Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya Çevre Günü 5 Haziran’da, yanlış bir zeminde, zeytinlikler mi, ekonomi mi tartışması yapıyoruz...

        Kanunla koruma altına alınan tek bitki zeytin ağacı. Bundan 78 yıl önce, 1939 yılında çıkarılıyor 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun”.

        Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu yasada değişiklik öngören yeni bir tasarıyı rafa kaldırdı!

        Şimdiye kadar AK Parti hükümetleri 6 kez bu yasayı değiştirmek istedi, olmadı...

        İlgili yasa benzer revizyonlarla 7’nci kez TBMM çatısı altına sokuluyor.

        Üretim Reformu Paketi’nde yer alan 76 maddeyle birlikte, 30 Mayıs’ta Sanayi Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı.

        Komisyon ikinci gün görüşülen madde sayısını 90’a çıkararak zeytincilikle ilgili mesaisini uzatmaya karar verdiğini gösterdi.

        Tasarıyla ilgili 2 Nisan’da yazdığım “Zeytinlikler arsa oluyor” başlıklı yazımı hatırlatayım.

        O günlerde zeytin üreticilerinden ve de Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nden (UZZK) başka kimsenin sesi çıkmıyordu.

        Komisyonda muhalefetin önerileriyle tasarının bazı maddeleri geri çekildi.

        Dekar başına en az 15 ağaç öngören “zeytinlik tanımı” da değiştirildi, “1 zeytin ağacı da olsa zeytinliktir” denildi.

        Ne var ki tasarının kalbini oluşturan 20’nci madde yerini koruyor. Zeytin bölgeleri, “Zeytinliklere en az 3 kilometre mesafede, alternatif alan bulunamaması halinde Zeytinlik Koruma Kurulu onayı ile” sanayi ve madenciliğe açılabilecek.

        Valinin başkanlık edeceği koruma kurulunda, bakanlıkların temsilcileri ve bürokratlar ağırlıkta olacak. O nedenle kuruldan hükümetin iradesi dışında bir karar çıkması mümkün görünmüyor.

        Tasarı çarşamba günü Meclis’te oylanacak.

        Diyalog yoluyla sorunun aşılacağını ileri süren UZZK İcra Direktörü Dr. Mustafa Tan, bir tehlikeye dikkat çekiyor: “Zeytin Kanunu’ndaki bir önceki değişiklik hakkında Danıştay, 14.5 ay sonra yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu sürede kanuna aykırı usulsüz ruhsatlar alındı. Bölgemizdeki bazı madenler 3 kilometre sınırında. Bu madenlerin etkisiyle verim kaybımız var.”

        Umarım Meclis, zeytincilikte 2023 hedeflerini unutmaz...

        Son 14 yılda 71 milyon zeytin ağacı diken AK Parti de unutmaz!

        KALİTE YARIŞINDA NEDEN BU KADAR GERİ KALDIK?

        Zeytinyağı üretiminde ilk sırada yer alan İspanya ile 6’ncı sırada yer alan Türkiye “miktar” üzerinden karşılaştırılır.

        26-29 Nisan tarihleri arasında Gurme İzmir- Olivtech Fuarı’nda ilk kez iki ülke rekabetine kalite odaklı bakma fırsatı çıktı...

        UZZK Başkanı Ümmühan Tibet’in girişimleriyle, Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (UZK) düzenlediği ve dünyanın en önemli sızma zeytinyağı kalite yarışması olarak kabul edilen “Uluslararası Mario Solinas Kalite Yarışması” ödüllerinin “Gurme İzmir”de açıklanması sağlandı.

        Bu yarışmaya Andorra, Brezilya, Fransa, Hırvatistan, İtalya, Portekiz, Tunus, Yunanistan ve İspanya’dan toplam 149 zeytinyağı katılmıştı. Yarışmaya 92 numuneyle katılan İspanya 17 ödüle layık görülürken, İtalya 3, Fransa, Portekiz, Tunus ve Hırvatistan birer ödül aldı.

        Türkiye yarışmaya tek bir ürün gönderemedi ama UZK’nın, Mario Solinas Kalite Yarışması’nı ulusal düzeye yayması sağlandı. İlk uygulama Türkiye’den başladı.

        Yarışmada eşzamanlı olarak Türkiye’de ödül kazanan zeytinyağı firmaları da açıklandı.

        Zetay, Pirgion, Tuay, Seroliva, Selme, Kristal ve Cömert’in de aralarında olduğu 12 zeytinyağı, UZK standartlarında yapılan ölçümlerde ödüle hak kazandı.

        Ayvalık’ta zeytinyağı üreticisi bir ailenin 3’üncü kuşak temsilcisi Suzan Kantarcı Savaş, UZK jürisine kabul edilen tek Türk zeytinyağı tadım uzmanı olmuştu.

        Zeytinyağında Komili, Madra, Bolak gibi Ayvalıklı üretici ailelerin boşalttığı yeri bugün küresel yağlı tohum firması Bunge dolduruyor.

        Zeytinciliğin anavatanı Güneydoğu bölgesi ise son 10 yılda piyasaya girdi.

        Katma değeri yüksek, ihracata katkı sağlayacak Türkiye’nin en değerli ürünlerinden biri olan zeytinyağından söz ediyoruz...

        Zeytin ağaçlarını ve antik çağlardan beslenen kültürünü yok ederek bu gelişme nasıl sağlanacak?

        Diğer Yazılar