Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen haftayı hayli yoğun duygular içinde geçirdim. Yaşamımda çok önemli yeri olan büyük bir insana duyulan saygıyı ifade eden iki önemli toplantıya katıldım. Güzel günler, arkadaşlıklar, sımsıcak anılar canlandı. Ancak en önemlisi Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun üzerimde niçin bu kadar etkisi olduğunu bir kez daha anlamam oldu.

        Sevgili hocamız için ilk toplantı geçtiğimiz Çarşamba günü Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapıldı.

        Emek Edebiyat Buluşması Vefa İstasyonu’nda bu kez “Prof. Dr. Özdemir Nutku’ya Yakından Bakmak” başlığı ile toplanıldı. Değerli Dost Osman Akbaşak’ın kısa ve anlamlı açılış konuşmasının ardından Ferhat İşlek imzalı bir belgesel izledik.

        Ardından öğrencileri Prof. Dr. Nutku’nun şiirlerini seslendirdi. Ve Bekir Yurdakul yürütücülüğünde yapılan panelde Prof. Dr. Murat Tuncay, Doç. Dr. Özlem Belkıs, sevgili arkadaşım, hocamızın en iyi öğrencilerinden oyuncu, yönetmen ve yazar Gürol Tonbul anılarını anlattı. Gürol’un “Özdemir Nutku’nun öğrencileri olarak özel olduk, özgün olduk ve özgür olduk” cümlesi o gecenin aklıma kazınan cümlesi oldu.

        SIMSICAK BİR GECE OLDU

        İkinci etkinlik Cuma günü Karşıyaka Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde idi. Karşıyaka Belediyesi ve TOBAV güzel bir işbirliği ile hocamız için “Sanata Evet, Saygıya Davet” gecesi düzenlemişti. Gecenin yönetmeni değerli arkadaşım yazar, yönetmen Haluk Işık’tı. Çok samimi, resmiyetten uzak sımsıcak bir gece oldu.

        Hava muhalefeti İstanbul’dan gelecek konuklara engel olmuştu gerçi ama orada olanlar eksikliklerini hissettirmedi. Sevgili Hocam Mehmet Ergüven, Prof. Dr. Hülya Nutku, öğrencileri Özdemir Hocamızı onunla ilgili anılarını anlattı. Aynı okul hatta aynı bölümün mezunu olmaktan hep gurur duyduğum Ragıp Taranç’ın Prof. Dr. Özdemir Nutku belgeseli çok güzel hazırlanmıştı. Belgesel devam edecek notuyla bitti. Sevgili Ragıp devamını bekliyoruz.

        Gece boyunca fakülte günlerimizi düşündüm. Yaşamım boyunca ilkokuldan başlayarak hep çok ama çok öğretmenlerim oldu. Bu şansın lüksünü hayatımın her döneminde yaşadığımı söylemeliyim. Öğrencisi olmaktan gurur duyduğum Prof. Dr. Özdemir Nutku duruşu, olaylara bakışı, insan sevgisi, dürüstlüğü, çalışma metotu, çalışana, emeğe, üretene verdiği değer, öğretme ve örnek olma becerisiyle yalnız beni değil tüm öğrencilerini yaşıtlarımızdan çok ileriye taşıdı. Yıllar geçti ama sevgili hocamız hala bizden çok çalışıyor, üretiyor. Yüzlerce eseri, onu çok seven öğrencileri var.

        DEĞERİ DİLE GETİRDİ

        Özdemir hocamız için düzenlenen her iki gecede de onun ne kadar iyi bir eğitimci olduğu, şair, edebiyatçı, çevirmen, müzisyen olarak özellikleri ve değeri dile getirildi.

        Shakespeare’in tüm eserlerini Türkçeye kazandırmış, onlarca kitap yazmış, 140 kitabı var hocamızın, yüzlerce öğrenci yetiştirmiş bir insan. Onu tanıyanların tümü çok çalışkan, disiplinli olduğunu, öğretmekten bıkmadığını, asla kin tutmadığını, son derece adil olduğunu anlattı.

        Eğer konunuz bu denli çok yönlü ve çok verimli bir kişi ise mutlak anlatamadığınız bir iki eksik yan kalır. Toplantıda söyleyemedim ama burada söyleyeyim.

        Prof. Dr. Özdemir Nutku, sadece tiyatro bölümünde okuyan öğrencileri yetiştirmedi. Benim gibi Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin kuruluş yıllarının öğrencilerinin tümünü yetiştirdi. GSF o denli ileri bir vizyonla kurulmuştu ki, en iyiler en iyileri yetiştirmeyi görev edinmişti.

        Diğer Yazılar