Festival bitti

31. Uluslararası İzmir Festivali’nin 4 Temmuz 2017 Salı günü yapılan kapanış konseri için, o günkü yazımda; “....... Ortaya hem gözlere, hem kulaklara hitap eden hayli eğlenceli ve renkli bir gösteri çıkmış.

Sahnede dans eden, alışık olmadığımız ancak bünyesinde var olan sesler çıkaran kontrbaslar, hep ikinci planda kalmak zorunda olmadıklarını, pek ala bir gösterinin yıldızı da olabileceklerini kanıtlayamaya çalışacak bu akşam. Kontrbasl, bu güne kadar sevmediyseniz bile bu çok yetenekli çalgıya hayran olacaksınız, eminim” demişim. Yanılmamışım. Kontrbas Orkestrası, 31. Uluslararası İzmir Festivali için harika bir kapanış yaptı.

GAYRETLER BOŞUNA

İzleyiciler pek bilmez ama çoğu konser bizler için zorlu geçer. Dünya çapında bu sanatçılar telif hakları konusunda duyarlıdır, medyaya nasıl yansıtıldıklarına dikkat ederler ve gerekli önlemleri de alırlar.

Cep telefonları akıllandığından beri ne yazık ki bu gayretleri bizim gibi ülkelerde biraz boşa çıkıyor. Çünkü konsere gelenler telefonunu kaldırıp konseri kaydetmeyi hakkı sayıyor. Sonra da bu her türlü özenden uzak videoyu sırf o konserdeydim diyebilmek için önüne gelen yerde yayınlamaktan çekinmiyor.

Sonra ne mi oluyor? Sorumsuzca ve saygısızca çektiğini yayınlayan tatmin oluyor belki ama durum sanatçı cephesinden farklı. Çünkü görüntülerde ne ışık, ne de ses olması gerektiği gibi. Sanatçının/orkestranın/grubun ulaşmak istediği mükemmeliyete çok uzak bir iş var ortada. Sadece konserdeyim diyebilmek ya da pahalı telefonunun marifetini göstermek için kalkışılan iş onlarca kişinin aylar belki yıllar süren çalışmasını bir anda sıfırlıyor. Ama nedense insanlar bunu anlamamakta direniyor.

KALİTESİZLİK VAR

Uyardığınızda aldığınız cevaplar, günümüz sanat seyircisinin (tabii ki hepsini kapsamıyor, genelleme yapmıyorum ama çoğunun demeliyim üzülerek) kalitesini de ortaya koyuyor.

Lütfen çekim yapmayın efendim.

Sana ne?

E ben flaşsız çekiyorum. (Oldu bir de flaşlı çekseydin. Gerçi öylesi de var)

Niye ki? Bilet aldım ben.

Karışamazsın, istediğimi yaparım.

Sen kimsin yaa? Git patronun gelsin.

Beni engellemek için herkesi rahatsız ediyorsun. Kendinden utan.