Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve L’Oreal’in “For Women in Science” (Bilim Kadınları İçin) programı kapsamında, 23 Mart’ta Paris’te düzenlenen ödül töreninde Türkiye 2’nci kez sahnedeydi...

        15 genç bilim kadınına verilen “Rising Talents” (Yükselen Yetenekler) ödülü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melahat Bilge Demirköz’e takdim edildi.

        1998 yılından beri yalnızca 97 bilim kadınına verilen ve her yıl 5 kıtadan 5 bilim kadınına giden “Kadın ve Bilim” büyük ödülünü ise 2003 yılında Avrupa kıtasından Prof. Dr. Ayşe Erzan almıştı.

        Demirköz’e ödülü, Yer Gözlem Uydu Teknolojilerinin Geliştirilmesi Projesi (İMECE) kapsamında, 2015 yılında kurduğu “Uzay Araştırma Laboratuvarı”nda yürüttüğü radyasyon testleri çalışmasıyla geldi.

        Kalkınma Bakanlığı’ndan aldığı 7 milyon TL’lik destekle kurduğu laboratuvarda 15 kişilik bir ekiple çalışıyor.

        ASELSAN, ROKETSAN gibi havacılık endüstrisinde yer alan şirketlerle işbirliği yapan Demirköz, bilimsel ortamın gelişmesinden duyduğu endişeleri de paylaşıyor:

        “Amacım karadelik araştırması yapmak ama endüstriyel alana yönlendiriliyorum. Temel bilime değil, sanayinin işine yarayacak bilimsel çalışmalara destek veriliyor. Bu ortamda Türk halkı benden Nobel almamı beklemesin.”

        Cern’de parçacık fiziği araştırmalarına katılan astroparçacık fizikçisi Doç. Dr. Demirköz, Türkiye’ye dönmesini, “Başarı değil, trajedi hikâyesi” olarak yorumluyor. Bürokrasinin önüne koyduğu engellerden bilimsel vizyona kadar bir dizi sorunu çözmeye çalışıyor.

        AMBARGOLARI BİLİM DELER!

        Demirköz, Berlin Üniversitesi’ni bırakıp Türkiye’ye dönen akademisyen dedesi gibi, bir gün ülkesine hizmet etmek üzere birinci sınıf eğitim yolculuğuna çıktı.

        1997 yılında Robert’ten mezun oldu, tam burslu olarak 16.5 yaşında MIT’e kabul edildi. Fizik bölümünü seçti. Yüksek lisansını da burada tamamladı. Oxford Üniversitesi’nde fizik doktorası yaptı. 2007-2009 yılları arasında İsviçre Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (Cern) araştırmalarını sürdürürken, Cambridge Üniversitesi’nde çalıştı. Demirköz’ün ülkesine dönmesinde, Türkiye’nin 2010 yılında verdiği Cern’e katılım kararı etkili oldu.

        Bu sürece katkı vermek ve Cern ile ortak projeler geliştirmek üzere ODTÜ’ye geldi.

        Demirköz’ün görüşlerini devletin zirvesine iletmekte problem olduğunu sanmıyorum.

        Paris’te düzenlenen törene gelmeden önce Enerji Bakanı Berat Albayrak kendisini kabul etmişti.

        Robert Kolej’den sınıf arkadaşı ve Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın eşi Selçuk Bayraktar’la 10 yaşından beri arkadaştı...

        Paris’te tören öncesi, Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Ahmet Altay Cengizer tarafından ağırlandı.

        Sanayinin de bilimsel çabalarına kayıtsız kaldığı söylenemez.

        GÜZELLEŞTİREN KADINLAR!

        Sosyal medya sayfasına baktığımda, mühendislik alanında kadın çalışmalarını destekleyen Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın mesajını gördüm.

        Almanya ve Avusturya’nın savunma ve havacılık alanındaki malzemelerin Türkiye’ye ithalatına getirdiği ambargoya benzer “engelleri” ancak bilimle aşabiliriz.

        TÜBİTAK yasasındaki OHAL düzenlemeleriyle bilimi ötelememek, 15 Temmuz sonrası başta MIT Fizik Profesörü ve eski Sabancı Üniversitesi’nin eski rektörü Nihat Berker ya da Demirköz’ün ODTÜ’deki araştırma ekibinde yer alan yüksek fizikçi Ayşenur Gencer gibi 15 bin akademisyeni yerinden etmemek gerekiyordu!

        Değişmesi gereken tablo şu: Dünya genelinde kadınların yalnızca yüzde 3’ü Nobel alabildi, yüzde 28’i araştırmacı oldu...

        1998 yılından beri, yıllık 5 milyon Euro bütçeyle bilim dünyasında kadınları destekleyen L’Oreal Vakfı’nın, UNESCO ile sürdürdüğü “Bilim Kadınları İçin” programı, 47 ülkede uygulanıyor.

        Ödül bir yıl “Yaşam Bilimleri”, diğer yıl “Malzeme Bilimleri” alanındaki çalışmalara veriliyor.

        Bugüne kadar programdan ödül alan alanlar arasında; 2009 yılında Nobel Tıp Ödülü’nü Prof. Elizabeth H. Blackburn, Kimya Ödülü’nü Prof. Ada Yonath kazandı, Dr. Ameenah Gurib-Fakim ise Mauritius Cumhurbaşkanı oldu.

        19 yılda 2 bin 820 kadına temel bilimler alanında destek verildi. Türkiye’den 2016 yılında bursiyer programına 98 kişinin başvurması beklenirken müracaat 87’de kaldı. Büyük ödülü alan 5 bilim kadını 100 biner Euro, 275 bursiyer arasından seçilen ve aralarında Demirköz’ün de yer aldığı 15 “yükselen yetenek” ise 15 biner Euro ödül almaya hak kazandı.

        Diğer Yazılar