Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HERHALDE Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşattığı hüsran nedeniyle 6 milyon insanın topyekûn depresyona girmesine neden olan HDP’den başka bir siyasal parti olmamıştır. Eminim bundan sonra olmayacaktır da! Çünkü her ne niyet ve sebeple olursa olsun 7 Haziran seçimlerinde oyunu HDP’ye emanet eden herkes pişman!

        Sanırım onlar da bunun farkında.

        Onlardan kastım HDP yani. Peki umurlarında mı milyonlarca insanın onların yüzünden yaşadıkları pişmanlık ve utanç?

        Elbette ki değil! Zira olsaydı bugün hâlâ onca uyarıya rağmen PKK’ya örtülü bir biçimde kalkan olmazlardı. Kaldı ki onların derdi artık çözümün devamı adına, barış için ben ve benim gibilerden aldıkları oy falan değil!

        Biliyorlar ki ağzıyla kuş tutsalar artık kimse onlara inanmaz. O yüzden de amiyane olacak biraz ama bu konudaki hiçbir eleştiriyi de sallamıyorlar! Salladıkları tek bir şey var şu anda; o da emanetçi olmayan, her koşulda, her şartta HDP’ye destek veren ölesiye HDP’ye bağlı Kürtler.

        Korkuyorlar, çünkü o kesimde de büyük, hem de çok büyük kayıp var. PKK terörüne ses etmemeleri aksine zımni olarak destek vermeleri o coğrafyada yaşayan Kürt halkını da canından bezdirdi çünkü. O halk da barış ve kardeşlik uğruna bunların peşine takılmıştı. Onlar da sandılar ki Demirtaş ve ekibi Meclis’e girerse PKK’nın hegemonyası bitecek ve bölge sürekliliği olan barış havasına girecek. Ama öyle olmadı sonuç. Aksine bölge cehenneme dönüştü. Açılan hendekler, çukurlar, kesilen tutulan yollar PKK’nın hemen her gün bir şehirde yaptığı kanlı saldırılar canından bezdirdi insanları.

        Bölgedeki haber kaynaklarımla her konuştuğumda o bezginliği ve yılgınlığı damarlarına kadar yaşadıklarını o kadar iyi anlıyorum ki!

        Ez cümle; HDP, her zaman çantada keklik gibi gördüğü Kürtleri de kaybettiğinin farkında.

        Baktılar ki ne deseler, ne anlatsalar Kürt halkı ikna olmayacak asla. O yüzden de Kürtlerin hassasiyetinden hareket edip Öcalan argümanını yani “Başkan Apo”yu devreye soktular. Demirtaş önceki gün yaptığı açıklamanın daha başında bunu o kadar çok belli etmiş ki! Diyor ki; “Ailesine ve avukatlarına kendisinin sağlık durumu iyi mi, değil mi öğrenmek için izin vermiyorlar. Avukat veya aile İmralı’ya gidecek, başkan Apo’yu görecek, ‘Sağlık durumu iyi’ derlerse açlık grevi bitecek. Ama elbette kendisinden haber alamazsak kaygılarımız had safhaya çıkacak.”

        Ben devletin yerinde olsam, “Başkan Apo’dan haber alamıyoruz. Haydi sokaklara” diyerek kaos yaratma peşinde olan HDP’nin elinde bu argümanı patlatırım. Hem de hiç beklemeden.

        Diğer Yazılar