Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bölgemizin en renkli ve popüler festivali olan Alaçatı Ot Festivali’nin sekizincisi 6-9 Nisan 2017 tarihleri arasında yapılacak. Kesin program yazıyı yazdığım sıralarda henüz elime ulaşmadı ama bu yıl da otları tanıma ve toplama gezilerinden yemek atölyelerine, yabani ot ve bitkilerle beslenme seminerlerinden konserlere kadar birçok etkinlik düzenlenecek. Ayrıca büyük ilgi gören ot toplama ve ot yemekleri yarışmaları da heyecanla bekleniyor.

        Her yıl “Textiles in Alacatı - Atelier /Gallery-Suhandan”da açılan sergiler ve yapılan etkinlikler, bu çok ilgi gören, yüzlerce kişinin katıldığı Festivalin sanatsal niteliğini yükseltiyor. Bölgenin önemli Festivaline, dünya çapında tanınırlığı olan Lif Sanatçısı, tasarımcı Suhandan Özay Demirkan’ın zarif dokunuşunu getiriyor. Tekstil Sanatının dünyada geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Ve özellikle atölye çalışmaları pek çok genç sanatçının önünde yepyeni ufuklar açıyor.

        TEKSTİL SANATI

        “Textiles in Alacatı - Atelier /Gallery-Suhandan”da 8.Alaçatı Ot Festivali kapsamında “Kutlama” adlı Lif Sanatı sergisi açılacak. Lif sanatçısı Suhandan Özay Demirkan, tekstil sanatının modern yüzünü, artizanal işlerin üstünlüğünü ve el becerisinin sürekliliğini vurgulayacak bu serginin ‘geleneğe ve el ustalığına bir saygı duruşu’ olduğunu söylüyor. Bu yılının konuk sanatçılarının Marmara Üniversitesi GSF’ li tekstil sanatçıları olduğunu belirten Özay, “sergide: tapestry- dokuma, ikat, shibori, kâğıt, keçe sanatından düzenlemelerin yanı sıra sanatsal giysi, takı, seramik eserler yer alıyor. Teknolojinin yaşamın her alanına girdiği günümüzde siber ve sentetik çevre bizleri doğal dünyadan, doğallıktan, bir bakıma da geçmişten, geleneklerden ve el yapımı incelikten uzaklaştırıyor. İnsanların gittikçe belleksizleştiği bu dönemde hatırlanması, unutulmaması gereken çok şey var. El işçiliği ve geleneksel beceriler de hatırlanması gerekenlerin başında geliyor” diyor. İncelikleri hızla unuttuğumuz günümüzde 6- 23 Nisan 2017 tarihleri arasında açık kalacak bu sergi sanırım hepimize ilaç gibi gelecek.

        SANDALYELERİN DÜŞLERİ

        Marmara Üniversitesi GSF Tekstil Sanatçıları sergi kapsamında 7 ve 8 Nisan 2017 tarihlerinde “Dönüşüm” başlıklı bir workshop düzenliyor. “Unutulan Sandalyelerin Düşleri” başlıklı atölye çalışmasının afişini görünce yıllardır annemin evinin bir köşesinde duran çocukluğumun mutfak sandalyesini düşündüm. Diğer yedi kardeşi nerelerde bilmiyorum ama son derece sağlam iskeleti ve rengi solmuş kılıfı ile buzum unutulmuş sandalyemiz öylece duruyor. Etkinliğin afişini görünce unutulmuş bu sandalyenin yepyeni bir kılıf ve cilalı bir beden düşlediğini bu güne kadar anlamamış olduğumu düşündüm. Bazı eşyaların ruhu olduğuna inanırım. Hele uzun yıllar bizimle olan, pek çok anımızın parçası eşyaların. Bu nedenle onlardan ayrılmak zor gelir zaman zaman. Ama unutulmuş sandalyemizin düşünü gerçekleştirebilirsek pek ala daha uzun yıllar anılarımızın parçası olabilir. Gerçi afişteki gibi lif sanatının en güzel örnekleriyle yeni bir yüz yapmam mümkün değil belki ama yine de bir şeyler deneyebilirim.

        Diğer Yazılar