Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Pek çoğumuz yaşadığımız kendin sunduğu güzelliklerin farkına bile varmadan yaşayıp gidiyoruz. Oysa hemen yanı başımızda, istesek kolaylıkla ulaşabileceğimiz saklı cennetler var.

        Saklı dedim ama aslında biz o yöne bakmadığımız için saklı kalıyorlar, bakan ve gören için bir sorun yok tabii. Geçtiğimiz Salı günü İKSEV Başkanı Filiz Eczacıbaşı Sarper, Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi’nde “İzmir’de Sanatın Son 30 Yılı” konulu bir sunum yaptı. İşte bu sunum vesilesi ile aslında gözümüzün önünde olan ancak hayatın belki de biraz anlamsız hayhuyu ile ıskaladığımız Etnografya Müzesi’ni aynı zamanda müze müdürlüğünü de yürüten Prof. Dr. Mehmet Öcal Özbilgin nezaretinde gezme fırsatı buldum. Ve bunca zamandır vakit ayırıp gelmediğim için kendime kızdım.

        Ege Üniversitesi bünyesinde 15 müze, koleksiyon ve daimi sergi var. Bu sergi ve koleksiyonlar ve keza müzelerin çoğunluğu İzmir’in mimari tarihine ışık tutan çok değerli yapılar. Üniversite bu yapıları tarihi, kültürel, sanatsal değerleri korumak için restore etmiş ve İzmirlilere sunmuş. İşte Etnografya Müzesi bunlardan biri. İtiraf etmeliyim ki sevdiğim her şeyi bir arada görme şansına ulaştığım harika bir yer, benim için tam bir cennet. On dokuzuncu Yüzyıl sonlarından kalma taş bir bina, paha biçilmez değerdeki giysiler, takılar. Anadolu ve Balkanların birbirinden güzel çalgıları, harika fotoğraflar. Kalabalıklar ortasında sessiz bir vahayı andıran zevkli bir bahçe. Sonsuz bir emek, özveri ve sevginin eseri benzersiz bir koleksiyon.

        MÜZELEŞTİRMEK AMAÇLI

        Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı 2004 yılında “Anadolu ve Balkanlarda Halk Çalgıları, halk Oyunları, Geleneksel Giyim Kuşam ve Halk Müziği, Müze ve Arşivi Oluşturulması Projesi” ile maddi ve manevi kültürel değerleri korumak, arşivlemek, etnografik özellikler taşıyan halk giysilerini ve çalgılarını müzeleştirmek amacıyla yola çıkmış. 2004-2008 yılları arasında E.Ü. devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aydın ve bölümün öğretim elemanları 14 ülkeyi gezmiş iki yüzün üzerinde bilim insanı bine yakın kaynak kişiyle görüşmüş, 20 bin 736 kare fotoğraf ve 208 saat video çekmiş. Bu verilenden yararlanılarak, broşürler, kataloglar ve dört cilt de kitap yayınlanmış.

        Balkan ülkeleri ve Türk Dünyasına ait özgün eserlerin sergilendiği müzede 2 bin 300 parça geleneksel giyim objesi, 110 adet geleneksel halk çalgısı, 265 adet takı ve aksesuar, 24 adet silah, sandık ve dolaplardan oluşan toplam 3 bin 40 obje sergileniyor. Gelinliklerden günlük giysilere, çoraplara, çarıklara kadar orada gördüğüm her objeyi anlatmayı isterim ama gidilip görülmesi gerek bence.

        ÖNEMLİ KATKI KOYUYOR

        Etnografya Müzesi eşsiz bir koleksiyona ev sahipliği yapmasının yanı sıra Kültürel Etkinlikleri ile de kentin sosyal yaşamına önemli bir katkı koyuyor. Müzede: 1 Kasım’da Nedim Atilla, “İyi, Temiz ve Adil Gıda Slow Food”, 13 Aralık‘ta Akın Ersoy “Antik Smyrna/İzmir Kazıları”, 24 Ocak’ta Ahmet Arslan “Felsefe ve Hayat”, 7 Mart’ta Alper Kazancıoğlu “Opera Tarihi” ve 18 Nisan’da Haluk Sağlamtimur “Ilısu Baraj Alanı Arkeolojik Kazıları” konulu sunumlarını yapacak. Detaylı bilgi http://etnografyamuzesi.ege.edu.tr adresinde.

        Diğer Yazılar