Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sevgili arkadaşım Teodora Hacudi, (ki www.egedesonsoz.com sitesindeki harika yazılarını okumanızı öneririm) geçenlerde Facebook sayfasında “Beni gülümsetecek bir haber duymak istiyorum, küçücük, mini minnacık olabilir, yeter ki güzel bir haber olsun...” yazmış. Bu günlerde hemen hepimizin her an aklından geçen bir düşünceyi dillendirmiş.

        Tabii güzel şeyler de oluyordur ama hiçbirimizin bunları görecek hali kalmadı. Teo’nun bu dileğinin üzerinden çok geçmeden art arda üzücü haberler aldık.

        Henüz 19 yaşında gencecik bir fidanı bir hiç uğruna yitirdik. Yakılan, parçalanan, bile bile ezilen, öldürülen kadınların hesabını artık tutamaz hale geldik.

        Cuma günü çıkan “Zarafete ihtiyacımız var” başlıklı yazımı okuyan bir arkadaşım mesaj attı. “Bence insanlığa ihtiyacımız var. Duruma baksana, biz insanlığımızı kaybettik” yazmış. Evet, çok doğru bir saptama. İnsanlığımızı kaybettik. Sevgiyi, anlayışı, zarafeti bulmak belki de bu yüzden mümkün olmuyor.

        YELEK VE PATİK ÖRERLERDİ

        Pazar günü annemle konuşurken, 35-40 yıl önce mahallede komşularla huzur evlerindeki yaşlılar, çocuk yuvalarındaki kimsesiz çocuklar için yelek ve patik ördükleri günleri hatırladık.

        Komşular bir araya gelip çay içip sohbet ederek örgü örer, haftada ya da on günde bir gruplar halinde ziyaretler yaparlardı. Annemin rahatsızlığı artınca bu gruplara katılamaz oldu. Büyüklerden birkaç kişi de vefat edince, önlerinde örnek kalmayan gençler geleneği devam ettiremedi.

        CEHALETİN BEDELİ

        Aslında zaman da değişti. Eskiden her mahallede kim yaşlı, kim yoksul, kim öksüz herkes bilir, komşular birbirlerini görüp gözetirdi. Şimdilerde aynı apartmanlarda oturanlar birbirlerini tanımıyor. Bir başsağlığı ziyaretini birbirlerine çok görüyor, nerede kaldı, görüp gözetmek.

        Zaman değişti”, “Herkesin işi gücü var” gibi bahanelerin ardına sığınmak ne kadar doğru. Büyüğünü saymadan, küçüğünü korumadan, kendinden başka canlıların da bu dünyada yaşama hakkı olduğunu düşünmeden yetiştirilen nesiller nasıl daha iyi bir gelecek kurabilir ki?

        Yazının bütününden de anlayabileceğiniz gibi içimde bir sıkıntı var. Türkiye’nin toplumsal ve siyasi gidişatını algılayamaz haldeyim ardık.

        Bu sabah değerli arkadaşların Tülin ve Cemal, sayfalarında Sokrates’in “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaletin bedelini hesaplayın” sözünü paylaşmışlar. Sokrates bu günkü halimizi görseydi sanırım sözünü “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, dönüp Türkiye’nin haline bakın” diye düzeltirdi.

        Diğer Yazılar