Dansın amazonları
Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi ve Ege Kültür Derneği işbirliği günümüzün en yetkin çağdaş dans sanatçılarından biriyle tanışmamızı sağladı. Türk bir baba ve İngiliz bir anneden doğan Ceyda Tanc, özellikle zeybek danslarını referans alan koreografileriyle dans dünyasındaki yerini her geçen gün sağlamlaştırıyor.
Ceyda Tanc ve beş kadın dansçıdan oluşan topluluğu İzmir Kültür Sanat Eğitim Vakfı’nda (İKSEV) genç dansçılarla bir atölye yaptı ve çağdaş dansın temellerini, kendi çalışma anlayışlarını ve tecrübelerini aktardı. İngiltere’de de pek çok üniversitede çağrılı eğitmen olarak dersler veren Ceyda Tanc gençlerle çalışmayı seviyor ve onlara nasıl yaklaşacağın iyi biliyor.
İKSEV’deki başarılı atölyeden sonra Topluluğu sahnede izlemek farklı bir deneyim oldu diyebilirim.
Ceyda Tanc Dance Company, Tanc’ın AY/NA adlı koreografisini Ege Kültür Derneği’nin İzmir’e yakışan bir Cumhuriyet Bayramı armağanı olarak, geçtiğimiz Cuma günü EÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde sahneledi. Eserin ilk bölümünde dört, ikinci bölümünde ise beş kadın dansçı vardı. Sahnede dans izlemek hele de çağdaş dans izlemek farklı duygular uyandırıyor insanda.
SAĞLAM VE KARARLILAR
Öncelikle çok etkilendiğimi söylemeliyim. Ortaokul ve lisede halk dansları çalışmış, Türk halk müziğini ve danslarını çok seven biri olarak Tanc’ın koreografisinde zeybek adımlarını görmek gurur ve mutluluk vericiydi. Teknik ve estetik olarak son derece yetenekli dansçılar, bir çağdaş dans koreografisi içinde zeybeklerimizi ancak bu kadar güzel yansıtabilirdi.
Ceyda Tanc stili olan güçlü bir koreograf. Bu gücü de kültürel mirasının farkında olup en iyi şekilde değerlendirebilmesinden alıyor.
Gösterinin sonunda pek çok kişi aynı zamanda Ceyda Tanc’ın hocası da olan Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi Müdürü Prof. Dr. Öcal Özbilgin’e “bu güne kadar niçin başka hiç kimse bunu düşünemedi?” diye soruyordu. Bana kalırsa düşünmenin ötesinde burada önemli olan Tanc’ın çağdaş ve geleneksel dans eğitimini en iyi kurumlarda en iyi eğitmenlerden alması ve bu temelin üzerine yeni bir şeyler koyabilme yeteneği.
Bir dans eleştirmeni olmadığıma göre AY/NA’nın bende uyandırdığı duygulardan söz edeyim.
Müzik başladı ve dört kadın dansçı Amazonlar gibi sağlam ve kararlı duruşlarıyla sahneye fırladı.
İlk bölümdeki vurmalı ağırlıklı yeknesak müzik ve alaca karanlık ortam bende gizli bir şaman ayininin içindeymişim hissi uyandırdı. Sonrasında aşkı, arayışı, var oluşun coşkusunu izledim. Dans yapan için de izleyen için de insan ruhundaki gizli kapıları açma gücüne sahip. Kısacası AY/NA’yı izlemek beni çok mutlu etti.
