Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaklaşık iki yıldır büyük bir heyecan ile beklediğimiz konseri 23 Mart 2017 Perşembe gecesi MÜZİKSEV’in salonunda yaptık. Salonu dolduran ve heyecanımızı paylaşan iki yüz davetlimiz için yeni çalgılar tanıyıp, yeni sesler duydukları ilginç bir gece oldu.

        Yeni sesler bulmak sanıyorum bir müzisyen için çok önemli. Türk boylarının kadim çalgıları İgil, Iklığ ve Kılkopuzu yeniden yaparken amaç sadece yeni sesler bulmak değildi. Unutulmuş çalgılarımızı yeniden yaşama döndürmekti. Bu noktada iş biraz karmaşıklaşıyor aslında. Tarihi kaynaklara bakarak bir çalgının ölçülerini belirleyip modelini çizebilirsiniz. Ki Güner Özkan bu işin erbabı. Çok becerikli ve yetkin bir lutiye olarak bu çalgıları geleneksel yöntemlerle ve geleneksel malzemeler kullanarak yapabilirsiniz de. Ozan Özdemir böyle bir yetenekle de donatılmış. Bu iki benzersiz yeteneğin buluşması MÜZİKSEV’e bir İgil, bir Iklığ ve bir de kılkopuz kazandırdı. En iyi ses bulunana kadar uğraşıldı. En ince ayrıntısına kadar özenildi. Ve devreye üç istisnai usta girdi.

        İlki 92 yaşında bir efsane isim. Kabak kemanenin metodunu yazan, bir turistik eğlence aracı olarak görülen bu çalgıyı TRT repertuvarına sokup müziğimize tekrar kazandıran, aynı zamanda köy enstitülü bir eğitimci olan Salih Urhan. Büyük usta, engin tecrübesiyle yapımı sırasında da pek çok katkı sağladığı Iklığ’ı çaldı o gece. Iklığ Toros Yörüklerinin iki tellisi. Atkuyruğundan iki tel ve atkuyruğundan bir yay. Ses kutusu su kabağından.

        KILKOPUZ CAN BULDU

        Türk boylarında Korkut Ata olarak bilinen Dede Korkut’un yaptığına inanılan kılkopuz konserde kemençe virtüözü Gülten Yeğin’in elinde can buldu. Gülten Yeğin, besteci ve icracı olarak alanının en iyilerinden biri. Son derece titiz bir sanatçı. Çok yoğun programına rağmen Kılkopuzu aldı ve geceler boyu çalıştı. Yeni yapılmış bir çalgının iyi ses verebilmesi için belli bir olgunluğa kavuşması gerektiği söylenir. Ancak çok iyi bir sanatçı elindeki genç sazın olgun bir saz gibi ses vermesini sağlar. Gülten Yeğin de o gece Kılkopuza hayat verirken pek çoğumuzu tekrar tekrar dinlemek isteyeceğimiz yeni bir çalgıyla tanıştırmış oldu.

        Unutulmuş çalgılar projemize iki tellilerle başlama nedenimiz öyküsüne âşık olduğumuz İgil idi. O gece Özgür Gürbüz, (ki kendisine ait on parmak kanun çalabilme tekniği ile ünlüdür) İgil’i hömey ( gırtlak tekniği. Bu tekniği kullananlar aynı anda iki veya üç ses çıkarabiliyor) tekniği ile söylediği türküleri ve kendisine türkülerinde eşlik eden billur sesli annesi ile bize tam bir müzik ziyafeti çekti.

        Dinleyenlerini soylu atların koştuğu, narin çiçeklerin bittiği bozkırlara götürdü.

        Projenin devamı gelecek.

        Diğer Yazılar