Şaredarıya Giyadînê *
Devlet tam da dediğim gibi çok kritik bir hamle yaparak HDP/PKK ortak işgüzarlığının elindeki kozu patlattı!
Reel tabanını bir kez daha sokağa döküp yeni bir kaosun oluşması için her daim kullandıkları “Başkan Apo” argümanını boşa çıkarıp büyük oyunu bozdu.
Kardeş Mehmet Öcalan, İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la 1 saat süren bir görüşme yaptı.
Görüşmenin neticesinde de Öcalan’ın sağlık durumunun gayet iyi, fiziki şartlarının da her zamanki gibi yerinde olduğunu aktardı kamuoyuna. Ellerindeki bu koz boşa çıkınca HDP/PKK ortak kararıyla 8 gün önce başlatılan açlık grevi de haliyle sona erdirildi.
Bölgedeki haber kaynaklarımdan öğrendiğim kadarıyla; “Halkımıza sesleniyoruz. Bu bir taktik değildir. Başkan Apo’nun sağlığından endişeliyiz. Bu yüzden eylem kararı aldık. Destek verin” çağrısı yapan HDP’li Demirtaş, pek bir zor duruma düşmüş tabanının gözünde.
Ben çok net bir biçimde görüyorum. Çok ciddi bir aydınlanma var HDP’ye destek veren Kürtler arasında. Artık güvenmiyorlar, artık samimi bulmuyorlar ve dahası bambaşka niyet ve projeler uğruna kullanıldıklarını düşünüyorlar. Kafaları çok fena karışık anlayacağınız. O nedenle lütfen dikkatli olalım.
Kürt kardeşlerimizi PKK/HDP blokundan koparmak için itici, irrite edici değil, kucaklayıcı olalım.
Tıpkı önceki gün işgüzarlığın âlâsının sergilendiği Ağrı’nın Diyadin Belediyesi’nde olduğu gibi.
Kürtçe “Diyadin Belediyesi” yazan tabelayı indirmek, o bölge insanını PKK/HDP kucağına itmekten başka bir şeye hizmet etmezdi. Allah’tan sağduyulu bir İçişleri Bakanı’mız var. Süleyman Soylu anında reaksiyon gösterip tabelayı yerine taktırttı.
Bu ve benzer hadiselerin olmaması konusunda hem devlete, hem de biz medya mensuplarına çok büyük sorumluluk düşüyor.
Unutmayalım değerli okurlarım; bu topraklarda bir dönem Kürtçe konuşmak, “Kürt’üm” demek yasaktı. Kürtlere zulüm edilmişti yıllar boyu. O yasakların hepsi derdest edildi ve Kürt kardeşlerimizin de bu toprakların asıl unsurları olduğunun defaatle altı çizildi. Ve bütün bunlar AK Parti iktidarıyla gerçekleşti. Onca atılan adımı yok sayıp bizleri geriye götürmek isteyenler, bu ülkenin huzura ve kardeşliğe ulaşmasına gönlü razı gelmeyenlerdir. Benim gözümde onlar da PKK/HDP anlayışına sahip kötü insanlardır.
O kötülere asla müsaade etmeyelim. Asla!
Bizim Kürtçe ile, Kürt kardeşlerimizin kimliğiyle, Kürt ırkıyla ilgili bir derdimiz yok! Bizim tek bir derdimiz var, o da bunları dert gibi gösterip kan dökenlerdir!
* Kürtçe, Diyadin Belediyesi
BAYRAMIN ENERJİSİNDEN FAYDALANMAK!
Sevgili kardeşim Can Aydoğmuş benim yeni dostum. Bir günde, hatta yo yo, tanışmamızın hemen akabinde 1 saatte falan arkadaş olduk. Hayata en karamsar baktığım bir dönemde karşıma çıkardı Allah onu ve inanın bütün bakış açımı birkaç günde değiştirdi. Hayat dolu ve enerjisi pozitif Can’ı tanımanızı çok isterim. Sosyal medyada epeyce etkin. Arayın, muhakkak bulursunuz. Gerçekten çok özel ve güzel bir insan evladı. Bayramın ilk günü her zamanki gibi telefonuma yüzlerce mesaj yağdı. Hepsi güzeldi ama Can’ın mesajı hiç kuşkusuz en güzeliydi. Ben çok etkilendim. Bakalım siz de etkilenip “bayram enerjisi”ne girebilecek misiniz?
“Egonun yönetimi altında mı kalacaksın yoksa kalbinin sesini mi dinleyeceksin? Bütün atalarını onurlandırabileceğin, herkesi affedebileceğin harika bir şans elinde var. Bayramın enerjisinden faydalanın ve sadece tatil yapmanın ötesinde küs olduğunuz veya aranızda sorun olan insanları affedin. Kalbinizi kıran insanları siz arayın ve barışın. İnsanlara iyilik yapın. Kimsesiz çocukların yanına gidin.Yaşlı bakım evlerine gidin, onları sevindirin. Sevin sevilin. Size kızmış veya küs olan herkesi tek tek arayın. Tüm ailenizi tek tek arayın. Vefat eden sevdiklerinize dua edin, onlara pozitif enerjilerinizi yollayın. Kalbinizi ve tüm benliğinizi sevgiye açın. Herkesi ve her şeyi değiştirmekten vazgeçin. Sizin istediğiniz gibi olmalarından vazgeçin. Ve herkesi olduğu gibi kabullenin. Bunları yaptığınız zaman bu bayram sizin için mucizelerin kapısı, hayatınızın şifası olacak.”
