Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Zaman buldukça BBC HD kanalında “Call The Midwife” adlı, 1950’li yılların başında Güney Londra’da geçen bir dönem dizisi izliyorum. Yoksul insanların yaşadığı bölgede, hemşirelik ve ebelik eğitimi almış bir gurup rahibe ve idealist genç ebe-hemşirelerin yaşamlarından kesitler sunan dizi, ebe- hemşire Jennifer Worth’un aynı adlı üç kitaplık anılarından yararlanılarak çekilmiş.

        Dizide beni şaşırtan nokta o dönemdeki aşırı sigara kullanımı oldu. Doktor, hemşire, hamile, süt veren anne, kim olursa olsun hemen herkes sigara içiyor.

        O kadar olmasa da günümüzde de sigara kullanımı çok yaygın. Çevremdeki gençlerin pek çoğu ne yazık ki sigara içiyorlar. Zararlarını anlatıp, hiç olmazsa azaltmalarını söylüyorum ama sigarayı bırakmak bir irade ve istek işi sonuçta. Dün sabah posta kutuma düşen bir bülten, sigara içen genç arkadaşlarımla biraz daha uğraşmam gerektiğini düşündürdü.

        Bülten, Türkiye’deki 5 milyon KOAH hastasının yüzde 90’ının hastalığının farkında olmadığını belirtiyordu. Bu nedenle Akciğer Hastaları Dayanışma Derneği (AHDADER) ve Novartis işbirliği ile Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına (KOAH) dikkat çekmek için İstanbul Göztepe semt pazarında sıra dışı bir bilinçlendirme etkinliği yapılmıştı. İstanbul Film Müzikleri Orkestrası (IFMO), “Nefesine Ses Ver” farkındalık projesi özelinde bestelenen eseri nefesli çalgılar eşliğinde seslendirmişti. 16 Kasım Dünya KOAH günü kapsamında yapılan etkinlikte AHDADER Başkanı Hasan Yılmaz, KOAH’ın yeterince bilinmemesi nedeniyle arttığını, özellikle kadınlar arasındaki görülme sıklığının da en az erkekler kadar olduğunu belirtmişti.

        ERKEN TEŞHİS

        Oluşumunda, sigara kullanımı, pasif sigara içiciliği, hava kirliliği, mesleki toz ve kimyasallar ile genetik faktörler gibi nedenler bulunan KOAH, dünyada yaklaşık 210 milyon insanı etkiliyor. Türkiye’de ise 40 yaş üzeri her 5 kişiden 1’inin KOAH hastası olduğu biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre 2030 itibariyle KOAH’ın dünya üzerinde üçüncü en yaygın ölüm nedeni olması bekleniyor. KOAH’ın en önemli belirtileri nefes darlığı, öksürük ve balgam olarak öne çıkıyor. Belirtilerin farklı solunum yolu hastalıklarıyla da örtüşmesi ve toplum arasında yaşlılığa atfedilen belirtilerle karıştırılması KOAH’a ilişkin erken tanıyı zorlaştırıyor. İleri düzey KOAH hastaları yürürken, otururken hatta istirahat ederken dahi nefes almakta büyük sıkıntı çekiyor. Ancak uygun tedavi yöntemleri ile KOAH’ı kontrol altına almak mümkün. Doğru tedavi ile hastaların günlük işlerini yapmaları sağlanabiliyor, böylece hasta ve hasta yakınlarının yaşam kaliteleri artırılıyor. KOAH hastalarının yaşamını kolaylaştırmak için sigarayı bırakmaları, düzenli egzersiz yapmaları, doğru beslenmeleri, nefes egzersizleri yapmaları ve doktorlarıyla sürekli iletişim halinde olmaları gerekiyor. Hasta tedavi edilmediğinde son derece tehlikeli bir seyir izleyen KOAH’ın teşhisi, spirometri adındaki basit ve ağrısız bir nefes ölçüm testi ile yapılıyor.

        Televizyonlarda da KOAH ile ilgili bilinçlendirici kamu spotları var. Geçmeyen öksürüğü olanların ve tüm sigara içenlerin kendilerini kontrol ettirmeleri gerekir diye düşünüyorum.

        Diğer Yazılar