Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılın son günü. Akşam çöküyor. Kar, yağdı yağacak. Vaniköy’deki yalının balkonunda yüzüm boğazın gri sularına dönük, arkadaki koruda hafif uğultular ve iniltilerle dolaşan rüzgârı dinliyorum. Karanlık basarken hava daha da soğuyor.

        İlk kar tanesi yüzüme düştüğünde yeni yıl gecesine hazırlanan yalının, ışıltıları geceye karışan salonundan içimi ısıtan bir piyano sesi yayılıyor.

        Piyanoyla dinlemeye alışık olduğum türden bir müzik değil bu. Sonradan Kanuni Hacı Arif Bey’in Sultanîyegâh Saz Semaisi olduğunu öğrendiğim, içimi biraz hüzün biraz da coşkuyla dolduran bir müzik.

        SİLİNMEZ İZLER BIRAKTI

        Yüzüme ince ince yağan karın mı, çöken gecede ışıldamaya başlayan boğaz kıyılarının güzelliğinin mi, dostların arasında yeni bir yıla girmeye hazırlanırken yaşanan duygu yoğunluğundan mı bilemiyorum, o gece değerli dostum Prof. Dr. Tolga Yarman’ın piyanoyla çaldığı o eser, bende silinmez izler bırakıyor.

        Silinmez diyorum çünkü yıllar sonra aynı eseri MÜZİKSEV’in “butik salon”unun balkonunda sevgili Nihat Demirkol’dan dinlerken o geceye gittim. Yüzüme düşen kar tanelerini, omuzlarımı üşüten soğuğu ve arkadaki koruda dolaşan rüzgârın sesini tekrar duydum. İçimi aynı hüzün, mutluluk ve coşku kapladı. Birbirine zıt duygular gibi düşünülse de aynı anda hepsini hissedebildiği anları oluyor insanın.

        ANLAMLI BİR KONSER

        O gece Türk Müziği’nde piyano denince akla ilk gelen isim Feyzi Aslangil’i andık. Belki pek çoğumuz onunla ilk kez tanıştık. Yalnız onunla mı? Türk Müziği’nin en güzel saz eserlerinin piyano yorumlarını da ilk kez dinledik.

        Pek çok kişi için tamamıyla batı müziğini temsil eden piyanoyu Türk müziği ile bağdaştırmak zor olabilir.

        Türk Müziği’ne benzersiz anlam derinliği kazandıran ara sesleri piyano ile çıkarmak mümkün değildir belki.

        Ama siyah ve beyaz tuşlarda dolaşan usta eller, hele yüreklerindeki duyguyu aktarmanın da virtüözüyseler, müzik farklı bir anlam kazanıyor.

        MÜZİKSEV Türk Müziği Günleri’nin dördüncü etkinliğinde de aynen öyle oldu. Nihat Demirkol’un ustalığı bizi müziğimizin bambaşka bir boyutu ile tanıştırdı. Çok güzel, çok anlamlı bir konserle piyanoyu ve klasik eserlerimizi yeniden keşfetmemizi sağladı. MÜZİKSEV’in varlık nedenlerinden biri de bu zaten.

        Diğer Yazılar