Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Daha önce Habertürk TV’de Medyapolitik programında bağlandığımızda söylemişti Serdar Turgut. Dün de gazetedeki köşesinde uzunca bir analiz kaleme almış. Kaçırdıysanız muhakkak okumanızı salık veririm; zira söylediklerinin çok ama çok kıymetli olduğunu düşünüyorum...

        Habertürk Gazetesi’nin Washington Temsilcisi Turgut’un iddiası şu: “Pentagon’un bastırmasına rağmen tam olarak PYD ile işbirliği kararı almayan Başkan Trump, kesin kararını Türkiye’deki referandum sonucuna göre verebilir. Beyaz Saray’dan gelen sinyalleri yorumlayan Pentagon kaynakları, Başkan Trump’ın 16 Nisan’daki referandum sonucuna göre ABD’nin PYD’ye destek ağırlıklı olan bölgesel politikasına ince ayarlar verebileceğini söylüyorlar.”

        Bu iddiayı ilk olarak Medyapolitik’te ortaya attığında kendisinin bu bağlamda sonuçları da değerlendirmesini istemiştim. Yani, “Evet olursa Trump’ın kararı ne olur? Hayır olursa ne olur”u... O gün yapmamıştı. “Ben bir fikir beyan etmek istemiyorum şu anda” demişti.

        Pentagon ve Beyaz Saray kaynaklarından aldığı kulisleri okurlarıyla paylaştığı dünkü yazısında yine yorum yapmamış. Serdar Turgut’un bir tahminde bulunmaktan ısrarla kaçınmasının nedeni ne bilmiyorum ama eğer gerçekten bu iddiası doğruysa, yani Trump 16 Nisan’ı bekliyorsa Suriye’yle ilgili politik kararında, demek ki o günden sonra ABD ile aramızda önemli sürpriz gelişmelerin yaşanılması kaçınılmaz olacak... Değil mi?..

        NİYE BU KADAR ÖFKELİYİZ?

        Dünkü yazımda Avrupa’yla kriz meselesiyle ilgili, “Tadında bırakalım” demiş ve bırakmazsak sonucunda zararın bize pahalıya patlayacağını yazmıştım. Bu minik, samimi ve tamamen milli bir anlayışla dile getirdiğim uyarım bile bazılarını rahatsız etmiş. Bir yığın yine abuk sabuk yorum.

        Efendim ben tipik bir Avrupa hayranıymışım da, yalakalık yapıyormuşum da o tarafa falan filan. Sanki Almanya Başbakanı Angela Merkel her gün benim köşemi okuyor. Ya da Hollanda Başbakanı Mark Rutte... Ben buradan selam çakıyorum onlara ya, onlar da her Avrupa’ya gidişimde şahsımı kırmızı halılarla filan karşılıyor.

        Hey Allah’ım ya! Ne diyeyim, ne söyleyeyim bilemiyorum... Gerçekten bazen kal geliyor bu tepkiler karşısında. Ve üzerinde uzun uzun düşünüp soruyorum, “Biz niye böyle olduk? Ne aralık böyle öfke küpüne döndük?” diye...

        Sevgi ve mutluluk içinde yaşamın keyfini çıkaracağımıza, birbirimize gülümseyip kendimizi iyi hissedeceğimize niye böyle olduk?

        Geçen hafta sonu bir dost meclisinde yine bu konu gündeme gelmiş ve tartışılmıştı. Masanın akil adamı kabul edilen bir ağabeyimiz demişti ki: “Çünkü yıllardan beri bu ülkeye öfke pompalanıyor... Bütün siyasiler mikrofonu gördükleri anda öfkelerini kusuyorlar. Sadece siyasiler değil, sanatçılar, spor adamları, gazeteciler, ekran yüzleri, akademisyenler... Velhasıl toplumda rol model olan hemen herkes öfkeyle yatıyor öfkeyle kalkıyor ve bu ruh hali maalesef toplumun geneline de sirayet ediyor!”

        Düşündüm de yerden göğe kadar haklı bizim üstat. Kutuplaşmamızın, birbirimize tahammülsüzlüğün ve öfke seline hep beraber kapılıp sürüklenmemizin nedeni galiba bu! Gerçekten de artık siyasilerimizin, daha doğrusu kamuoyuna mal olan insanların biraz daha dikkatli olmaları gerekmiyor mu bu konuda?

        Haksız mıyım?

        GİZLİ HAYIRCILAR!

        Bu iddia bana ait değil. AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen MAK Araştırma Şirketi’nin sahibi Mehmet Ali Kulat’a ait. Kendisini zamanında A Haber’de yaptığım programlardan tanırım. Birkaç kez konuk almışlığım vardır. Dün Cumhuriyet Gazetesi’nde ona ait sözlerin manşetten aktarıldığını görünce şaşırdım doğrusu. Kulat diyor ki: “AK Parti içerisinde EVET diyeceğini söyleyip HAYIR oyu kullanacak yüzde 10’luk bir kesim var!”

        Ve ekliyor: “Evet yüzde 45-47 bandında.”

        Şimdi Sayın Kulat’a 2 sorum olacak:

        1) Bu verdiğiniz rakamın içinde o gizli “Hayır”cıların oranı dahil mi?

        2) Siz hangi veriye dayanıp da gizli “Hayır”cıların oyunun yüzde 10 olduğunu söylüyorsunuz?

        Diğer Yazılar