Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Latin film yıldızı Salma Hayek, büyükannesinin hazırladığı bitkisel güzellik ürünlerinden 1 yılda 35 milyon dolar kazanmıştı…

        Bu öykü, 2011 yılında Amerika’nın reçetesiz ürünler marketi CVS Pharmacy’de yaşandı.

        Bizde de benzeri yazılıyor…

        Saç bakım ürünleriyle 2011 yılında Amerika pazarına giren Biota Laboratuvarları’nın kurucusu Cihat Dündar, 3 bin çeşit endemik bitki türüne sahip Türkiye’de inovasyonun gücünü ispatlıyor.

        İstanbul Sarıgazi’de 2002 yılında 50 milyon dolar yatırımla kurduğu dermokozmetik fabrikasını gezdiren Dündar, yüzde 70’i ithal ürünlerden oluşan dermokozmetik pazarında, aynı zamanda ilk kez “yerli” bir çıkış yakalıyor.

        Yüzde 100 bitkisel ürünlerden oluşan 10 markası ve 400’ü aşan ürünü olan firmanın, 43 ülkeye yaptığı 30 milyon dolar ihracatın yüzde 30’unu Amerika satışları oluşturuyor.

        RAF ÜCRETİ ALMIYOR TANITIM YAPTIRIYOR

        Dündar, CVS Pharmacy’nin kapısından içeri 3 yıllık bir mücadele sonucunda girebildiğini şöyle anlatıyor: “2.5 milyon dolar reklam harcaması, pazarlama yatırımı taahhüt ettik. Son 5 yılda rafta 2’nci sıraya oturduk.”

        30 bin satış noktasına ulaştığı ABD pazarında, Rite Aid’e 2013’te, Walgreens’e de 2015 yılında girdi.

        Asıl zor olan ise 2015 yılında toplam 482 milyar dolar gelirle ülkenin en büyük şirketi unvanını koruyan perakende devi Wal-Mart’a girmekti.

        Dündar “Wal-Mart ile görüşmeleri tamamladık. 2017 yılında bin satış noktasında olacağız” diyor.

        Amerika’da perakende zincirlerine girebilmek için Türkiye’de olduğu gibi raf bedeli ödenmiyor.

        Ürünün sürdürülebilir rekabet gücüne bakıyorlar.

        CVS Pharmacy, her yıl rafına koyduğu 10 yeni üründen, satışı en düşük son 2’sini kapının önüne koyuyor.

        “ABD’DE YİĞİDİN ER MEYDANI RAFTIR”

        Geçen yıl Bilim, Sanayi, Teknoloji Bakanlığı’nın dermokozmetik alanında verdiği ilk “Ar-Ge Merkezi Belgesi”ni aldıklarını belirten Dündar,

        “Türkiye’de bedelini ödeyen (satıştan ortalama yüzde 20 alıyorlar) satışı düşük olsa da rafta kalabiliyor. Amerika’da raf, yiğitliğin er meydanıdır. İnovatif bir ürün çıkarmak zorundasın. Bu gereklilikten yola çıkarak, 3 milyon Euro yatırımla Ar-Ge laboratuvarı kurduk. Üniversitelerle işbirliği yaptık. Her yıl ciromuzun yüzde 2’sini Ar-Ge’ye (2.5- 3 milyon dolar) ayırdık. TÜBİTAK ile karayemiş üzerine çalışıyoruz.”

        Dünya kozmetik pazarında güçlü markalara sahip olan Amerika, Fransa, Almanya’nın bu alanda lider firmalarını desteklediğini söyleyen Dündar; Türkiye’de de en büyük marka desteğinin Turquality’den geldiğini vurguluyor.

        İstanbul’da halen 4 olan mağaza sayısını, 2017 yılında 12’ye çıkarmayı; yurtdışında 30 yeni mağaza açmayı hedefliyor.

        ASKER NÖBETİNDE İCAT ÇIKARDI

        Almanya’da doğan Dündar, işletme eğitimini de bu ülkede tamamladıktan sonra 1999 yılında Türkiye’ye geliyor.

        “Sektörde, pazar hâkimiyeti çokuluslu yabancı firmaların elinde. Farklılaşarak büyümeye odaklandık” diyen Dündar’ın dermokozmetik ile tanışması, Şırnak’ın ilçesi İdil’deki “asker nöbetinde” başlıyor…

        Şöyle ki: “Bir nöbetim sırasında köyden bir kadın, yaptığı tandır ekmeğini getirdi. Kadının yüzündeki tüyleri saklamak için konuşurken ağzını örtmesi dikkatimi çekti. Yüzümdeki sivilceleri yoğurt ve bal karışımı ile yok edebilmiştim. Doğal yollarla, yüzdeki tüylenmeyi önleyen bir ürün geliştirebilirim diye düşündüm. İlk laboratuvar alanım, aile evlerimizdi. Yakınlarımı denek olarak kullanarak aldığım sonuca göre vücut tüylerini döken ürünü geliştirdim. Bu arada bazı deneklerimde de tüylenme artmıştı. Tüylenmeyi tetikleyen aktif maddeyi bularak da saç dökülmesini önleyen şampuanı bulduk.”

        Dündar’ın doğal yöntemle güzellik tavsiyesinin başında da “bıldırcın yumurtasının beyazı” geliyor.

        Diğer Yazılar