Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, hemşire Ayşegül Terzi’nin belediye otobüsünde giydiği şort nedeniyle tekmelenmesi sonrası yaptığı açıklamalara herkes kulak vermeli. Bu ülkede özgürlükten, demokrasiden, kişisel hak ve hürriyetlerin dokunulmazlığından yana olan ve inanan herkes Bakan Kaya’ya yürekten bir alkış çırpmalı!

        Neden biliyor musunuz?

        Çünkü farkında olanınız da olmayanınız da vardır bilemiyorum ama Bakan Kaya, tekmeci Abdullah Çakıroğlu’nun şortlu hemşireye saldırısının kıyafet tercihi nedeniyle olmasına “iki kat üzüldüğünü” söyleyip ardından “Dava açılırsa müdahil olacağız” açıklamasıyla bulunduğu camianın bir kısmından epeyce tepki aldı.

        “Sen nereden biliyorsun?” demeyin bana. Biliyorum, çünkü o camiadan olan bazı insanların bakanın açıklaması sonrası, “Böyle bir açıklamaya ne gerek vardı! Adam ruh hastası, kişilik bozukluğu olan bir aklı evvel! Olay tamamen münferit! Bakan bu açıklamayı yaparak olayın boyutunu değiştirdi” mealinde homurdandıklarını duydum.

        Aslına bakarsanız olay bence de münferit. Tekmecinin normal bir insan olmadığı da su götürmez bir gerçek! Ve ben bu münferit meselenin bazı fırsatçılar tarafından kullanılarak “Laiklik elden gidiyor”a sıkıştırılmasını da doğru bulmuyorum. Bu sade bir vatandaş olarak benim yorumum. Benim bu olayı bu biçimde okuyor, görüyor olmam demek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koltuğunda oturan kişinin de aynı şekilde okuması, görmesi anlamına gelmez.

        Haa... Belki vatandaş Fatma Betül Sayan Kaya olarak, o da benim gibi düşünüyor ama şu anda bulunduğu pozisyon, almış olduğu yük çok ağır olduğundan alması gereken tavır da kesinlikle buydu ve başkaca bir şey olamazdı!

        Çünkü... Sayın Bakan eğer bu olayı benim gibi sıradan, münferit bir mesele gibi okumuş olsaydı münferitten bugün şortluya, yarın mini etekliye, sonra da pantolonluya atılacak tekmelere de yol vermiş olacaktı.

        O yüzden tekrar altını çizmek isterim ki Bakan Kaya, o tekmenin ardından aldığı tavırla büyük bir iş yapmıştır ve bizlere, özellikle biz medya mensuplarına da düşen sorumluluk ona, tavrına sonuna kadar sahip çıkmaktır ve arkasında durduğumuzu göstermektir...

        Mağdursanız çaresi var!...

        Her gün onlarca elektronik posta alıyorum FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alınmış ya da meslekten ihraç edilmiş olanlardan. Okuyorum çoğunu ama cevaplayamıyorum. Çünkü gerçek ne bilmiyorum. Mesela bir okurum diyor ki: “Meslekten ihraç edilmemin tek nedeni 2010 yılında Bank Asya’da açmış olduğum bir hesap. Bu örgütle uzaktan yakından alakam olmamasına ve ben bu hesabı 2015 yılında kapatmış olmama rağmen meslekten ihraç edildim.”

        Şimdi... Eğer bu okurumun yazdığı doğruysa bu bir felaket! Ancak doğru mu bunu bilmiyorum. Acaba her şey okurumun anlattığı gibi mi? Ya bu soruşturmayı yürütenlerin elinde başka bilgi ve belgeler varsa! O yüzden taşımıyorum köşeme okur mektuplarını. Ve buradan da sesleniyorum haksız bir şekilde, bu örgütle uzaktan yakından alakası olmadığı halde meslek dışı bırakılanlara:

        Ankara’da Başbakanlık ve her ilin valiliği bünyesinde bir kurul oluşturuldu. Başbakanlık Müsteşarı’nın gözetiminde, Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda çalışacak bu kurulda, tüm bakanlıklardan da birer temsilci olacak. Elinizdeki belge ve dokümanlarla gidin bu kurullara ve hakkınızı arayın! Emin olun bir haksızlık yapılmışsa size, bu geri dönecektir. Bana yazın. Okurum memnuniyetle, başım üzerine ama unutmayın size yardımcı olabilecek ben değil, devletin kurduğu o sistemdir!

        Diğer Yazılar