Dünya turizminin dinamizmi 65 yaş üstünden geliyor
İspanyolların eski jenerasyon bir Pullmantur gemisiyle Tura Turizm’in İtalya ve Fransa sahillerine düzenlenen Batı Akdeniz turuna çıktım. Eşimle birlikte çıktığımız bu gezilerde vardığımız noktalarda ya araba kiralayarak ya da tren, otobüs, tekne gibi toplu taşıma araçlarını kullanarak günlük yaşama karışmayı tercih ediyoruz. Elbette her Avrupa gezisinde olduğu gibi, burada da kendimi doğanın ve tarihin korunmasına gösterdikleri özen ile Türkiye’deki vahşi betonlaşmayı kıyaslarken buluyorum. En temel ayrım; kaldırım ve meydanlarımız yok. Kent merkezlerinde turistlerin de ilgisini çekecek pazar yerlerimiz yok. Şehrin içinde ağaçlarımız, parklarımız yok. Evrensel sanat etkinliklerimiz yok. Turizm denince aklımıza “otel-tesis” inşa etmekten başka bir şey gelmiyor. Buralar tarih, doğa ve kültürel doku korunarak, geliştirilerek, mevcut yapılar restore edilerek turizme açılıyor.
Onlar “Bakın biz nasıl yaşıyoruz, gelip görebilirsiniz” diyorlar. Biz sanki bir cazibesi olabilirmiş gibi; binlerce yıllık doğa ve insanlık tarihini yok sayarak “Sizin için çok lüks betonlar yaptık” diyoruz.
KÖYLERİNE TURLAR DÜZENLİYOR
En çok da 65 yaş üstü gezginler dikkatimi çekti. Yalnızca turistik yerlerde değil, kent içi yaşamda da 65 yaş üstü sokaklarda. Barcelona’da sabahın saat 10.00’unda kuyruk olan tek yer, Verdi’nin ünlü La Traviata operasının gişesinin önüydü ve bekleyenlerin yaş ortalaması 65 yaşın üzerindeydi.
65 yaş üstünün, turizm sektörü başta olmak üzere ekonomilere canlılık kattıklarını görmeye başladık. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi Eurostat’a göre, 65 yaş üstü turistlerin 2006 yılına göre 2011 yılında yaptığı harcama 3 kat artmış. Aynı dönemde bu yaş grubunun, toplam turist sayısı içindeki payı yüzde 33 büyümüş.
Ekonomik kriz döneminde, diğer yaş gruplarında düşüşler yaşanırken, olgunluk çağındaki insanların harcamalarının ilk sırasına turizm yerleşmiş. Gemimiz İspanya’nın La Spezia Limanı’na geldiğinde, Floransa’nın yanı sıra İtalyan balıkçı köylerini gezmek de bir seçenekti. Floransa’ya daha önceleri gittiğimizden ikincisini seçtik ve teknelerle gidilen “Cinque Terre” (Porto Verne, Riomaggiore, Corniglia, Vernazza ve Monterosso’yu kapsayan 5 yere uğruyor) gezisi yaptık. Diğer seçeneklere göre daha yorucu bir tur. Etrafımızda 65 yaş üstü hiç de az değildi. Ellerinde yürüyüş bastonları, ayaklarında spor ayakkabılar, ellerinde eldivenler, şapkaları, rüzgârlıkları; tam teçhizatlılar. Gençler, parmak arası terlik, şortla akşamı ediyorlar. 65 yaş üstü turizmi, yalnızca konaklama ve yemek değil, kişisel ihtiyaçlar alanlarında da talep yaratıyor.
TÜRKİYE ‘BAKICI’ ÜLKE!
Yılda 35 milyon turistle dünyada 6’ncı sırada yer alan Türkiye, 2050’de dünya turizm pastasının yüzde 40’ını elinde tutması beklenen 65 yaş üstünde, zirveyi yakalayan ilk ülke oldu.
2010’da 1.8 milyon olan 65 yaş üstü hasta ve yaşlı turist sayısı 2013 yılında 4.2 milyona çıktı. Bu rakamın 420 binini tedavi amaçlı gelenler oluşturdu. Yapılan araştırmalara göre, dünyada 525 milyon olan 65 yaş üstü nüfusun 2050 yılında 1.5 milyara yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de ise aynı nüfus 8.6 milyon olarak tahmin ediliyor. Daha çok yaşlının Türkiye’ye gelmesinden öte, daha çok döviz bırakmasını da istiyorsak, yaşam kalitesini artırmamız gerekecek. Yoksa emekli maaşlarıyla Antalya’da her şey dahil tesislerde ömür geçirmelerine imkân tanımakla yetiniriz. 600 Euro’luk gemi turuyla Napoli’ye gelen günübirlik ziyaretçilerin yanı sıra, dünya sosyetesinin tatilini geçirdiği İtalya’nın Capri Adası’ndaki geliri yakalayamayız!
Aklın yolu bir; eğlence sektöründe büyüyen Doğuş Holding, adanın en lüks otellerinden Capri Palace’ın yüzde 51 hissesini satın aldı. Bodrum’dan bir Capri modeli çıkarmaya çalışıyorlar ama zor. Doğayı yok ettikten sonra marka olamazsın! Hele çakma Louis Vuitton’larla hiç olamazsın! Bodrum’da Capri sandaletleri gibi bir dünya markası olabilecek merhum zanaatkâr Ali Güven’e neler yapıldığını açın okuyun...
