Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        51. Kütüphane Haftası İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Türkiye Kütüphaneciler Derneği İzmir Şubesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonu ile 30 Mart-5 Nisan 2015 tarihleri arasında kutlandı. Başta İzmir’in tüm üniversiteleri olmak üzere, aralarında ilçe kütüphaneleri ve çeşitli eğitim kuruluşlarının bulunduğu çok sayıda kurum bu önemli kutlamaya destek verdi.

        Gün içine yayılan bu çok zengin ve nitelikli etkinlikleri izleme şansım olmasa da yaşamımın ayrılmaz bir parçası olan kitapla ilgili anılarımın canlanmasına vesile oldu.

        Kitaplarla çok küçük yaşta tanıştım. Annem tam bir okuma meraklısıydı.

        GAZETE OKURDU

        Evimizin her tarafında kitapları olurdu. En canlı anılarımdan biri, kucağında küçük kardeşim, ocağın önünde bir taraftan muhallebi karıştırırken bir yandan da mutfak tezgâhının üzerine açtığı kitabını okuduğu anlardır. Aynı anda nasıl olup da çocuk bakıp, muhallebi pişirip bir de kitap okuduğuna şaşardım.

        Çoğu zaman sebze ayıklamak için açtığı gazeteyi okumaya dalardı. Sonraki yıllarda benzer huylarımın olduğunu fark ettim. Okumak yemek yemek gibi yaşamak için elzem bir eylem haline geldi.

        Çocukluk yıllarımızda renkli çocuk kitapları bulmak mümkün değildi. Ama annem kadar olmasa da kitaplara ve okumaya meraklı olan babam, ablam doğduğunda ona yurt dışından özel masal kitapları getirmişti.

        Açıldığında masalın geçtiği saray, karakterler üç boyutlu olarak sayfanın ortasında beliriyordu. Sayfaların yanındaki küçük okları çektiğinizde bazı karakterler hareket ediyordu. Henüz okumayı bilmediğimiz yaşlarda bu kitapları açar gördüklerimizi kendi masallarımız olarak anne ve babama anlatırdık. Bir çocuğun hayal dünyasını geliştirmek için daha iyi bir yol düşünülemezdi.

        ŞANSLI NESİLDİK

        Her zaman söylediğim gibi şanslı bir nesildik. Okuduğum Hakimiyet-i Milliye İlkokulu’nun eski binası İzmir’in ilk çocuk kütüphanesi olmuştu ve üçüncü sınıftan itibaren bahçesinde özel kütüphanesi olan bir okulda okuma lüksüne kavuşmuştuk.

        Orta ve yükseköğrenim dönemlerimde de çevremde hep okumayı, kitabı çok seven öğretmenlerim oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Sinema Bölümü’ne kabul edilebilmek için yapılan iki aşamalı sınavın sözlüsü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Jur. Âlim Şerif Onaran’ın odasında yapılmıştı.

        Heyecanla girdiğim odanın tüm duvarları kocaman kitaplarla kaplıydı ve kitapların o kendine has kokusu heyecanımı yenmeme yardımcı olmuştu.

        Dört kardeş birlikte büyümek sayısız fayda sağlar insana.

        Ama yalnız kalmak zor olur bazen. Yaşınız kaç olursa olsun kalabalıktan sıkıldığınızda kitaplar sığınağınız olur.

        Alıp başınızı kitabınızın sizi götürdüğü evrene taşınabilirsiniz. Teknolojiyi seviyorum ama yeni nesilleri kitapla kurabilecekleri bu sıcak ilişkiden mahrum bıraktığını düşünüp kızıyorum da.

        Diğer Yazılar