Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Pek sık yaptığım bir iş değil ama zaman zaman insanın arşivini toplaması gerekiyor. Dolup taşan iyice ağırlaşan bilgisayarımdaki dosyaları temizlerken 16 Aralık 2011 tarihli yazımı buldum.

        “İyi yıllar” başlıklı yazı şöyle:

        “Yılın son günleri. Pek de parlak geçmeyen 2011’in ardından yeni yıl için herkesin istekleri, umutları var. Maya takvimine inanırsak 2012 kıyametin koptuğu yıl olacak, ancak inanmamak daha mantıklı gibi. Durup dururken moral bozmaya gerek yok değil mi? Aslında yılın son günlerinde yaşanan yeni yılı karşılama heyecanı yıl boyu sürse. Birbirlerine hediye alan insanların mutluluğu, ışıklar içindeki caddeler, sıkıntıların bittiği, üzüntülerin arkada kaldığı düşüncesi hiç bitmese, güzel olurdu. Ama ne yazık ki böyle olmuyor.

        BEKLENTİLERİMİZİ SIRALADIK

        Yılın son günlerinde yeni yıldan beklentileri sıralamak adet olmuş. Sağlık, huzur ve sevdiklerimle birlikte olabilmek dışında pek beklentim olmaz benim. Ama bu yıl bu huyumu değiştirsem mi diye düşünüyorum.

        Geçenlerde MÜZİKSEV’in açılış hazırlıklarını birlikte yürüttüğümüz Sevgili Pınar Aydemir ile otururken laf açıldı, Pınar Hanım bir arkadaşının uyarısını aktardı. Arkadaşı, fazla beklentisi olmayan insanların evreni şaşırttığını ve dengeyi bozduğunu söylemiş.

        Beklentisiz bir tutum içinde olunca evren hiçbir şey vermezmiş. Ve bu beklentisizliği tüm insanların talebi olarak kabul edebilirmiş. Onun için istemek gerekirmiş. Gerçi yıllar önce değerli ağabeyim Merih Sezgin de bana benzer bir uyarıda bulunmuş ve insanın istemeyi de bilmesi gerektiğini söylemişti. Eh o zaman isteyelim bakalım.

        HOŞGÖRÜ, ŞEVKAT VE MERHAMET

        Yeni yılda:

        Bilgisi ve yeteneği olmayan ancak hırsı olan insanlardan uzak olmayı,

        Çevresindeki insanlara saygı göstermesi gerektiğini bilmeyenlerle karşılaşmamayı,

        Kadını kendi malı sanan, dayakçı, işkenceci ve tacizcilerin aynı akıbete uğramasını,

        Üç kuruş uğruna dünyayı katledenlerin yaptıklarının nelere mal olduğunu anlamasını,

        Herkesin yaptığı işi sevmesini, sevmeyenlerin bunun açısını vatandaştan çıkarmaması gerektiği bilmesini,

        Allah’ın herkese akıl, fikir, izan, mantık, hoşgörü, şefkat ve merhamet bağışlamasını diliyorum.

        Ben istediklerimi söyledim. Şimdi sıra evrende. Bakarsınız isteklerimi ilk kez dile getirdiğim için gerçekleşir de, kim bilir? Yeni yıl hepiniz için çok iyi gelsin. Hep mutlu olun, çok mutlu olun.”

        Yazıyı tekrar okuyunca Maya’ların belki de yanılmadığını düşündüm. Çünkü 2012’den bu yana geçen her yıl iyiye gideceğine kötüye dönüyor. Depremler, uçak kazaları, savaş, yıkım, kıyım. Adamlar dünyanın sonu gelecek demiş, bir anda olup bitecek dememiş ki. Belli ki dünyanın sonu bu. Ayrıca yeni yıl dileklerimin hiç birinin gerçekleşmemiş olduğunu görmek de üzücü. Evrenin bile yapacağı bir şey kalmadı herhalde.

        Diğer Yazılar