Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu yıl Türk seramiğinin 60’ıncı yılı kutlanırken, Eczacıbaşı ve Kalebodur’un çağdaşı Gorbon’u anamayacaktık. Eğer bundan 5 yıl önce Aziz Gorbon, Pendik’te yeniden bir atölye kurup, seramikle barışıp Orhan Gorbon’a “Hadi oğlum” demeseydi...

        Hong Kong’da ofis açan ünlü tasarımcı Michael Young ile anlaşma yapan Gorbon, son 2 yılda, yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda restoran, otel ve benzeri mekânda kullanılan yer karolarını üretmeye başladı.

        Şimdilik 20 kişiyle bir yılda 15 bin metrekare karo üretimine ulaşmışlar.

        Gorbon, “Londra’da bizden kimse fiyat bile sormuyor. Çok ilgi görüyoruz. Butik ve sanatsal üretimde kalacağız. Çok büyümek istemiyorum. Yakın zamanda Young ile mutfak objeleri üretip mağaza da açabiliriz” diyor.

        Young’un bana göre en ilginç yanı, çoğu 3’üncü nesilde yok olan ya da zayıflayan Avrupa markalarını destekleyerek Asya’da pazarlaması...

        Gorbon da kendi markalarını canlandırmak için 1952’den 2000’e kadar üretilmiş yüzün üzerinde Gorbon parçası toplamış. Bunlar için bir mekân hayali kuruyor.

        KALEBODUR YER VERİYOR

        Dedesi mimar Rebii Gorbon’un temellerini attığı Gorbon Işıl, 2001 yılında iflas ettiğinde, şirketin yönetiminde oğlu Aziz Gorbon vardı. Aziz Bey’in oğlu Orhan Gorbon ise Almanya’nın 269 yıllık seramik markası Villeroy&Boch’un Amerika’daki merkezinde 3 yıl çalışmış ve Türkiye’ye yeni dönmüştü, 26 yaşındaydı.

        Üçüncü kuşakta dağılan şirketler albümünde yerlerini almaları için 2001 ekonomik krizi yetti...

        Gebze ve Alemdağ’da 2 fabrikası ve İstanbul’da 6 mağazası olan şirket iflas etti. “Biz gerçekten iflas ettik. Evimiz falan hiçbir şeyimiz kalmamıştı” diyen Gorbon, şirketi yeniden ayağa kaldırmaya karar verdiğinde, Garanti Bankası’nın kapsısını çalıyor ve markasını geri alıyor.

        “Sektöre bu kadar hızlı giriş, ancak arkanda itibar ve sevgi bırakmışsan olabiliyor” diyor.

        Kalebodur’un sahibi Zeynep Bodur, “Sizin olmadığınız bir seramik sektörü düşünemiyorum” demiş ve mağazalarının bir köşesinde, Gorbon reyonu açacakmış.

        İç mimar Zeynep Fadıllıoğlu’nun yanı sıra mimar Murat Tabanlıoğlu, Dubai’de, Londra’da ve Türkiye’de uygulanan projelerde sanatsal dokunuşlarını Gorbon seramiği ile yapıyorlar.

        Murat Bey’in babası mimar Hayati Tabanlıoğlu da Atatürk Kültür Merkezi’ni yaparken, Gorbon’un kurucusu ve Orhan Bey’in dedesi Rebii Gorbon’un seramiklerini kullanmış.

        Şubat 2017’de Rebii Gorbon’un İstanbul’a attığı imzalardan biri daha yok oldu. Galataport projesi kapsamında Gorbon’un eseri Karaköy Yolcu İskelesi yıkıldı. Gorbon, Galataport projesini üstlenen Doğuş Grubu’nun, kendisine iskelenin aynen yapılacağını ve mimarına da gönderme yapacaklarını söylediğini ifade ediyor.

        Ailenin tarihten sayfalarında Rebii Bey’in ağabeyi Türk Kanser Enstitüsü kurucusu Prof. Dr. Bedii Gorbon’un da anıları az değil...

        Galatasaray Liseli Bedii Bey’e bir gün Atatürk’ün yaveri Kılıç Ali geliyor, “Atatürk Florya Köşkü’nde sizi bekliyor, birlikte kürek çekmek istiyor” diyor... Tabii Galatasaray Adası’ndan Florya artık kaç saat sürüyorsa küreklere asılıp Atatürk’le denize açılıyorlar...

        AİLENİN HOBİSİYLE BÜYÜME

        Amerikan üniversiteleri öğrenci kabul ederken, sosyal yeteneklerini dikkate alırlar. Bu bilgiyi bize Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin’in Harvard’a kabul edilme hikâyesi de doğrulamıştı.

        3 kuşak Gorbonlar’a bakarsak: Sanayici, bilim insanı, sanatçı ve sporcular...

        İlle de yelkenciler, yarışçılar... Hepsinin bir tekne hayatı var. Orhan Bey şirket iflas eder etmez bisikletten golfe, yelkenden atletizme çeşitli alanlarda spor etkinlikleri düzenleyen ve yönetim danışmanlığı yapan ORG Sports Management International’ı kuruyor.

        2002 yılından beri Bosphorus Cup yelken yarışmasını düzenliyor. 2014 yılından beri Turkcell Platinum adını alan yarışma, ilk 11 yıl Garanti Bankası sponsorluğunda gerçekleşmişti.

        2009 yılında Futbol Federasyonu Genel Sekreter Vekilliği de yapan Gorbon, Türkiye’nin 2012 ve 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığında lider danışmanlığını üstlenmişti.

        Gorbon, “Türkiye’nin sürdürülebilir spor organizasyonu olamıyor. Formula-1 gibi başkalarının kurduğu organizasyonlara katılıyoruz. Son 5 yıldır Türkiye’nin birçok ilinde ilköğretim çağında 1 milyon çocuk koştu. Çocuklar arasında atletizmi yaygınlaştıracağım. Bosphorus Cup 15 yılı geride bıraktı” diyor.

        Köklü markaların yaşaması, toplumun sosyal, ekonomik, kültürel hafızasını diri tutuyor.

        Diğer Yazılar