Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Algı her şeydir” diye bakan bir dünyada, gerçekleri anlatmak zor!

        Plastik sektöründe yaşanan ikilem, tam da bu noktada ortaya çıkarak ihracatçı birliklerine bağlı 16 tanıtım grubunun varlığının yeniden sorgulanmasına yol açtı.

        Türkiye Plastik Sanayileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PADEV) Başkanı Yavuz Eroğlu’nun Plastik Tanıtım Grubu (PTG) kurulmasına yönelik itirazları, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ni (İKMİB) 23 Kasım’da tek maddelik genel kurula götürüyor.

        İKMİB bünyesinde geçtiğimiz mayıs ayında; fındık, zeytinyağı, seramik ya da tekstil gibi Türkiye’nin dış piyasalarda rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak kurulan sektörel 15 tanıtım grubuna, “plastik” de eklenmişti.

        İtirazın birinci nedeni, plastiğin nihai bir ürün olmayıp otomotivden ambalaj sektörüne kadar birçok endüstride yer alan farklı bileşenleri bulunan bir ürün olması...

        Bu durumda “plastik” diye neyi tanıtacaksın belli değil.

        İKMİB ve PAGEV arasındaki görüş ayrılığı Ekonomi Bakanlığı’nda karşılık buldu.

        Bakanlık yayımladığı bir tebliğle “tanıtım gruplarını kapatma yetkisi” aldı.

        PTG’nin de kapatılması için bu durumda 3 yılda bir yapılan genel kurulları beklemeye gerek kalmadı.

        Bakanlık, “Kapattım” der, olur biter.

        Ancak İKMİB, “Genel kurul karar versin” aşamasını atlamak istemiyor.

        Hiçbir seçim çantada keklik değildir. Bazı sivil toplum kuruluşlarının sürpriz olmayan destekleri, İKMİB’de heyecanı artırıyor.

        Mesela; PAGEV’in geçmiş dönem başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Selçuk Paksoy, aynı zamanda İKMİB Başkan Yardımcısı.

        PTG’nin yılda 20 bin liraya ulaşan ek maliyeti haklı çıkaracak tezlere ihtiyacı var...

        ÜRETİMDE AVRUPA 2’NCİSİ

        Son 6 yılda plastik üretiminde 5’incilikten 2’nciliğe yükselerek Almanya’nın arkasından geliyor...

        Toplam 37 milyar dolarlık piyasada; ihracatın 12 milyar doları hammadde, 6’şar milyar doları ise ürün ve endüstrilerde girdi oluşturuyor.

        Atık yönetimini de işlevleri arasına alan PAGEV, son 2 yılda 180 ton plastiği geri toplamış. 1991 yılında atık ambalajları toplamak üzere kurulan ÇEVKO’nun ise bugüne kadar 550 bin ton plastik topladığını söylüyor.

        Toplam 9 milyon 2 bin ton plastiğin yüzde 40’ı ambalaj malzemesi üretiminde kullanılıyor.

        18-20 Kasım tarihleri arasında 20 il ve ilçede eşzamanlı olarak izlenebilecek, “Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali”nin ön gösteriminde “Hedef Sıfır” belgeselini izledim...

        2020 yılına kadar “sıfır atık” hedefi koyan San Francisco Belediyesi’nin çalışması anlatılıyor.

        Atıkların geri kazanımı; hem çevre, hem kaynak yönetimi açısından “plastik tanıtımından” çok daha fazla önem taşıyor.

        Cari açık sorunu yaşayan Türkiye’de üretilen plastiğin hammaddesinin yüzde 85’i ithal petrokimya ürünlerinden oluşuyor. Atıklar, plastiğin girdisi haline dönüştürülebilir.

        ÇİN’DEN DAHA UCUZ

        Katma değeri yüksek ürün rekabeti açısından da çok iyi bir durumda değiliz...

        Türkiye’nin son 10 yılda ortalama yüzde 12 oranında büyüyen plastik pazarının rekabetçi olmadığını söyleyen Eroğlu, “Hafif, kolay şekil alabilen bir malzeme olan plastik, çelikten sert hale getirildi. Gelecekte betonun bile yerine geçecek” diyor.

        Şu anda ihraç plastik ürünlerinin kilo fiyatı 2.8 dolar olurken, bu fiyat ithal ürünlerde 4 dolara çıkıyor.

        Ucuz üretim cenneti olarak nam salan Çin’in bile ihraç ettiği plastiğin kilosu 4 doların üzerinde.

        Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle 70 milyon lira yatırımla, sektöre Ar-Ge ve inovasyon alanında danışmanlık ve sertifikasyon hizmeti verecek “Mükemmeliyet Merkezi” kurduklarını belirtiyor.

        Türkiye önderliğinde Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya ve Pakistan’ın katılımıyla oluşturulan D-8 ülkeleri; toplam 3.7 trilyon dolarlık pazarı geliştirecek adımlar atıyor.

        Türk plastik sektörünü temsilen PAGEV, D-8 ülkelerini kapsayan “Kimya, Petrokimya ve Plastik Derneği”ni kurdu.

        Eroğlu, ikinci adım olarak hammadde tedarikçisi konumunda olan ülkelerin başında yer alan İran, Suudi Arabistan ile Gaziantep’ten Mersin’e kadar olan bölgede “petrokimya sanayi parkı” kurma projelerinin de güncellendiğini belirtiyor.

        Diğer Yazılar