Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin lavanta üretiminin yüzde 80’ini karşılayan Kuyucak Köyü’ndeyiz... Burdur Gölü ve Toroslar’ın arasından ovayı mora boyayan lavanta bahçeleri bizi karşılıyor. Isparta’ya 47 kilometre mesafede Keçiborlu İlçesi’nin 270 nüfuslu Kuyucak Köyü’ne geçen yıl 25 bin ziyaretçi gelmiş. 2017’nin hasat mevsiminin başladığı ilk 40 günde, ziyaretçi sayısı 75 bini görmüş. Haziranağustos aylarında hasat tamamlandığında 90 bin turisti ağırlaması bekleniyor. Köyde kişi başına 333 turist düşüyor. Bir araştırılsa rekor sayılabilir.

        Dünya lavanta talebinin yüzde 50’sini karşılayan Fransa’nın Provence bölgesine öykünen Kuyucak Köyü Muhtarı Mehmet Aydemir, “Lavantanın köyümüze ekilmesinin üzerinden 45 yıl geçti. Lavantalarımızı 2 tüccar alıyordu, alıcıları tanımıyorduk. Kooperatif kurduk, artık satışımızı kendimiz yapıyoruz” diyor.

        Köy, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Grubu şirketlerinden Anadolu Efes ortaklığıyla sürdürülen “Gelecek Turizmde” projesi kapsamında yapılan tanıtımla ünlendi.

        Kuyucak’ın lavanta bahçeleri 412 proje adayı arasından kabul görmüş. Kırsaldan bu kadar çok proje çıkması kamunun da dikkatini çekmeli...

        Geçen yıl 99 bin 500 lira bütçe ayrılan projenin bu yıl hangi rakamla kapanacağını kestirmek güç. Köydeki 59 kerpiç evden 8’i pansiyon olarak işletiliyor. Birine misafiroluyoruz. Anadolu Efes Türkiye Müdürü Tuğrul Ağırbaş, “Perdeler yerel kumaşlardan olsun, size alacağım” diyor.

        ÖĞRENCİLER GÖNÜLLÜ

        Lavanta hasadını, çevre illerden gelen 1500 kadar göçer tarım işçisiyle yapıyorlar. 4 saatlik çalışma karşılığı 30 TL ödüyorlar. Aydemir, “Öğrenciler gönüllü olarak hasat yapmak istiyorlar” diyor. Anadolu Efes CEO’su John Gavin Hudson’un ağzından söz çıkıyor: “Gönüllülerin parasını biz ödeyeceğiz, çağırabilirsiniz.”

        Geçen yıl köyün kadınlarının kurduğu Lavanta Kokulu Köy Kadın Girişimciler Kooperatifi balından çiçek kesesine, sabunundan dondurmasına kadar lavanta ürünü geliştirip satıyor. Kooperatif Başkanı Huriye Tezcan’a Cezayir’den bir konteyner (12 ton) kuru lavanta siparişi gelmiş. Almanya’ya 1 ton kuru lavanta ihraç etmişler. Lavanta tarımsal ürün olarak da köye değer katıyor.

        3500 dekara çıkan lavanta ekim alanından yılda 210 ton yaş lavanta alıyorlar. Lavanta fiyatı hayli oynak. Proje Koordinatörü İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Sağdaş, “Kuru lavantanın kilosu 2003’te 3 liraydı. 2015 yılında 23 liraya kadar çıktı. Geçen yıl 8 ile 15 lira arasında satıldı. Bu yıl 12 lira fiyat bekliyoruz”diyor.

        Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan’la lavanta hasadı yapılan tarlada turistler için samandan yapılan oturma köşesinde soluklandık.

        GÜLÜ KISKANDIRDI

        Muhtar lavantadan 2 milyon liranın üzerinde gelir sağlandığını belirtirken, Isparta’nın gül köyü Ardıçlı’nın muhtarı Yakup Yolcu, 80 haneli köyün 2 bin 500 dönüm alanda gül ekimi yaptığını ancak turist çekemediklerini anlatıyor. Ekim alanlarını 26 bin dönüme çıkarmayı planlıyorlar. Köyün gül hasadından yıllık geliri 5 milyon lirayı buluyor. Gül yağının kilosu 12 bin, lavanta yağının kilosu ise 100 Euro ediyor. 1 ton gülden 1 kilo gül, 60 kilo lavantadan 1 kilo lavanta yağı çıkıyor.

        Dünya gül çiçeği üretiminin yüzde 65’ini karşılayan Isparta, zambak ekimine de başladı.

        Yolcu, bir memurun 30 senede kazandığını 10-20 dönüm gül bahçesi olan köylünün 1 yılda kazandığına işaret ediyor.

        Bundan böyle; iç pazarda yılda 140 milyon dolara ulaşan esans pazarında yerlerini almaları, gelen turistleri memnun etmeleri, ürünlerini çeşitlendirerek katma değer sağlamaları önemli olacak.

        Proje için bakanlık, UNP ve Anadolu Efes, 2007 yılında “Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Programı” çerçevesinde yola çıkmıştı. 2013 yılında ulusal düzeye taşındı. Mardin, Bursa Misi Köyü, İzmir Seferihisar, Şanlıurfa, Malatya Safranbolu, Adana Saimbeyli, Balıkesir Edremit derken Kuyucak Köyü’ne kadar geldi. 2017 yılında projeye yapılan yüzlerce başvuru arasından Antalya Demre, İzmir Foça, Denizli Buldan da dahil oldu.

        Kırsal kalkınma turizmin de lokomotifi olabiliyor; örnekler ortada. Beton beton diye tutturmanın âlemi yok.

        Diğer Yazılar