Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu geceki Cumhuriyet Bayramı daveti Çankaya'da verilmeyecek.Başbakanlık olarak inşa edilirken hangi kamu otoritesinin yetkisiyleolduğu pek netleşmeden Cumhurbaşkanlığı makamına devredilen yenibinada devlet erkanı ve yeni seçkinler ağırlanacak. Çankaya'nınfiilen ve simgesel olarak devreden çıkması kendi başına büyük birönem taşıyor. ABD'de Beyaz Ev'in veya Fransa'da Elysée Sarayı'nınyerine başka bir binanın ikame edilmesi düşünülemez bile.

        Zira oralarda ve aslında kendisiyle siyaseten barışık tümülkelerde gelenekler ve sistem oturmuştur. Gelen iktidarlarınyerleşik alışkanlıkları, değerleri, simgeleri değiştirme diyebir dertleri yoktur. Sistem içinde yapılacak en radikaldeğişiklikler bile var olan kurumsal ve simgesel çerçeve içindeyapılır. Devrimci ülkelerde bile durum budur. Sovyetler BirliğiKremlin'den, Çin Halk Cumhuriyeti Yasak Şehir'den vazgeçmemiştir.

        Aslında bu bakımdan Cumhuriyet'in uygulaması hayli devrimcidir.Başkentin yeni rejime bağlılık göstermeyebilecek İstanbul yerineKurtuluş Savaşı'na merkezlik etmiş Ankara'ya alınması simgesel vesiyasal açıdan önemlidir. Cumhuriyet rejimine geçişin nispeten azkanlı olmasının da sebeplerinden birisidir bu. Yeni rejimİstanbul'da kurulmuş olsa siyasi kavga daha çetin ve muhtemelen dahaşiddetli geçecekti.

        Dolayısıyla Çankaya'nın simgelediklerini reddetmek de özündegeçmişi reddetmek, yeni bir başlangıç yapmak anlamına gelir. Oniki yıldır iktidarda olan ve artık tüm kurumları kontrol edensiyasi akımın artık Cumhuriyet'e kendi damgasını tümüylevurmasının işaretidir yeni ve mutantan Cumhurbaşkanlığı mekanı.Varlığı, Cumhuriyet'in içeriğine yapılan itiraza dayanan birsiyasi akımın iktidarını, kendi simgeleriyle, sanki bir devrimyaşanıyormuşçasına ilanıdır. BU şekilde bakıldığında bu gece"Yeni Cumhuriyet"in simgesel ilanına tanıklık edeceğiz.Bizatihi bu hamle Yeni Cumhuriyet'in geçmişi de içerecek şekildeTürkiye'nin geleceğini kurmak yerine geçmişi reddederek, geçmişeait olanların çoğunu dışlama iradesinin de bir göstergesidirherhalde. Buna cüret edilebilmesi bile aslında Türkiye'de yaşanansiyasal/toplumsal krizin derinliği, kimlik arayışında varılançıkmazın boyutları hakkında bir fikir veriyor.Zira geçmişin birikimlerini, bu birikimler sonucu ortaya çıkmıştoplumsal alışkanlıkları, dünya görüşlerini, kurumları, ahlakanlayışını, insan ilişkileri bütününü reddederek hayırlı biryere varmak herhalde imkansızdır. Bunda ısrar etmek Türkiyeaçısından acı dolu bir gelecek anlamına gelir.

        BU sav, Cumhuriyet'in her şeyi doğru yaptığı tezini içermez.Cumhuriyet'in ulus kurma uygulamalarında inanılmaz acılarçektirdiği tüm azınlıklara, inim inim inletiği siyasimuarızlarına, devlet adına öldürdüğü siyasilerine ve diğermaktullerine ödenmesi zor bir özür borcu elbette vardır. Laikliğibaşta olmak üzere kurumsal yapılarını, demokrasisini yalanlar vemakyaj üzerine kurmasının bedeli de ağırdır.

        Çankaya'da simgesini bulan 1923 Cumhuriyeti'nin hatalarını görmek vebunları eleştirmek o günün koşullarında yapıcı bir projeyesoyunulduğunu inkar etmenin gerekçesi olamaz. Yeni Cumhuriyet'i inşaetme iddiası taşıyanlar ise bambaşka toplumsal gerçekliklere sahipbir ülkede reddettikleri kurucu Cumhuriyet'in metotlarına hasret duyuptek tipçiliği dayatıyorlar. Üstelik kendileri ne kadar inkarederlerse etsinler günah ve sevaplarıyla o Cumhuriyet'in ürünleri.Bir yandan onun baskıcı kurumlarını koruyup tahkim ediyorlar. Diğeryandansa Cumhuriyet'in modernleşmeci felsefesini toptan reddedenuygulamaları devreye sokma hevesiyle kıvranıyorlar.

        Uzun vadede kafalarındaki projeyi gerçekleştirmeleri, ülkeyibenzersiz bir girdaba sokmadan mümkün değildir. O nedenle ve herşeye rağmen Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. (Bu yazı davet iptaledilmeden yazıldı.)

        Diğer Yazılar