Yetenek havuzunda bir avuç kadın
Girişim sermayesi, melek yatırım, uluslararası yatırımcılar gibi fonlama araçlarının çeşitlenmesiyle yönetim kurulları kalitesinin öneminin arttığını vurgulayan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer, masaya oturduğumuzda şu çarpıcı cümleyi ediyor:
“Ailenin menfaatini sağlayan kararlar, şirketin menfaatine uygun olmayabilir, ama şirketlerin menfaatine olan kararlar ailenin menfaatinedir.”
Aile şirketleri mottosu olabilecek bir söz...
Sabancı Dinçer’in 9 kişilik yönetim kurulunda, aileden 4’ü kadın 5 kişinin yer aldığı Sabancı Holding deneyimini düşünürsek, aile şirketleri mottosu olabilecek bir söz...
Sabancı Dinçer ile 2014 yılından beri Danışma Kurulu Başkanlığı’nı sürdürdüğü Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin (YKKD) 3’üncü dönem “menti-mentor” eşleştirmesi öncesi bir araya geliyoruz.
Sabancı Dinçer, Anadolu’ya açılarak “yönetim kademesinde menti kadın havuzunu” genişletmeyi hedeflediklerini söylüyor.
2012 yılında Mentor Danışmanlık Yönetici Ortağı Hande Yaşargil ile Forbes Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Burçak Güven’in başlattığı inisiyatif; 2016’da dernekleşmişti.
YKKD’nin Danışma Kurulu 1’inci Dönem Başkanlığı’nı Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, 2’nci Dönem Başkanlığı’nı MV Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Muzaffer Akpınar yapmıştı.
İŞ DÜNYASINDA MENTİLER KAPIŞILDI!
2011-2016 yılları arasında “Yönetim Kurulunda Kadın Mentorluk Programı”na katılan 64 mentorla eşleşen 88 mentiden 47’si, 131 yeni yönetim kurulu koltuğuna atandı.
Bunlardan da yüzde 5.7’si bağımsız, yüzde 38’i çalışmakta olduğu şirketlerinde, yüzde 32’si de sivil toplum örgütlerinde yönetim kurulu üyesi oldu.
Akbank, Borusan Holding, Fiba Holding, MV Holding, Türk Telekom ve Yıldız Holding’in sponsor olduğu programda toplam 484 saat mentorluk eğitimi alan mentiler, iş dünyasında “kapışılmış” desem yanlış olmaz...
Açıklanan istatistiğe göre; 1 menti ortalama 3 şirketin yönetim kurulu masasında yer almış.
Son 5 yılda yönetim kurullarında kadın oranı ancak yüzde 11.5’ten yüzde 14.2’ye yükselebildi.
Şöyle de ifade edilebilir: 2016 yılı itibarıyla BİST’te yer alan 410 şirkette toplam 2 bin 813 yönetim kurulu koltuğunun 399’u kadınlar ait...
Sabancı Dinçer’e kadınların yönetim kurullarına girmesinin önündeki engeli sorduğumda, “genel müdür” seviyesinde kadın yönetici sayısının azlığına işaret ediyor.
*************
İNGİLTERE 7 YILDA HEDEFİ TUTTURDU
2010 yılında İngiltere’de kurulan “Yüzde 30 Kulübü”, FTSE 100 Endeksi’nde yer alan şirketlerin yönetim kurullarında kadın üye sayısını son 7 yılda yüzde 12.5’ten yüzde 30’a çıkarmayı başardı.
Kadın üyesi olmayan yönetim kurulu kalmadığı gibi, dünyada yönetim kurulunda kadın üye sayısını en fazla artıran ülke de İngiltere oldu.
YKKD mentorlarından Akkök Holding CEO’su Ahmet Cemal Dördüncü’nün, Türkiye İcra Kurulu Başkanlığı’nı üstlendiği Yüzde 30 Kulübü’nün ülkemiz için koyduğu hedef ise 2025 yılına kadar yönetim kurullarında kadın oranını yüzde 30’a çıkarmak.
Yönetimde yer alan 1 kadın “sembolik”, 2 kadın “azınlık” kalıyor, ancak 3 kadın “farklılık” getirebiliyor.
Harvard Business; iş dünyasında belirlediği 16 yetkinliğin 12’sinde kadınların açık ara önde olduğunu saptıyor.
Sürdürülebilirliğin temelinde; yaş, ırk, cinsiyet, eğitimin de içinde olduğu farklılıklara yer açan “çeşitlilik” ve “inovasyon” olduğunu vurgulamalıyım.
*************
BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ
YKKD, 3’üncü dönemde bir farklılığa imza atarak ilk kez eğitim programına kamudan bir “menti” aldı.
Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Fatma Hoşgöz’ün mentoru, Türkiye’de kadın savunuculuğunun önde gelen liderlerinden, Borusan Danışmanlık Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Canan Ercan Çelik oldu.
1980 yılında dünyada demokratik yolla seçilen ilk kadın Cumhurbaşkanı Vigdis Finnbogadottir’in ülkesi İzlanda’dan örnek vermek istiyorum.
2008 küresel finans krizinde 44 milyar Euro’luk dış borçla iflas eden İzlanda, finansal sistemi batırmaktan sorumlu tuttuğu 70 bankacıyı hapse atmıştı.
Bu dönemde ülkede bir tek 2 kadının 2007 yılında kurduğu Audur Capital ayakta kaldı.
Bankanın kurucularından Halla Tomasdottir, başarılarının sırrını “Etik ve ahlaki ilkelere bağlılık” olarak açıklamıştı. Aşırı risk alan erkeklerin belirleyici olduğu sistemin felakete sürüklendiğini fark ettiklerini anlatıyordu.
Dünyada halen kararları erkekler alıyor ve “dünyamız” kararıyor; bu kadar net!
