Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Washington merkezli bağımsız düşünce kuruluşu Atlantic Council, (AC) Türkiye’yi bölge ve dünya için stratejik önemde gördüğünü ilan eden bir gündem oluşturdu. Bu yönde verilen işaretler şunlar:

        Bir; etkilili küresel politika yapıcıların içinde yer aldığı AC’nin yurtdışında açılan mevcut tek merkez ofisi İstanbul… 2015 yılında açılan AC İstanbul’un başına, Ankara’daki Washington Büyükelçiliği’nde 17 yıl “ekonomist ve enerji uzmanı” olarak görev yapan Defne Sadıklar Arslan getirildi.

        İki; bundan önceki 7 yılda, her yıl İstanbul’da düzenlenen “Atlantik Konseyi Ekonomi ve Enerji Zirvesi”, bu yıl ilk kez “Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi” olarak isimlendirildi. 27-28 Nisan 2017 tarihleri yapılacak toplantı, bu yönüyle de ilk zirve olma özelliği taşıyor. Üç; AC, Amerika’da ikamet eden Fethullah Gülen’in terör kapsamında değerlendirilmesine sıcak bakıyor ve Suriye’de ABD-Türkiye işbirliğini zehirleyen PYD/YPG koalisyonuna mesafe koyuyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın yemin töreninden bir gün önce Türkiye’ye gelen AC heyetinde yer alan George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley’in, FETÖ ve PYD’ye karşı takınılan tutumda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın çözümü için “birlikte onarım” seçeneğini dile getirdiğini hatırlatan Arslan “Gülen’in Türkiye’ye iade talebini içeren hukuk dosyasının hazırlanmasına, ABD’den gelen hukukçular da katkı veriyor. Yasal süreç tamamlanana kadar da ABD başkanının atabileceği adımlar var: Gülen’in kapısına polis koyabilir, gözetim altında tutabilir” diyor.

        2016 yılında konjonktürel gelişmelerden dolayı İstanbul’da zirve düzenleyemeyen AC, 9-13 Ekim tarihleri arasında yapılan “23. Dünya Enerji Kongresi (WEC)” kapsamında iki etkinlik düzenlemişti. AC İstanbul’daki bu etkinlikte; İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ile Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın görüşmelerine aracılık etmişti.

        Steinitz, AC İstanbul Zirvesi’nin konuşmacıları arasında da bulunuyor. Zirve, bu bağlamda KKTC sorununu gündemine alıyor. Katar Enerji ve Sanayi Bakanı Mohammed Bin Saleh Al-Sada, Uluslararası Enerji Ajansı İcra Kurulu Direktörü Fatih Birol, Avrupa Komisyonu İklim Değişikliği ve Enerjiden Sorumlu Komisyon Üyesi Miguel Arias Cañete’in katılacağı zirvenin ana konusu yine enerji olacak.

        ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un ismi, “AC İstanbul Zirvesi-2017” kayıtlarında görünmese de; 30 Mart’ta Türkiye’ye geliyor.

        BÖLGENIN DAVOS’U OLACAK!

        İstanbul Zirvesi’ni geleceğin “Davos” u olarak kurguladıklarını belirten Arslan, “Yalnızca rapor ve analiz üretmekle kalmayacağız. Bölgede faaliyetleri olan şirketlerle ve Türk şirketlerinin iş bağlantılarını güçlendirirmeyi amaçlıyoruz” diyor.

        İstanbul Zivesi 4 başlığı ele alacak: Doğu Akdeniz doğalgazı - Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’i içine alan “3 Deniz Projesi” - Afrika’da yatırım stratejileri - Ülke refah fonlarının büyümenin finansmanındaki rolü. İstanbul Zirvesi’nde “3 Deniz Projesi” görücüye çıkarılacak. Güvenlik ve ekonomi odaklı entegrasyon hedefleyen proje; Avrupa, Rusya ve Türkiye ilişkilerinde kaldıraç rolüne soyunuyor.

        İngiltere’den Türkiye’ye ilginin arttığını vurgulayan Arslan, İngiltere Başbakanı Theressa May’in Washington’a yaptığı resmi ziyareti Ankara’da noklamasını da bu çerçevede değerlendiriyor. Bu hafta sonu Antalya’da düzenlenen“Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu” nun da iki ülke arasındaki yakınlaşmayı desteklediğini söylemek mümkün. Arslan, Amerika-Türkiye ilişkisinin pozitif gündemini şöyle özetliyor:

        “ABD, Suriye’de IŞİD’le mücadele zemininde mutlaka Türkiye ile birlikte hareket etmek isteyecek. Türkiye, Trump’ın İran’a karşı tutumundan Ortadoğu’da güç olmak bakımından yarar sağlayabilir. Türkiye hem Ortadoğu’da güçlü bir ülke, hem de ABD şirketlerinin Afrika’ya açılımı açısından önemli. Trump iş yaratmak istiyor. Çin, elindeki çok fazla dolar ve Amerikan teknolojisi ile büyük güç oluşturdu. Amerika’nın bölgesel ittifakları güçlendirmesi gerekiyor. Öte yandan Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması da süreci destekliyor.” Trump yönetiminin tamir çantasını da açıyor: “Amerika, NATO’da yılların ittifakı Türkiye varken, Kürt milislerle hareket etmekten vazgeçmeli. Amerika’nın en büyük hatalarından birisi, kısa dönemli hareket ediyor. Afganistan, Irak’ta, Suriye’de olduğu gibi… 11 Eylül niye odu? El Kaide nasıl doğdu? Kısa vadeli politikalar benzer hataların tekrarını getiriyor. Büyük ve uzun dönemli politikalarla Ortadoğu’ya yaklaşıp, stratejik ortaklarıyla hareket etmeli. Kenara itilmiş durumdaki Türkiye’nin desteklenmeye ihtiyacı var.”

        Hele bir 16 Nisan’ı atlatalım, yeni dünyanın çarkları hızla dönecek gibi..

        Diğer Yazılar