Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Size bir sayı vereceğim; iyi ezberleyin: 2189…

        Dolar kuru olmadığını hemen anlamışsınızdır. Peki başka ne olabilir?

        Hemen söyleyeyim;

        Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2016 Küresel Cinsiyet Farkı Raporu’na göre; bugünkü şartlar aynen korunduğunda kadın ve erkeğin 170 yıl sonra eşit konuma gelebileceğine işaret eden yılı gösteriyor…

        Sağlığa, eğitime, iyi işlere, teknolojiye, finansmana erişimin yanı sıra; servet dağılımı, aile içi statü, karar verici noktalara gelme, hatta 19.yy’den kalma bir sorun olan eşit işe-eşit ücret alanlarında kadının “dezavantajlı” konumu sürerken; bir kadın panelinde bile “eril” dil kullanılabiliyor.

        Türk Girişim ve Sanayicileri Federasyonu’nun (TÜRKONFED) 15 Kasım 2016 günü İstanbul’da düzenlediği “Sürdürülebilir Ekonomide Kadının Rolü Zirvesi” panelist bir kadından ne yazık ki; “Farklıyız, aynıyız gibi söylemler hiç hoş değil; kadın ve erkek eşit zaten. Kadın çalışma yaşamında destek talep etmesin, fedakârlık yapsın” sözlerini duyduk…

        G20 ZEYNEP BODUR OKYAY’I “POZITIF” YAPTI!

        Aynı panelde kendisi ile birlikte yer alan konuşmacılardan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay’ın samimi itirafı, umarım farkındalık yaratmıştır!

        C20 (Sivil 20) yürütme kurulu başkanı da olan Okyay; Türkiye’nin 2015 yılı dönem başkanlığında yürütülen çalışmaları hatırlatarak yaşadığı değişimi şöyle anlatıyordu:

        “Fikrim değişti. Kadının güçlenmesi için pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğine inandım. Önce kadını destekleyen ortam oluşmalı. İşletmeler için toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir rekabet sorunudur, kadın-erkek sorunu değil…”

        TÜRKONFED’e; 24 bin 100 iş insanı, 40 bin şirket, 24 federasyon (Konya ve Kocaeli federasyonlarının katılımı ile üye sayısı 26’ya çıkacak )187 dernek üye.

        Halen bünyesindeki 31 kadın derneği ile en büyük örgütlü kadın gücünü oluşturan TÜRKONFED’in, 2017 yılını “Kadın Yılı” ilan etmesi, ekonomide kadın katılımı- nın yükselen bir talep olduğunu gösteriyor.

        NUR GER: 19 TEMMUZ'DA KREŞ YASASI KABUL EDİLDİ

        Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) 2016- 2018 dönemi İş Dünyası Sözcüsü Nur Ger, Türkiye’de imzacı şirket sayısının son 4 ayda 99’dan 126’ya çıktığını söylüyor.

        “Türkiye’de kadın sorunlarına yönelik farkındalık arttı” diye de ekliyor. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ve BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ortaklığında oluşturulan WEPs platformu, 2010 yılında kurulmuştu.

        2011 yılında bu platforma dahil olan Türkiye, en fazla imzacıya sahip 3’üncü ülke konumuna yükseldi.

        İmzacı şirketlere bakarsak, 3 bin kadın çalışanı kapsıyor. Bunlar arasında Güneydoğu’dan 16 il yer almıyor.

        Türkiye’de 16-29 yaş arasındaki kadınların yüzde 42.9’u ne eğitim, ne de çalışma yaşamında yer alıyor.

        Ger, TÜSİAD’ın önerisiyle kreş yatırımlarının vergiden muaf olmasını sağlayan yasanın, 19 Temmuz günü Meclis’ten geçtiğini vurguluyor.

        Kadınların dört gözle beklediği bu yasa, 15 Temmuz darbe girişiminin gürültüsünden pek duyulamadı!

        AZERİ MİLLETVEKİLİ PAŞAYEVA'DAN DERSLER

        Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, “Kadının güçlenmesi kamu politikaları ile sağlanabilir” sözünü yineliyor ve şöyle sesleniyordu: “Toplum bir vücut gibidir; bir tarafı çalışır, öbür tarafı çalışmazsa daha adil ve mutlu olamaz. Devlet kadınları destekleyecek, STK’ları dinleyerek yasalar çıkartacak.”

        Geçtiğimiz günlerde AK Parti’nin yeniden düzenlenmek üzere geri çektiği “cinsel istismar” yasa tasarısı tartışmalarında; bu sözlerin ne kadar isabetli olduğunu deneyimledik.

        TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, TÜRKONFED İş Dünyası Kadın Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık ile birlikte panel öncesi buluşmamıza katılan TÜRKONFED ve TÜSİAD Başkan Yardımcısı Sedat Şükrü Ünlütürk, “Çocuk gelinler, mutlaka devlet eliyle engellenir” dediğinde, henüz bu önerge Meclis’e gelmemişti.

        Kadınları güçlü olan bir Türkiye’de şöyle bir istatistik görmeyeceğiz:

        2016 yılında basına 236 kadın cinayeti, 368 kız çocuğu cinsel istismar vakası yansıdı.

        Müslüman ülkelerin çoğu uluslararası toplantılarda; kadın-erkek eşitliği retoriği yerine “adil” kavramını koyuyor.

        Türkiye’de de yükselen söylem bu…

        Kadınlar “birilerinden” kendilerine adalet dağıtmalarını beklemiyor, eşit haklar talep ediyorlar…

        Diğer Yazılar