Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Öyle sanıyorum ki bazı insanlar kedi ve köpek yavrularını yazlık ayakkabı yahut çanta gibi aksesuar zannediyor. Bir mevsim kullan sonra bırak.

        Ayakkabı ve çantanın bu durumda hiçbir kayıpları olmazken kedi ve köpek yavruları için sonu ölüme varan büyük bir çile başlıyor.

        Ve işte tam da bu nedenle sonbahar bana hep acı veriyor.

        Dün ziyaretime gelen bir arkadaşım yaz tatili bittikten sonra sokaklara terkedilen kedi ve köpekler yüzünden yazlıktan erken döndüğünü söyledi.

        “Dönmesem delirecektim. Hepsine bakmak istiyorum ama ne mümkün. Sevilmeye, bir evde yaşamaya alışmışlar. Sudan çıkmış balık gibi terk edildikleri evlerin kapalı kapıları önünde aç susuz bekliyorlar” dedi.

        Başka bir arkadaşım da haftada iki kez yazlık evine gidip bahçesine sığınan kedicikleri beslemeye karar verdiğini anlattı.

        Yazlık beldelerde alışıldık hale gelen bu durum sanırım kentlerde de yaşanıyor.

        Okulların açılmasıyla yaz dönemi eve alınan kediler sokaklara salınıyor.

        Nereden mi biliyorum?

        Her sabah durakta beslediğim kedi nüfusunda belirgin bir artma var.

        Gelenler üç-dört aylık kediler.

        Şimdilik tüyleri parlak ve bakımlı görünüyorlar.

        Ama sokakta yaşamayı bilmiyorlar ve kabadayı hemcinslerine karşı korumasızlar.

        Çok korkuyorlar ve bir avuç mamayı bile huzur içinde yiyemiyorlar.

        Yağmurlar başladığında biliyorum ki sayıları azalacak.

        Ve trafik en büyük düşmanları.

        Hiç sokak deneyimleri olmadığı için en çok onlar araçların altında kalıyorlar ve insanların insafsızlığı yüzünden ölüyorlar.

        VAHŞİ YARATIK İNSAN

        Ne yazık ki evrendeki en vahşi yaratık insan.

        İnsafsız, acımasız, düşüncesiz. Sevgiden ve merhametten yoksun. İşine nasıl gelirse öyle davranan, “benden sonra tufan” anlayışıyla yaşayan, kendinden başkasını düşünmeyen bir tür.

        İnsanın en belirgin özelliklerinden biri de kendi türünün de en büyük düşmanı olması.

        Doğada başka hiçbir yaratık kendi türüne böylesine kıymıyor.

        Siz hiç eşini öldüren kedi, köpek, kurt, ayı, yunus veya balina duydunuz mu?

        Ya da hırsla ihtiyacından çok toplayıp avlayarak hayvan ve bitkilerin ve hatta menfaat ve rant uğruna insanların soyunu kurutan başka bir canlı var mı?

        Hercule Poirot ile randevu

        Bu gün yapılacak önemli işlerimin başında en yakın kitabevine gidip Altın Kitaplardan çıkan Monogram Cinayetleri kitabını edinmek var.

        Kitap Agatha Christie’nin ölümsüz karakteri Belçikalı Dedektif Hercule Poirot ile tekrar buluşmamı sağlayacak.

        Efsane dedektifin yeni macerasını bu kez Sophie Hannah’ın kaleminden okuyacağız.

        Hele bir okuyalım, eski tadı var mı bakalım.

        Diğer Yazılar