Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zengin Anadolu kültürünün varisleriyiz ama bizler bu mirası ne kadar tanıyoruz, değerini ve önemini biliyor muyuz? Yaklaşık 12 bin yıl önce dünyada bilinen ilk yerleşim merkezlerini kuran Anadolu insanı, yaşadığı gelişim süreci içinde topraklarını adeta bir çekim merkezi haline getirdi. Sevgi hoşgörü fikrinin merkezi olan ülkemizde yaşadığımız sevgisizlik, gaddarlık, bencillik nereden geldi, genlerimiz ne ara bozuldu?

        Son zamanlardaki halimizi, geleneksel kültür değerlerinden kopmuş, çağdaş değerleri yerine oturtamamış bir toplumun arada kalmış insanlarına benzetiyorum.

        13. yüzyıl Anadolu aydınlanması dönemini bu topraklarda yaşanmamış, gibi. Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan, Pir Sultan, Mevlana sevgi ve hoşgörü tohumlarını atmamış gibi.

        Binlerce yılın ardından süzülerek günümüze aktarılan geleneksel kültür değerlerimiz dostluğu, barışı, özgürlüğü, hoşgörüyü, hümanizmi temel almıyor mu?

        yön veren teşkilatlar

        Anadolu’daki toplumsal kurallar, otokontrol ile sağlanmış. Bunu da halkın oluşturduğu örgütler üstlenmiş. Ahi Teşkilatı, Yaren Teşkilatı bunlardan bazıları.

        Çırasını yakmak’ sözünü herkes bilir ben nereden geldiğini bir kez daha anlatmak istedim. Yaşanan bölgede bir erkek bir kıza laf atmışsa, onu rahatsız etmişse, Yaren Teşkilatında yargılanır. Kütahya’nın Simav ilçesi merkez olan bu teşkilat akşamları toplanır. Adil bir yargılama yapılır, erkek suçlu bulunursa, toplumdan dışlanır. Gece karanlıkta yolunu bulması için eline bir çıra yakılıp verilir, bir daha dönmemek üzere gönderilir. Bir zamanlar bırakın tecavüzü laf atmanın bile cezası varken günümüzde olanlara akıl erdirmek çok zor. Binlerce yıllık kültürümüzde tecavüze uğrayan değil tecavüz eden cezalandırılır. Yaş farkı çok olan evliliklere izin verilmez. Yaşlı kuşaktan erkek genç kuşaktan kadınla evlenemez. Evlilik kesin olarak tek eşliliğe dayanır.

        Eline, beline, diline sahip ol!

        Eskiye dönelim demiyorum, ilkel bir dünyada zor şartlarda yaşayalım hiç demiyorum. Bazı gelenekler zaman potasında erir gider mutlaka. Örneğin artık hiç kimse gaz ocağında yemek yapmaz, ya da ot yastıklarda yatmaz. Yaşatmamız gereken insani değerler, manevi değerler! Anadolu’nun kültüründe var olan sevgi ve barış, hümanizmi yaşatalım. Kültürümüzün çok önemli paydası Alevi kültürüne önem verelim. Toplumsal yaşamda ‘Eline, beline sahip ol’ sözü temel olsun.

        Daha 9 yaşındaydı

        Daha çok yeni bir kara haber daha. İzmir’de 57 yaşında bir adamın dört ay önce tecavüz ettiği 9 yaşındaki kız çocuğu kalp krizinden öldü. Neden? Mahkeme salonunda o adamı görme korkusundan! Çocuğun ruh halini anlayabiliyor muyuz? Nasıl korktuysa, nasıl acılar çektiyse, o vahşiyi görme olasılığı bile küçücük çocuğa kalp krizi geçirmeye yetti ve yavrucak öldü. Küçücükken yaşama şansı elinden alındı. Ne uğruna?

        Artık bu günlerde sıkça yaşadığımız insanlık dışı olaylara dur diyerek, bize bırakılan mirasa dört elle sarılalım. Kadınımızla, erkeğimizle değişik kökenli yurttaşlarımızla barış, sevgi, hoşgörü içinde birlik olalım.

        Diğer Yazılar