başlığına; “İş dünyası rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaşmalı” cümlesi girebiliyor.

        Hatırlayalım: Türkiye’nin 2015 yılındaki G20 dönem başkanlığında oluşturulan B20 (İş Dünyası-20) açılım grubunda, tartışmalı bir süreçten sonra “Yolsuzlukla Mücadele Grubu başkanı” belirlenebilmişti.

        145 ülkede, 12 bin kurum, şirket ve STK’nın imzaladığı BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde, Türkiye’den 300 imzacı yer alıyor.

        Argüden, Türkiye’de toplam sayının azlığına karşılık en büyük 20 şirketten 15’inin imzacılar arasında olmasıyla teselli buluyor.

        TURKEY YERİNE TÜRKİYE

        Panelin kapanışında, yurtdışı ülke tanıtımlarında İngilizce karşılığı hindi olan “Turkey” kelimesi yerine, “Republic of Türkiye” söyleminin kullanılmasını öneren Argüden, davetlilerin toplantının yapıldığı BÜ Albert Long Hall salonundan, şu 3 fikirle çıkmalarını istedi:

        1- Kurumlara duyulan güvenin artması için iyi yönetişim ilkelerinin yerleşmesinin takipçisi olmalıyız. Bunun için lobi yapmalıyız.

        2- Sorumlu liderlik, çevreyi, paydaşları, toplumu etkileme gücüdür. Çevrelerini düşünenler ancak o çevrede yaşayabilirler.

        3- Dünyaya ne katkı sağlıyoruz sorusunu sormalıyız.

        Argüden, UN Global Compact’ı imzalayan ilk Türk şirketi ARGE’nin yanı sıra, 50’yi aşkın şirketin yönetim kurulunda yer alıyor, dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Rothschild’ın, Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor.

        Bu tavsiyeleri verirken, bir bildiği vardır!

        Diğer Yazılar