Yarım kalan Sherlock keyfi
Hiçbir roman kahramanı Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes karakteri gibi etkili olamamıştır. Keskin zekânın, imkânsızı başaran algı ve sezgi gücünün, görünmezi görmenin sembolüdür o.
Sadece doğduğu topraklardaki insanları değil, bütün dünyayı etkilemeyi başarmıştır. Romanlardaki adresi Londra Baker Street No: 221 b bu gün müze haline getirilmiştir ve her gün onlarca Sherlock hayranının akına uğrar. Annem polisiye romanları severdi. Bu nedenle Sherlock Holmes ile küçük yaşta tanıştım. Doğrusu bu ya uzun yıllardır süren çok güzel bir arkadaşlığımız var. Romanlarını öykülerini tekrar tekrar okumaktan bıkmadığım, onunla ilgili her şeyi takip ettiğim özel bir dostum Sherlock Holmes. Kibirli, ukala, geçimsiz, hatta çoğu kere anlaşılmaz bir adam ama hemen her vakayı çözebilen keskin zekâsı bütün bu kusurlarını örtüyor.
SEZONU İPLE ÇEKİLİYOR
Daha önceden Sherlock Holmes’ü tanısın tanımasın son yıllarda ünlü dedektife olan ilginin arttıkça artmasının tek nedeni BBC dizisi Scherlock. Benedict Cumberbatch 2010’da yayınlanmaya başlayan, dördüncü sezonu iple çekilen (İngiltere’de başladı sanıyorum) dizide inanılmaz bir Scherlock portresi çiziyor. Eğer bu rol için seçimi Sir Arthur Conan Doyle yapsaydı daha iyi bir oyuncu bulamazdı. Dr. Watson’da Martin Freeman’ın da hakkını yememek lazım. Kısaca söylemek gerekirse Cumberbatch ve Freeman, çocukluğumdan bu yana hayal ettiğim Sherlock ve Dr. Watson karakterlerine cuk oturdu.
Bundan daha iyisini bulmak benim için zor. Geçtiğimiz hafta farklı bir Sherlock deneyimi yaşadım. Daha doğrusu yarısını yaşadım. Oğlum, arkadaşlarının Sardunya Performans Sahnesi’nde Scherlock adlı oyunu oynadıklarını ve bizi de davet ettiklerini söyledi. Gençlerden gelen, hele de Scherlock ile ilgili bir davette hayır demek zor. Geçtiğimiz Perşembe akşamı iş çıkışı güzel bir yemek yedik ardından Sardunya’ya gittik. Oraya vardığımızda davetli olduğumuza dair herhangi bir belirti olmadığını gördük ama neyse ki bilet vardı. Biletlerimizi aldık ve beklemeye koyulduk.
BİR YER BULUP OTURDUK
Saat 20.30’u geçe bizi yukarı aldılar. Eski evlerde merdivenler dik oluyor. Aslına bakarsanız o an içimden vaz geçmek geldi çünkü geçmişte bir spor sakatlığı yaşadığım sağ dizim fena halde ağrıyordu. Hafif bir şişme de vardı. Sherlock için biraz acıya katlanmaya değer dedim ve tırabzanlara tutunarak ağır ağır yukarı çıktım.
Orta yerde elleri arkasından sandalyeye bağlanmış, başı göğsüne düşmüş kurban oturuyordu ve iç ürpertici bir müzik çalıyordu. Bir yer bulup oturduk. Yerimin sahneyi görmeye çok elverişli olmadığını söylemeliyim. Oyun başladı.
Sherlock Holmes “Son Vaka” adlı oyunu Tiyatro Onüç oynuyor. Mehmet Duran ve Efe Köse’nin uyarladığı oyunu Can Dalkılıç yönetiyor. Sherlock Mehmet Duran, Dr. Watson Mahmut Doğan, Teressa Seda Baykal, Prof. Moriarty Efe Köse, Irene Adler Zeynep Aldemir, Mycroft Murat Cengiz Gezenoğlu, Stanley Utku Haser, Lastrade Mehmet Cem Arkon.
Bence Sherlock Holmes tiyatro için pek uygun bir konu değil. Gerçi oyun üzerine fikir yürütmem doğru olmaz. Çünkü arada, ‘oyuncular burada dinlenecek’ deyip hepimizi aşağı indirdiler. Ve ben bir daha Sherlock için bile olsa o merdivenleri tırmanmayı göze alamadım.
