Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Vodafone Türkiye Vakfı, Habitat Derneği işbirliği ile 2016 yılında 5 ilde başlattığı “Yarını Kodlayanlar” projesine, Şanlıurfa’da yaşayan 7-14 yaş arasındaki Suriyeli sığınmacı çocukları da dahil etti. Mayıs sonuna kadar 250 Suriyeli çocuğa dijital dünyanın kapısını açacak program için, Amerikan üniversitesi MIT’nin laboratuvarlarında geliştirilen grafik programlama dili Scratch’i, Arapça’ya tercüme ettiler.

        Arapça bilen 10 gönüllü öğretmen, Suriyeli çocuklara kodlama eğitimi verebilecek. Projenin, Vodafone Vakfı’nın bulunduğu 27 ülkeye “ihraç” edileceğine inandığını belirten Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan; Hollanda, İtalya ve Yunanistan’daki iş arkadaşlarının dikkatini çektiğini söylüyor. “Yarını Kodlayanlar” projesiyle, İstanbul, Samsun, İzmir, Kayseri ve Mardin illerinde son 2 ayda 1330 çocuğa 4’er saatlik kodlama eğitimi vermişlerdi. Urfa dışındaki bu kentlerde eğitimleri Habitat’ın eğittiği 25 gönüllü üstlendi. Çok Amaçlı Toplum Merkezi’nin (ÇATOM) binasında verilen eğitimin ilk günü, çocuklara sürprizler de hazırlanmıştı. Muhteşem Yüzyıl dizisinde “Şehzade Mustafa” karakterini canlandıran tiyatro ve film sanatçısı Mehmet Günsür, Suriyeli çocuklara moral verdi.

        ‘SURIYELI MÜLTECILER INSANLIK SORUNU’

        Kodlama eğitiminin ilk gününe; Deegan’ın yanı sıra, Vodafone Türkiye Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır ve GAP Bölge İdaresi Başkanı Sadrettin Karakocagil de katıldı. Deegan, projeyi Urfa’ya getirme nedenlerini şöyle açıklıyor: “Suriyeli mülteci sorunu, insanlıkla ilgili bir mesele. Çocuklar geleceğimiz. Teknolojiyi tüketen değil üreten bir nesil yetişmesine katkı sağlamak istiyoruz.

        Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in “15 yıl içinde çocuklara okuma yazma öğretir gibi programlama da öğreteceğiz” sözünü hatırlatan Deegan devam ediyor: “Kardeşlik dili olarak kodlama eğitimlerinin, Türkiyeli ve Suriyeli çocukların ortak dili olmasını hedefliyoruz. Suriyeli mülteciler için sadece barınma, gıda, giyecek gibi tek seferlik yardımlar sunmanın yeterli olmayacağını, mültecilerin topluma uyum sürecini kolaylaştıracak ve onları geleceğe hazırlayacak sosyal projelere de ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelecek teknolojide. Kodlama yaygınlaşan bir eğitim politikası haline geldi. 3 çocuğum var; onların teknolojiyi kullanım yetenekleri utanmama neden oluyor.

        Teknoloji şirketi olarak, bu alana yatırımlarını sürdürdüklerini de belirten Deegan, “Türkiye’de 2007’den bu yana vakıf olarak 29 milyon TL yatırım yapıp 4 milyon kişiye dokunduk. Aynı dönemde şirketimiz de 20 milyar TL yatırım yaptı. Kadınları, girişimcileri, engellileri ve gençleri destekleyen sosyal sorumluluk projelerimiz de sürüyor” diyor. Süel de proje hakkında bilgi veriyor: “Türkiye’in dijitalleşmesine kendimizi adadık. Talebin yüksek olmasıyla projenin kapsamını genişlettik. Aynı süre içinde 600 çocuk da hackathonlara katıldı.”

        AİLELERİN NEGATİF BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ

        Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de öğrencilerin yüzde 1’inin ileri düzey bilgisayar kullanma becerisine sahip olduğunu belirten Sezai Hazır, “Dijital eğitim kamu politikası haline geldiği zaman bir şey ifade eder” diye vurguluyor.

        Devlet kadrolarının dijitalleşme sürecine verdikleri desteğin de altını çizen Hazır, projenin saha deneyimlerini paylaşıyor:

        Yerel kapasitenin genişlemesine önem veriyoruz. Ailelerin bilgisayara negatif bakış açısı, bu proje ile değişti. En çok Mardin’de ilgi gösterildi, Kaymakam çocuğunu getirdi. Teknoloji insanları birbirine yaklaştırıyor. Bu projelerden başarı hikâyeleri çıkarmak istiyoruz.

        Hazır, kod yazan çocukların yüzde 70 ile en çok çevreyi konu alan oyunlar tasarladığını söylüyor. Sporda şiddet içerikli bir oyunun da ortaya çıktığını belirtiyor.

        Sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yapan Habitat, Vodafone Türkiye Vakfı ile bu projenin yanı sıra “Bilgisayar Bilmeyen Kalmayacak” ve “ Uluslararası Girişimcilik Merkezi” projelerini de yürütüyor.

        UCUZ İŞ GÜCÜ DEPOSU OLMASIN!

        Urfa’da 400 bini kentin içinde, 115 bini kamplarda yaşayan 500 binin üzerinde Suriyeli yaşıyor. 0-17 yaş arasındaki çocukların oranı ise yüzde 43’e yaklaşıyor. Bu çocuklardan en az bin 700’ünün annebabası, 2 bin 200’ünün babası yok!...

        2 milyon nüfuslu Urfa’da her 4 kişiden 1’inin Suriye göçmeni olduğunu söylemek yanlış olmaz. Vodafone Türkiye’nin; yüzde 70’le, Türkiye’de en çok pazar payına sahip oldukları ilin Şanlıurfa olması bir yana, yine bu ilde 491 kişiyi istihdam ettikleri çağrı merkezi de 2014 yılından beri faaliyette. Güneydoğu’da en çok özel bankanın ve özel okulun olduğu il, eğitim başarısında sondan 10’uncu sıraya düşüyor.

        Yaş ortalaması Türkiye’de 31, Urfa’da 19… Suriye ile sınır komşusu olan ilin; “ucuz işgücü” deposu olmaktan çıkması, yeteneklerin geliştirilmesi ile mümkün olabilecek.

        Diğer Yazılar