Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?*
Bayağı dolmuş demek ki! Gırtlağına dayanmış artık şahsı ve partisinin politik pozisyonu hakkında söylenenler. O yüzden de taktik maktik hak getire, esti gürledi dünkü grup toplantısında MHP Lideri Bahçeli. Anayasa değişikliği referandumunda EVET tarafında olmasını eleştiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’i yerden yere vurup o biçim postayı koydu!
Kimse kusura bakmasın, haklıydı da. Öyle ya! Siyaseten hangi paylaşmışlık var ki Doğu Perinçek ve onun kulvarında olanlar Bahçeli’yi ve partisinin duruşunu eleştirme hakkı görüyorlar kendilerinde? Ha... Eleştirenler eski dava arkadaşları ya da ülkücü camiadan bildik isimler yahut partisi içinde kendisine muhalefet edenler olsa emin olun dün yaptığı konuşmanın çok ağır olduğunu hiç çekinmeden söylerdim. Ve açık açık şuracıkta, “Sayın Bahçeli! Beğen beğenme, sev sevme ama nihayetinde onlar da ülkücü camiadan, emekleri var ve sizi de bu duruşunuzdan dolayı eleştirmek en doğal haklarıdır” derdim.
Ama dün yaptığı konuşmaya dair diyecek hiçbir sözüm yok; çünkü söyledikleri sözün bittiği yerdi. Gerçekten de Perinçek ve ahalisine ne Bahçeli’nin dediğinden! Ne ortak bir payda var aralarında ne de geçmişten gelen bir küçük irtibat. Aksine Bahçeli’nin de dediği gibi sadece siyasi bir hasımlık var. İki zıt kutup, birbirinden tamamen farklı iki farklı siyasi anlayış. Hadleri değil ki ülkücü camiaya “Evet” diyor diye Bahçeli’yi karalamaya çalışmak, kötülemeye kalkmak.
O nedenle de takdir edilesidir Bahçeli’nin dünkü açıklamaları. Bilmiyorum farkına vardı mı Sayın Perinçek ama fena bir siyasi tokat yedi MHP Genel Başkanı’ndan. Deyim yerindeyse hani Bahçeli, “Abacı, kebeci, ara yerde sen neci?” diyerek ömrünün sonuna değin unutamayacağı bir ders verdi Perinçek’e.
Tabii bu arada da, “Buradan söylüyorum, bu vesileyle herkese açık açık duyuruyorum; eğer Doğu Perinçek ve hayırcı yoldaşları ile Recep Tayyip Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle ve istinasız Sayın Erdoğan’ı tercih edeceğimizi herkes bilmeli ve kafasına sokmalıdır. Bunlar çılgına dönüp kudursalar da millet için evet, devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyeceğiz!” ifadeleriyle de AK Parti tabanının gönlünde taht kurdu.
İddia ediyorum bir genel seçim olsun, MHP Lideri, AK Parti tabanından büyük oy alır. “Nereden çıkardın?” falan demeyin şimdi bana. Dün sosyal medyaya baktığımızda bunu çok net görebildik. AK Parti tarafında olduğu bilinen birçok hesap üzerinden Bahçeli’ye övgü üzerine övgü düzülüyordu.
Bir de yeri gelmişken “Hayır” cephesine de minik bir uyarıda bulunayım: Sanmayın ki MHP tabanı HAYIR’da karar kılmış falan. Bence pek hevese kapılmayın, zira o tabanın kafası karışık henüz. Kararsızlık hâkim. Ama bu kararsızlık Bahçeli’nin sahaya inmesiyle değişir. Dün yaptığı konuşmayı başlangıç kabul edin. Eğer kampanyasına bu stratejiyle devam edip aynı performansı sergilerse bilin ki MHP tabanının büyük bir kısmını EVET’e ikna eder. Benden söylemesi...
(*) Olay ve konu hakkında yeterliliği, yetkisi olmayan kişiler için “Sen neden karışıyorsun?” anlamında kullanılır.
FETÖ LİDERİ İNTİHAR EDER Mİ?
Derdim kimseyle polemik falan değil, bir kere baştan bunu belirteyim. Derdim sadece altı tamamen boş bir iddiayı olduğu gibi çürütmek. Gazeteci yazar ve yorumcu Hüseyin Gülerce katıldığı bir TV programında demiş ki: “ABD Başkanı Trump, Fethullah Gülen’in iadesini onaylarsa Fethullah Gülen intihar edebilir.” Bu iddiasını dayandırdığı argüman ise FETÖ liderinin, üyelerine sık sık, “Dava için gerekirse hayatınızı feda edebilirsiniz” demesiymiş. Yani üyelerine “Gerekirse harakiri bile yapmalısınız” demek isteyen Gülen’in kendisi de bunu yapabilirmiş.
Tabii ben örgütün liderini de örgütü de Gülerce kadar içeriden tanımam bilmem. Sonuçta onlarla yıllarca birlikte haşır neşir olan kendisi ama bu iddiasına kesinlikle katılmıyorum ve bu iddiasının dezenformasyona hizmet ettiğini düşünüyorum.
Neden?
Çünkü 1) Trump onay verse bile FETÖ liderini ABD asla Türkiye’ye vermez. Zira onun asıl sahipleri bugün Trump’ı da hazmetmekte zorlanan ABD’nin derin güçleri. Başka bir ülkeye naklederler, saklarlar ama katiyen bize teslim etmezler, bir kere bundan emin olalım.
2) Gülen’in bir davası yok! Davası hainlik, kahpelik! Böyle alçak bir piyon ve maşa hakkında davası, ilkeleri uğruna kendini feda edebilecek bir karakter gibi bahsetmek çok yanlış. O asla intihar etmez ama “Olan oldu. Bir haltı beceremedim nasılsa. Yüzüme gözüme bulaştırdım, bari giderayak işe yarayayım” deyip sırf suçu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerine atıp onu zora düşürmek ve Türkiye’yi karalamak için kendisine suikast düzenletebilir ve öldürtebilir. Ve korkum o ki o alçak ve adamları bunu bir gün yapar!
