Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sendrom’un sözcük anlamı, eski Yunanca’dan geliyormuş; “Birlikte Koşmak” (Syn=birlikte, Drome= koşmak) demekmiş.

        Yani bazı belirtilerin birlikte görülmesi anlamında kullanılıyor.

        Sendrom” sözcüğü benim hoşuma gider. Aslında hekimlerin bir çoğu bunu sevmezler. Çünkü tıp eğitimi yıllarında hocalarımızın sordukları ‘sendrom’ sorularından dolayı canı yanan çok hekim arkadaşım vardır.

        Sınava girersiniz! Eğer hocanın niyeti bozuk ise, kıyıda köşede kalmış uyduruk bir sendromu, ellerini ovuşturarak sorar;

        “Söyle bakayım! Zellweger Sendromu nedir?”

        Yüzüne yumruk yemiş boksör gibi sendelersiniz. Eğer aklınızda bu sendroma ait bir kırıntı kalmışsa, kendinizi toparlamaya çalışarak ve “Eee... Eeee...” diye bocaladıktan sonra hocanın yüzüne acıklı bir bakış atarsınız.

        “Hocam, beyini ilgilendiren bir şeydi ama...” diye bir şeyler anlatmaya çalışırsınız.

        Elbette anlattıklarınız yetersiz gelirdi hocanıza.

        Bilemediğiniz için keyiflenir ve;

        “Heh heee!” diyerek, size gıcık olduğu olayı söyleyerek intikam konusunu açıklar;

        “Derste yanındaki kızla sohbet edeceğine bu sendromun ne olduğunu öğrenseydin!”

        Yapacak hiçbir şey yoktur. Aynı hocaya düşmemeye dua ederek Eylül sınavlarını beklersiniz.Şimdi anladınız mı, hekimlerin neden sendromları sevmediğini?

        GÖSTERİ PEŞİNDELER

        Sendrom, günlük yaşamımıza o kadar girdi ki, bu sözcüğün anlamını bilen bilmeyen herkes tarafından kullanılır oldu.

        Kullananların çoğu da, ya özenti ya da cahilliklerinden kullanıyorlar. Gösteri peşinde olanların sayısı da az değil elbette. Toplumun üzerinde olmaya çalışmanın çamuruna saplanan yüksek/sokak sosyetesi için bazı sözcükler bir ayıraç özelliği taşıyorlar.

        “Ayselciğim, bugün değişik bir sendrom içindeyim ki, sorma!”

        “Neyin var Handeciğim?”

        “Valla, gözlerimi açamıyorum. Moralim de bozuk!”

        Al işte sana, müthiş bir sendrom tanımı!...

        Sanırsınız dünya sendromla dolu ve onların her şeyi bir sendrom!

        SENDROM’UN ANLAMI

        Oysa sendromun anlamı şu;

        Birbiriyle ilişkisiz gibi görünen belirtilerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bulgular bütünüdür. Tablo, bir hastalık gibi durmasına karşın, belirtiler arasında köken birlikteliği açıklanamadığı için bir hastalık adını alamaz.

        Yani hastalıkta bir etken vardır. Bu etken vücutta anormal olaylar oluşturur. Bu olaylar sonucu, örneğin, ateş, eklemlerde ağrı, şişme ve kızarıklık vs oluşur. İşte bu bir hastalıktır.

        Ancak sendromlarda böylesi bir sebep/olay/sonuç ilişkisi tanımlanamaz.

        Anlaşıldı mı bilmiyorum ama biraz daha hafif anlatmaya kalksam, ne dediğimi kendim de anlamayacağım. Daha derin bir anlatıma gitsem bu kez hiçbirimiz anlamayacağız.

        SÖZCÜĞÜ KULLANANA

        Siz en iyisi, ağzından sendrom adını duyduğunuz kişiye göre hareket ediniz.

        Eğer duymadığınız bir şeyden söz ederek ona sendrom diyen birini dinliyorsanız, bu sözü söyleyene göre değerlendirin!

        Tıp adamları, sendromları en iyi bilenlerdir. Ancak, sosyal ve psikolojik olaylarda sözü geçen sendromlar her eğitimli kişi tarafından iyi bilinir.

        Kimi sosyal olaylarda, uluslararası bilimsel düzeyde kullanılan kimi sendromların bizim tanımladığımız ‘belirtiler bütünü’ tanımına girmediğini görürsünüz.

        Zaten, içinde bulunduğu ruh durumunu bir sendrom olarak tanımlayarak kendini toplum üstü bir yerde tutmaya çalışanların sığınağı da bu olmaktadır. Şöyle derler;

        “Öyle diyorsun ama, söyle bakalım, Stokholm sendromu ile senin tanımladığın sendromun ne alakası var!”

        Bu durumda; Stokholm sendromunun, artık uluslararası kullanıma girmiş psikososyal bir başlık olduğunu söyleyerek kendimi kurtarabilirim.

        Hem sonra, “Aptal Puma Sendromu” gibi, benim çok sevdiğim ve toplumda büyük ‘müşteri grubu’ olan bir sendrom da, tıp adamlarının tanımı dışında kalmıyor mu?

        Diğer Yazılar